2023 neden zamanın unuttuğu yıl haline gelecek?

The Beatles'ın yeni şarkısı bir numaraya yükseldi, Rolling Stones listeleri alt üst etti ve Wham! 1984'te kaydettiği şarkıyla Noel'de listenin tepesine çıktı. Ancak günümüzün dehşetine bakınca, nostaljik, mutlu ve huzurlu geçmişe dönmemiz şaşırtıcı mı?

2023, zamanın anlamını yitirdiği yıl oldu (Reuters)

2023'e, zamanın unuttuğu yıla yeni veda ettik.

The Beatles'ın yeni şarkısı bir numaraya yükseldi, Rolling Stones listeleri alt üst etti ve Wham! 1984'te kaydettiği şarkıyla Noel'de listenin tepesine çıktı. Başlıca rakipleri, Sam Ryder'ın pop tarihinin algoritma tarafından yazılabileceği umuduyla son yarım yüzyılın tüm Britanya bayram hitlerini bir araya getirdiği alaycı girişimiydi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2023'te David Tennant, Doctor Who'da başrol oynuyordu. 2023'te Taylor Swift'in 1989 albümü yılın en büyük albümlerinden biriydi. 2023'te yılın en popüler filmleri 70 yaşında bir oyuncak bebek ve 40 yaşında bir video oyunu hakkındaydı.

Ayrıca bir Hızlı ve Öfkeli filmi (serinin başlangıcı: 2001) ve bir Görevimiz Tehlike filmi (serinin başlangıcı: 1966) vardı. Disney, Küçük Deniz Kızı'yla (The Little Mermaid, orijinal senaryo ve müziğin yazıldığı tarih: 1987) büyük bir başarı elde etti. Yazın en iyi konserleri? Pulp ve Blur. Guns N' Roses ve Elton John, Glastonbury'de ana sanatçılar olarak sahneye çıktı. Herkes Robbie Williams ve Girls Aloud'un bu yılki turnesi için heyecanlı.

2023'ün sonunda manşetlere hakim olan haberler arasında İsrail ve Filistin'deki savaş, Doğu Avrupa'daki savaş ve Kuzey İrlanda sorunu vardı. Yıl 2023'tü ve aynı zamanda 1967, 2008, 1984, 2010 ve 1989'du. Bugün Kükreyen Yirmiler'de ve 2000'lerin ortasındayız. Sık sık tarihin fasit daire olduğu söylenir. Bu hiç bu kadar doğru olmamıştı.

Şimdiye kadar gelecekte yaşıyor olmamız gerekiyordu. Bize ütopya vaat edilmişti. Ay'a gitmiş olmalıydık. Bize sırt roketi sözü verilmişti. Ama 2023 bunun yerine zamanın anlamını yitirdiği yıl oldu. Yaklaşık 10 yıl önce Doctor Who'da zamanın kendisinin kırıldığı bir bölüm yayımlanmıştı: Winston Churchill ve Charles Dickens, piramitler ve uzay çağı monoraylarının hepsi aynı anda vardı. 2023 de böyle hissettirdi. Kapalı bir döngü. Gelecek yok; sadece aşağı yukarı geçen yüzyılın en büyük hitlerini tekrarlayan sonsuz bir kültürel devre.

Yeni müzik, yeni filmler, yeni sanat, yeni fikirler yok değil. Eğer nereye bakacağınızı biliyorsanız kesinlikle varlar. Ancak ana akım kolektifimizdeki bir şey geriye doğru bakmak istedi. Rahatlığa ya da nostaljiye doğru bakmak. Her şeyin daha farklı, daha tanıdık geldiği bir zamana bakmak. Daha az kasvetli.

Telefonunuzda bir haber uygulaması varsa ve bildirim işlevini devre dışı bırakmadıysanız, o zaman anlayacaksınız. Ölümler, saldırılar, Gazze'deki kayıplarla ilgili güncellemeler ya da "yeni" (eski) hükümet politikalarıyla ilgili haber uyarılarına aşina olacaksınız. Eğer siz de benim gibiyseniz, sözümona "kültür savaşları", sürekli çevrimiçi "söylemler" ve Elon Musk'ın söylediği ve yaptığı her şey karşısında gözlerinizi devireceksiniz.

Uyanık olduğumuz her saat bilgi bombardımanına tutuluyoruz. Her yerde ne olduğunu biliyoruz, dün, bugün, yarın. Köşede televizyon, sehpanın üzerinde dizüstü bilgisayar, elimizde telefon: Üçlü bir tehdit.

Herkesle, tanıştığımız her bir kişiyle her an bağlantı halindeyiz. Onların ne istediğini biliyoruz ve onlar da bizim nerede olduğumuzu biliyor. İklim krizinin bizi öldürebileceğini ve bunu önlemek için toplum olarak atmamız gereken adımları biliyoruz ancak bunun yerine yatağa girip bir cihaza bakıyoruz ve üç saat geçiyor ve yaptığımız tek şey içerik tüketmek oluyor.

2023'te bu kadar dehşet varken, geçmişin sanatına sığınmamız gerçekten şaşırtıcı mı? Beatles'ın uyum içinde söylediği şarkıların dinlendirici olması, Wham!'in "Last Christmas" şarkısının bize daha güzel zamanları hatırlatması ya da David Tennant ve Catherine Tate'i Tardis'in içinde koşuştururken görmenin bu kadar keyifli olması?

"Shake It Off"la ilk kez dans ettiğimizde ya da N64'te Mario oynadığımızda hissettiklerimizi yeniden yakalamaya çalışmamız o kadar da şaşırtıcı olamaz. Belki de hiç yaşamadığımız on yılların konforuna sarılmamız şaşırtıcı değil. Şimdi'nin bariz acımasızlığından kaçmaya yöneliyoruz. "Şimdiki zaman" bir armağan olmaktan çok bir yük.

Bana göre bu bir kültürel eğilim değil, savunma mekanizması. Ve bu ille de kötü bir şey değil. Kültürün amaçlarından biri de beslenmek ve enerji toplamaktır. Olaylar bizi bunalttığında, "daha saf" bir zamandan bir şeylere ulaşmak iyi gelir. Çoktan üstesinden geldiğimiz bir zaman.

Enerjimizi toplamak için o kuyuya geri döneriz... gerçekliğimizden küçük bir kaçamak için ve bize ne olduğunu ve olabileceğini hatırlatmak için. Bu bir hayatta kalma içgüdüsü ve yolu yeniden bulma yöntemi.

Ve bu anlamda, geçmişin sanatında bulduğumuz şey gelecek için umuttur. Mutlu (umarım) yıllar.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU