Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal ve tahliye kararına ilişkin sürenin bitmesine bir gün kala itirazda bulundu. Adalet Bakanlığı, kararın AİHM Büyük Daire’de yeniden değerlendirilmesini talep etti.
Adalet Bakanlığı yetkilileri, başvuru süreci kapsamında Strasburg’a giderek gerekli evrakları teslim etti. Türkiye, AİHM’in Demirtaş hakkındaki kararının kesinleşmeden önce bir üst kurul olan Büyük Daire’de yeniden incelenmesini istedi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Kobani davasında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a verdiği cezanın gerekçeli kararını 13 ay sonra tamamlamıştı. Demirtaş’ın avukatları, yaklaşık 30 bin sayfalık gerekçeli karara karşı 400 sayfalık savunma hazırlamıştı.
AİHM, Demirtaş hakkında ikinci kez ihlâl ve tahliye kararı vermiş, Türkiye’ye bu karara itiraz etmek için 8 Ekim’e kadar süre tanımıştı. Türkiye’nin itiraz etmemesi durumunda kararın kesinleşeceği belirtilmişti.
Adalet Bakanlığı’nın başvurusuyla, dosyanın AİHM Büyük Daire’de görüşülmesi süreci başlamış oldu.
Bakırhan: AİHM Demirtaş için 'derhal tahliye edilmeli' diyor; Adalet Bakanlığı ise hukuksuzluğu sürdürmekte ısrar ediyor
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararına itiraz edilmesine tepki gösterdi. Bakırhan, itirazı "Adalet Bakanlığının hukuksuzlukta ısrarı" olarak niteledi.
Türkiye, AİHM 2. Dairesinin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararının AİHM Büyük Dairesi'nde yeniden değerlendirilmesini talep etti. İtiraza tepki gösteren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"AİHM 'derhal tahliye edilmeli' diyor; Adalet Bakanlığı ise hukuksuzluğu sürdürmekte ısrar ediyor. Karar son derece açık: sevgili Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerekiyor. Uluslararası hukuk kararlarını tanımamakta ısrar etmek, hukuksuzluğu itiraf etmekten başka bir anlam taşımıyor. Parti olarak yıllardır süren adalet mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de sürecek; bu haksız ve hukuksuz durumun peşini bırakmayacağız. Bu ülkenin hep birlikte nefes almaya, barışa, adalete ve vicdana ihtiyacı var. Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Kobani kumpas davasında yargılanan tüm arkadaşlarımızın özgürlüklerine kavuşması için sonuna kadar mücadele edeceğiz, birlikte barışa yürüyeceğiz."
Independent Türkçe