Almanya’nın müstakbel lideri Merz’in AfD çıkmazı

Friedrich Merz’in daha önce ortaklık yaptığı AfD kapatılacak mı?

Friedrich Merz'in 6 Mayıs'ta göreve başlaması öngörülüyor (Reuters)

Almanya’da radikal sağcı Almanya için Alternatif’in (AfD) "aşırılıkçı" olarak sınıflandırması, partinin akıbetine dair tartışma başlattı.

İç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’ndan (BfV) dün yapılan açıklamada AfD’de “hakim olan etnik ve soya dayalı halk anlayışının özgür demokratik temel düzenle bağdaşmadığının tespit edildiği" bildirildi.

AfD, 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimde yüzde 20,8 oranında oy alarak Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin ardından sandıktan ikinci parti olarak çıkmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi Milletvekili Alexander Dobrindt, BfV’nin raporu sonrasında AfD’nin daha fazla takip edilmesi gerektiğini vurgularken, Schleswig Holstein eyaletinin başbakanı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Daniel Günther de “Demokrasinin korunması için AfD’nin yasaklanması lazım” dedi.

Diğer yandan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, BfV’nin raporu “titizlikle” hazırladığını söyledi fakat AfD’nin kapatılmasına ilişkin sürecin “aceleye getirilemeyeceğini” belirtti.

Guardian, CDU lideri ve ülkenin müstakbel başbakanı Friedrich Merz’in, AfD’ye yönelik muhtemel politikasını mercek altına aldı.

Analizde, Merz’in “pragmatik bir rasyonalist” olarak görülmek istediği, AfD’yi eskiden olduğu gibi “marjinal bir fenomen” haline getirmeyi hedefleyeceği yorumu yapılıyor. Dolayısıyla AfD’nin politikalarını üzerine inşa ettiği düzensiz göç sorununun, Merz’in gündeminin başında yer aldığı belirtiliyor.

Almanya’da bazı kesimlerin radikal sağın yükselişini önlemenin tek yolunun AfD’nin yasaklanması olduğunu savunduğuna işaret ediliyor. Ancak böyle agresif bir hamlenin geri tepebileceği ve partiye desteği daha da artırabileceğine dikkat çekiliyor.

Merz’in bir yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergileri, diğer yandan da Ukrayna savaşıyla uğraşırken, AfD meselesinin onun üzerindeki yükü iyice artıracağı değerlendirmesi yapılıyor.

Trump yönetiminden AfD kararına ilişkin gelen sert yorumlar da gündem oldu. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, kararı “kılık değiştirmiş tiranlık” diye nitelerken, Başkan Yardımcısı JD Vance de “bürokratların Berlin Duvarı’nı yeniden inşa ettiğini” öne sürdü.

Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın sosyal medya platformundan yapılan paylaşımda, doğrudan Rubio’nun gönderisine yanıt olarak şu ifadeler kullanıldı:

Tarihimizden radikal sağın durdurulması gerektiğini öğrendik.

 


Öte yandan Almanya’nın müstakbel başbakanı, göç politikaları konusunda AfD’yle işbirliği yapmasıyla da tepki çekmişti. CDU/CSU, AfD'nin de yardımıyla Federal Meclis'te göç politikasını sıkılaştırmaya yönelik önergeyi 29 Ocak’ta kabul ettirmişti. Önergede tüm komşu ülkelerle sınırlarda kalıcı kontroller yapılması ve koruma talep edenler dahil ülkeye giriş belgesi bulunmayanların geçişlerinin yasaklanması istenmişti. Ayrıca ülkeyi terk etmesi gereken herkesin gözaltına alınması da talep edilmişti.

Önergeye tepki gösteren sol görüşlü protestocular, Hannover’da CDU’nun temsilciliğine baskın düzenlemiş, Merz’i Hitler’e benzeten pankartlar açmıştı.

Eski Almanya lideri Angela Merkel de partisinin kararına tepki göstererek “Bunun yanlış bir adım olduğuna inanıyorum” demişti.


Independent Türkçe, Guardian, BBC, AA

DAHA FAZLA HABER OKU