PKK'nın IŞİD'e benzediği bir terminoloji: Inghimasi

Gökçe Hubar Independent Türkçe için yazdı

TBMM'nin yeni yasama yılına başladığı 1 Ekim günü İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önüne çalıntı araçla gelen iki terörist, saat 09.30 sularında bombalı saldırı girişiminde bulundu.

Saldırganlardan biri amacına ulaşamadan kendini patlattı, sol elinde tabanca bulunan diğeri ise etkisiz hale getirildi. Saldırı girişimini terör örgütü PKK üstlendi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

PKK'nın nasıl propaganda yaptığı apaçık. PKK, kendisini Kürt özgürlük hareketi, Türkiye'yi ise sömürgeci bir devlet ve mevcut hükümeti ultra faşist bir rejim olarak adlandırıyor; Apoist ideolojiden güç alan "fedakar" gerillaların her yerde ve her an devrimci halk savaşı misyonunu icra ettiğini iddia ediyor.

Oysa PKK, kendisine karşı çıkan Kürtleri acımasızca öldürüyor, tehdit ediyor; bu yönüyle ne Kürt ne de özgürlük hareketi olduğunu ispat ediyor.

Kürtlere, kendisini seçmeme şansı tanımıyor. Onları yok sayıyor. Örgütün ideologlarının, sömürgeciliğin ve faşizmin ne olduğunu bile bilmediği, siyaset bilimi literatürüne uzak oldukları anlaşılıyor.

Fedakar gerilla denilen teröristlerse, örgütün üst düzey kadroları tarafından kandırılıp ölüme gönderilen kişiler. Çok azı hayatta kalabiliyor.

Örgütün yöneticileri Irak, Suriye ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere çeşitli ülkelerde saldırı emirleri veriyor, ama Türkiye'nin başkentine gelip eylem yapmaya korkuyorlar.

Beyinlerini yıkadıkları teröristleri bu kirli işe yönlendiriyorlar.

Dikkat çekici olan husus, PKK'nın gitgide IŞİD'e benzeyen taktiklere başvuruyor olması.

IŞİD benzeri dinî motivasyonlu terör örgütlerinin kullandığı "inghimasi" ("intihari"den farklı) terminolojisi, PKK'nın üstlendiği saldırı girişiminde kopya edilmiştir.

Olay yerine hem uzun namlulu roketatar ve tabanca hem de bomba ile giden iki terörist, tıpkı Bataclan'daki gibi, inghimasi taktiğine başvurmuşlardır.

Şöyle ki, bu taktiğin modus operandisi, başka silahlarla (kalaşnikof, roketatar, tabanca vb) birlikte patlayıcının kullanılmasıdır.

Bir inghimasi, düşman hattına sanki onlardanmış gibi bir görüntüyle sızar.

Inghamasa fiili, dalmak, kalabalığa karışmak manasına gelir. Inghimasi ya güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirileceğini ya da kendini patlatarak öleceğini bilir.

Ankara'daki saldırıyı planlayanlar, o kadar çaresiz bir durumdadırlar ki, IŞİD'in taktiğini kopya etmişlerdir. 

Bu saldırı girişiminde başarısız olan PKK, sanki başarılı olmuş gibi skandal bir açıklama yapmıştır. HPG tarafından yapılan açıklamada "AKP/MHP rejimi soykırımcı ve faşist motivasyonlu suçlarına devam ederse, devrimci adalet anlamında meşru eylemler devam edecektir" denildi.

Eylemin özellikle meclisin açılış gününe denk getirildiği, eylemi tertipleyen Rojhat Zilan ve Erdal Şahin'in ölümsüz Apoistler olduğu, ölümsüzler tugayı hakkında daha fazla bilginin kamuyla ilerleyen bir tarihte paylaşılacağı da ifade edildi. 

Ne ilginçtir ki, PKK'ya göre roketatarlı, tabancalı, bombalı, kana susamış saldırı girişimleri insan haklarına uygun ve meşru; ama Birleşmiş Milletler Örgütü'nün saygın bir üyesi olan Türkiye, gayrimeşrudur. 

Militanlarını ölüme gönderen, sonra da onlara ölümsüzler diyerek onların cesetleriyle bile propaganda yapan bu tehlikeli terör örgütü, en temel insan hakkı olan yaşama hakkını hiçe saymaktadır.

İnsanların güvenliğini tehdit etmektedir. Ancak ne yazık ki, Türkiye'yi zor durumda bırakmak isteyen kimi devletlerce desteklenmektedir.

Bu hastalıklı zihniyet, bir gün elbet tarih sahnesinden silinecektir.  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU