İki yaşlı kadının öldüğü trafik kazasında bilirkişi raporu karmaşası

2021'de emekli bir albayın arabasıyla iki kadına çarpıp öldürmesine ilişkin davada iki ayrı raporda iki ayrı sonuç çıktı… Ailenin hukuk savaşı devam ediyor

Fethiye Topak ve Nebahat Gülmez, kazada hayatını kaybetti

Mersin'deki evlerinden çıkarak pazara gitmek isteyen iki akraba, Fethiye Topak ve Nebahat Gülmez, kendilerine bir aracın çarpması sonucu hayatlarını kaybetti. 

1 Temmuz 2021'de gerçekleşen bu trafik kazasının ardından başlayan dava devam ediyor. 

Dava sürecinde ortaya çıkan belgelerle emekli albay olan sürücü Zekeriya Suna, kazanın hemen ardından bir tümgenerali aramış, ardından jandarma tutanağının tamamen Suna'nın anlatımlarına göre hazırlandığı ortaya çıkmıştı. 

Suna, ifadesinde 68 ve 66 yaşlarındaki kadınların kendilerini yola attığını söylemişti. Kazadan saatler sonra karakola giden Suna'nın akrabaları ise yaşlı kadınların otostop yaptıklarını iddia etmişti. 

İlk evrak tüm bu anlatımlara uygun şekilde hazırlandı.

İddiaya göre Topak ve Gülmez yolun sağından yürüyordu. Herhangi bir kaldırımın olmadığı yolda, yaşlı kadınların yolun sağından yürüyor olmaları onları kusurlu hale getiriyordu.

Kazanın yaşandığı yere çok yakın bir kiraz satıcısının ve 112'yi arayarak ambulans çağıran kişinin ifadeleri alınmamış, sürücünün ailelerinin ifadeleriyle yetinilmişti. 

Ancak pazar yolun solunda kalıyordu ve o mevsimde yakıcı güneş yolun sağındaydı. Üstelik hem kızlarına hem de damatlarına ait arabaları olan ve evlerinin önünden toplu taşıma geçen kadınların otostop yapmalarının normal bir açıklaması yoktu. 

Trafik güvenliği bölümü raporu: Sürücü asli kusurlu 

Ailelerin İstanbul Teknik Üniversitesi'ne (İTÜ) hazırlattığı bilirkişi raporu gerçeklerin gün yüzüne çıkması için bir umut ışığı oldu.

İTÜ İnşaat Fakültesi Ulaşım ve Trafik Güvenliği bölümü tarafından hazırlanan bu rapora göre her durumda sürücü Suna "asli kusurlu" olarak kabul edildi.

Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın ocak ayında yapılan duruşmasında Topak ve Gülmez ailelerinin avukatı, HTS kayıtlarına göre sanık Suna'nın kaza sırasında telefonla konuştuğunun sabit olduğunu belirterek olay günü devlet otoritesinden kişileri de aradığını belirtti.

Avukat ayrıca raporu hazırlayan jandarma personeli hakkında "suç delillerini karartma" ve "yalancı tanıklık"tan suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Ancak mahkeme bu talebi reddetti. 

Motor hocası "alanım değil" diyerek çekildi, mahkeme yerine başkasın atadı

Son duruşmada mahkeme yeni bir bilirkişi raporu hazırlanmasına hükmetmişti.

Kararın ardından İstanbul Teknik Üniversitesi'nin oluşturduğu bilirkişi heyeti mahkeme tarafından kabul edilmedi ve bilirkişiler re'sen atandı. 

Atanan bilirkişilerden biri, makine mühendisi olduğunu ve davanın özellikleriyle uyuşmadığını belirterek görevden çekildi.

Onun yerine yine makine mühendisliği motor bölümünden bir akademisyen atandı. 3 kişilik heyetin 2'si motor bölümünden seçildi. 

Yeni rapor: Sürücü ve kadınlar eşit kusurlu

Bu heyetin hazırladığı bilirkişi raporunda, sürücü Suna ile vefat eden kadınların eşit kusurlu olduğu belirtildi.

Kadınların ailesi, yeni raporun da sürücünün ve onun tanık olarak dosyaya eklenen ailesinin tek taraflı anlatımlarıyla hazırlandığını vurguluyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU