Erbakan: MHP kanadından gelen tepkileri anlamakta zorlanıyoruz

"Yeniden Refah Partisi olarak 652 bin üyeyle MHP'den üye olarak daha ileri seviyedeyiz"

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ı ziyaret etti.

Heyetler arası başlayan görüşme, iki lider arasında baş başa görüşme ile devam etti. İki lider yapılan toplantı sonrası ortak basın açıklaması düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erbakan, şunları kaydetti:

"Ekonomik zorluklar Türkiye'de hat safhada"

Son derece sıcak bir ortamda görüşmemizi gerçekleştirdik. Türkiye'deki ekonomik koşullar, bununla beraber adalet noktasındaki problemler ve bununla beraber Gazze'de yaşanan olaylar, dış politikadaki birtakım konular ele alındı. Ekonomik zorluklar Türkiye'de had safhada, adaletle ilgili problemler had safhada. Dış politikada da hem Gazze'de hem de diğer Müslüman coğrafyalarda yaşanan problemler ortada. Dolayısıyla bunların çözümü için mevcut iktidara alternatif bir gücün ortaya konulması ve seçmene umut olacak çalışmaların yapılması gerektiği konusunda kendileriyle fikir birliğine vardık. Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi olarak bundan sonraki süreçte temasımızı daha sıkı tutmak ve daha sık bir araya gelerek sürdürme konusunda bir fikir birliğine vardık.

"Saadet Partisi ile sık ve yoğun bir şekilde devam etmesi noktasında bir karar alındık"

Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erbakan, "Saadet Partisi ile seçim ittifakı gündeminizde mi" sorusuna şu yanıtı verdi: 

Seçime daha çok zaman var. Türkiye'de şartlar gündem çok hızlı şekilde değişiyor. Siyasi aritmetik çok hızlı şekilde değişiyor. Bugünden ittifak yapalım veya yapmayalım demek doğru değil ama seçime yönelik olarak birlikte neler yapabiliriz? İki parti, seçim öncesi dönemde hem Meclis'te hem diğer alanlarda neler yapabiliriz? Bununla ilgili görüşmelerin daha sık ve yoğun şekilde devam etmesi noktasında bir karar alındı.

"Yeniden Refah Partisi olarak 652 bin üyeyle MHP'den üye olarak daha ileri seviyedeyiz"

"İmralı’ya teklifi ortaya atan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gitsin" söyleminin ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın tepkileri sorulan Erbakan şunları söyledi:

MHP kanadından gelen tepkileri anlamakta zorlanıyoruz. Bir defa, eğer İmralı'ya gidip görüşme yapmak bu kadar kötü bir şey ise, neden Sayın Bahçeli sürekli 'İmralı'ya gidilsin, görüş alınsın görüşme yapılsın' diyor aylardır. Kötü bir şey değilse, İmralı ile görüşmek gerekliyse, makul ise, uygun bir durumsa, öyleyse bu tepkileri neden veriyorsunuz? Bizim söylediğimiz gayet nezaket çerçevesinde Sayın Bahçeli'nin gidip bu görüşmeyi yapmasına yönelikti. Bununla ilgili ifadeleri ortaya koymak isterim. 'Küçük partiler' diyorlar ama biz Yeniden Refah Partisi olarak 652 bin üyeyle MHP'den üye olarak daha ileri seviyedeyiz. 31 Mart seçimlerinde de aldığımız yüzde 7'lik oy oranıyla, MHP'den daha yüksek bir oy aldık.

"Trump'ın öncülüğündeki bir anlaşmaya temkinli yaklaşmak gerekir"

Mısır'da yapılan Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'ni değerlendiren Erbakan açıklamasını şöyle sürdürdü:

Gazze'de, Filistin'de ve İslam aleminde yaşanan problemlerin asıl gerçek çözümü, Türkiye'nin öncülüğünde İslam Birliği'nin kurulması. Bunların sahip olduğu zenginliklerin yaptırım gücü olarak kullanılması ve Siyonizme İsrail'in anladığı dilden cevap verilmesi lazım. Burada anladığı dilden cevap derken onlara bomba yağdırmak ya da onlarla savaşmak anlamında söylemiyorum. Biz, İslam ülkeleri olarak dünyadaki doğalgazın yüzde 25'ine sahibiz, dünya su kaynaklarının yarısına sahibiz. Doğal, petrol ve suyu bir yaptırım gücü olarak kullanırsak bu zulmü durdurmaktan başka çareleri kalmayacaktır. Trump'ın öncülüğündeki bir anlaşmaya temkinli yaklaşmak gerekir. Çünkü hedeflerinin Gazze'deki Müslümanları oradan geri çıkarmak ve orayı çeşitli ahlaksızlıkların merkezi haline getirmek olduğunu ağzıyla söyledi. O nedenle bu planla ilgili temkinli yaklaşımımızı sürdürüyoruz. Tarafların son derece dikkatli olması gerektiğini ifade ediyoruz."

"Aflarla ilgili halk oylamasına başvurulsun"

Gündemki "af" konusunu da değerlendiren Erbakan açıklamasını şu cümlelerle tamamladı: 

Afla ilgili olarak Türk Kürt kardeşliği Milli Görüş'ün 50 senedir ortaya koyduğu bir tezdir. İslam kardeşliği, ümmet kardeşliği çerçevesinde Türkiye'de tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet anlayışı içinde beraberlik çok önemlidir. Bu noktada barış, kardeşlik ve dostluk olmasını istiyoruz. Silahların susması gerekiyor. Ama şehitlerimizin anısına halel getirecek, gazilerimizi üzecek, toplum vicdanına yara açacak bazı düzenlemelerin yapılmasının uygun olmadığını ifade etmek istiyorum. Sürecin sonunda yapılacak kanunlarla ilgili, çıkarılacak aflarla ilgili halk oylamasına başvurulsun. Milletin, şehit ailelerinin ve gazilerimizin onay vermediği bir adım atılmamış olsun.

Arıkan: Trump'ın planlarından bu coğrafyaya barış gelmesi söz konusu değil

Arıkan ise konuşmasında, "İadeiziyarette bulunduk. Ülkemizdeki ve bölgemizdeki gelişmeleri değerlendirdiğimiz verimli bir toplantı oldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğimizden bu tarafa Türkiye'de gidişatın hiç de iyi olmadığını beraber müzakere ettik" dedi.

Arıkan, şunları kaydetti: 

Önümüzdeki süreçte beraber neler yapılabilir, hangi yoldan gidilirse, Türkiye'deki gidişatı, hoş olmayan durumu düzeltiriz bunların müzakeresi yapıldı. Bu müzakerelerin önümüzdeki dönem devam etmesiyle alakalı prensip kararına bugün itibarıyla varmış olduk. Türkiye'de hazine yardımı alan siyasi partilerin hitap edemediği, beklentilerin karşılanamadığı çok ciddi bir seçmen kitlesi var. O seçmen kitlesine ulaşabilmek, onların umudu olabilmek için bugün önemli müzakereler yapıldı. Seçimler 2027 yılında yapılacak gibi görünüyor şu an için. 2027'ye kadar siyasette birçok dengenin değişeceğini düşünüyorum. 184 siyasi parti var. Hepsi de seçmen kitlesi olan siyasi hareketler. Ama Miili Görüş geleneğinden gelen siyasi partilerin sık sık bir araya gelmesi, ülkedeki bölgedeki gelişmelerini değerlendirebilmesini çok kıymetli buluyorum. Önümüzdeki dönemde iktidar partisine oy veren seçmenlerin acaba 'başka kim var ki oy verelim' sorusuna cevap verecek adresleri oluşturmanın gayretinde olacağız.

