CIA Direktörü William Burns, "İsrail, Hamas'ın gücünü ve kapasitesini zayıflattı ancak hareketi yok etme teriminin gerçekleşmesi zor" dedi.
Gazze'deki ateşkesin bölgenin geleceği açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Ardından "Biz (Hamas'ı) bir terör örgütü olarak görüyoruz ve onun yenilgisi, ideolojisine daha iyi bir ideolojiyle karşı koymayı gerektirir" diye ekledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İngiliz İstihbaratı Direktörü Richard Moore da Financial Times'ın sponsorluğunda gerçekleştirilen ortak diyalog oturumunda "Hamas'ın 7 Ekim'de yaptıklarının arkasında İran'ın verdiği desteğin yattığını" söyledi.
"İran Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmaya çalışıyor, biz de buna karşı koyuyoruz" dedi.
Pekala, burada mesele yukarıda söylenenlere katılıp katılmamanız değil, aksine, dünyadaki en önemli istihbarat servislerinin yöneticilerinin, adını koymadan bir fikrin etrafında dönüp durmalarıdır.
Ya da onlardan aktarılanlar kendilerini burada daha doğru ve faydalı bir şekilde tartışmak için yeterince detaylı olmayabilir.
Söylenmek istenen, Amerikan ve İngiliz istihbarat yöneticilerinin yeni bir şey söylemedikleridir.
Aksine 7 Ekim'den önce de İran'ın istikrarsızlaştırıcı çabalarından bahsedilmiş ve Hamas'ın bir ideoloji olduğu söylenmişti ve bunlar 7 Ekim'den sonra daha da yaygın hale gelmişti.
Şimdi ve her zaman önemli olan, meselenin Hamas’ın bir fikir, ideoloji ya da yıkıcı bir çabanın ürünü olup olmadığı değildir.
İran ve milislerinin Filistin meselesinde ne yaptıkları da önemli değildir. Önemli olan, Hamas'ın ideolojisine veya İran’ın projesine karşı koyan bir projenin olmamasıdır.
Stratejik olarak tüm grup ve örgütleri yenilgiye uğratacak, İran ve milislerinin tüm gerekçelerini ortadan kaldıracak en önemli projeyse Filistin devleti projesidir.
Bunun dışındaki her şey zaman kaybıdır. Barış süreci ve normalleşme bölge için yeni bir şey değiller ama tam bir başarıya ulaşmış da değiller ve Filistin devleti olmadan da başarılı olmayacaklar.
Hamas'ın bir ideoloji ya da fikir olmasının hiçbir önemi yok, çünkü fikir ve ideoloji temelli gruplar bölgeyi dolduruyor ve bazıları bu bölgedeki kimi ülkeleri harap etmiş durumda.
Kaddafi tanımlanmamış boş bir ideolojiydi ve Libya'yı kayboluşa itti. Beşir ise bir ideolojiyi temsil ediyordu ve Sudan'ı böldü.
Saddam Hüseyin bir ideolojiden yola çıkarak Irak'ı bilinmezliğe sürükledi ve bunun sonuçları hâlâ her gün bizi şaşırtıyor.
Çünkü Irak, yıkıcı ideolojiye sahip İran ve yandaşlarının eline geçti ve bunlara dilediğiniz başka yıkım unsurlarını da ekleyebilirsiniz.
Bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan şey bir ideoloji ya da fikir değil, bir projedir.
Yapılması gereken, bölgedeki devlet projesini de koruyan Filistin devleti projesidir çünkü modası geçmiş fikirleri olanların önünü kesecek olan şey budur.
İster Filistin meselesi, ister azınlıklar, ister mezhepçilik olsun, İran'ın tüm gerekçelerini ortadan kaldıracak olan devlet projesidir.
Çünkü devlet projesi vatandaşlığı koruyacak, dış müdahalelerin ve maalesef bölgenin bir bileşeni haline gelen beşinci kol faaliyetlerinin önünü tıkayacaktır.
Bugün ihtiyaç duyulan şey Filistin devletinin tartışılmasıdır, başka bir şey değil.
Bunu tartışmaya ertesi gün değil, şimdi başlamalıyız.
Filistin devleti projesini başlatmak için Filistin Otoritesi'nin hatalarına rağmen varlığının gerekliliğine dayanarak, uluslararası ve Arap çabalarıyla kendisini reform edip geliştirmeliyiz.
Bunun dışındaki her şey, denenmişi yeniden denemekten başka bir şey değildir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.