"Yeni birlikler kurmadığımız müddetçe bölgeye barışın gelmesi mümkün olmayacaktır"

Mısır'da yapılan Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'ni değerlendiren Arıkan açıklamasını şöyle sürdürdü:

7 Ekim 2023'ten bu tarafta 70 bine yakın insanımız orada hayatını kaybetti. Ve bu iki yıl süresince Saadet Partisi olarak hep şunu söyledik, İsrail güçten anlar. İsrail’e tam boykot, tam iletişimi koparma ve tam yaptırım uygulanmadığı müddetçe İsrail geri adım atmayacaktır. Son iki yıl içerisinde imzalanan üç ateşkes anlaşmasının mürekkebi daha kurumadan İsrail geri adım attı. Hem Trump'ın hem Netanyahu'nun açıklamalarına baktığımızda gelecek adına iyimser bir hava göremiyoruz. Gönül isterdi ki, Türkiye'nin başrol oynayacağı, Trump'un senaryosunu yazıp ve başrol oyuncularını seçeceği bir senaryo değil de Türkiye'nin hem senaryoyu yazan hem de kendisinin başrol oyuncusu olacağı bir süreç işleyebilseydi. Ama bu olmadı, AK Parti iktidarının da böyle bir niyetinin olmadığını üzülerek gördük. Trump hiçbir şekilde dost olamaz. Trump'ın tayin edeceği planlardan bu coğrafyaya bir hayır gelmesi, bir barış gelmesi kesinlikle söz konusu değil. Netanyahu'nun kendisine hediye ettiği barış güvercinini tam bir tiyatro olarak değerlendiriyoruz. Trump'a tanımlamamız içi saman dolu bir güvercinden ibaret bir figür. Biz kendi iç dinamiklerimizi kendimiz gibi düşünen ülkelerle bir araya gelip yeni birliktelikler kurmadığımız müddetçe bölgeye barışın gelmesi mümkün olmayacaktır.

"İktidarın dayatmasıyla gelecek bir afa sıcak bakmamız mümkün değil"

Gündemki "af" konusunu da değerlendiren Arıkan açıklamasını şu cümlelerle tamamladı: 

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk gündeme geldiğinden beri itirazımız şu, TBMM birçok konuda by-pass ediliyor. Birçok konu mecliste gündeme gelmeden bazı aktörler tarafından dillendiriliyor ve birçok şeyi Cumhurbaşkanı Başdanışmanının pazar günü attığı twitlerden öğrenebiliyoruz. Bu uygulanabilir bir süreç değil. Bunu AK Parti Grup Başkanvekili, televizyon ekranlarında söylemeden önce Meclis'teki siyasi partilerle müzakere etseydi, 'Böyle bir gündemimiz var' deseydi. Birçok siyasi parti, Özlem Hanım'ın bu açıklamaları ile gelişmeden haberdar olmuş oldu. Bu sağlıklı bir işleyiş değil. Bizim itirazımızda tam da bu noktada. Af gelecekse, bu Meclis'te artısıyla, eksisiyle tartışılması gerekir. Geniş müzakerelerin yapılması gerekir. İktidarın dayatmasıyla gelecek bir affa sıcak bakmamız şu an için mümkün gözükmüyor. İktidar ısrarla İsrail ile ticaretin bittiğini söylüyor, hem Sumud Filosu'nda hem de Özgürlük Filosu'ndaki arkadaşlar, Gazze limanlarına ulaştı. Her iki filodaki arkadaşlarımız da orada Türk gemilerinin bulunduğunu ve ticaretin devam ettiğine şahitlik ettiler. Hükümetin, İsrail'le ticaret alışkanlığından bir an önce vazgeçmesi ve ateşkesten sonra da bugüne kadar yapıyomuş gibi olduğu müeyyideleri devam ettirmesi ve ticareti kesmesini önemli buluyoruz.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU