Rus petrolüne tavan fiyat uygulamasının ilk sonuçları geliyor

Ural petrolünün fiyatı çakılırken, onlarca tanker Karadeniz'den çıkamıyor

Rus petrolüne tavan fiyatı uygulamasına hazırlıksız yakalanan onlarca tanker, İstanbul Boğazı'ndan geçebilmek için Kilyos açıklarında beklemeye başladı (Reuters)

Avrupa Birliği (AB), G7 ülkeleri ve Avustralya'nın Rus petrolüne 5 Kasım'da uygulamaya koyduğu kısmi ambargo ve 60 dolarlık tavan fiyat uygulamasının olası sonuçları konusunda farklı görüşler ileri sürüldü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kararın uygulamaya girmesiyle birlikte, Rusya'nın en çok Çin ve Hindistan'a sattığı Ural petrolünün varil fiyatı kasım başına göre yüzde 30 gerileyerek 47,9 dolara kadar düştü. Uluslararası standart kabul edilen Brent petrolün varil fiyatı 77 dolar civarında.

Bir yandan Rusya'nın petrol gelirini kısarken, diğer yandan uluslararası petrol fiyatlarını fırlatmamayı amaçlayan kararlara göre, Rus petrolünün üçüncü ülkelere belirlenen 60 dolardan daha yüksek fiyata satılması durumunda, G7 ve AB ülkelerindeki şirketler bu petrole nakliye, sigorta ve aracılık gibi çeşitli hizmetleri sunamıyor. Bu nedenle, bir kısmı Kazakistan petrolü taşıdığı söylenen onlarca tanker, gerekli hizmetleri alamadığı için Boğaziçi'nin Karadeniz çıkışında beklemeye başladı.

Dünya genelinde ekonomik durgunluk beklentisi ağır bastığı için petrol fiyatlarının aşağı yönlü hareket ettiğine dikkat çeken Britanya'daki petrol pazarlama şirketi PVM Oil uzmanı Tamas Varga şöyle dedi:

Sağlıklı bir ekonomik iklimde böyle bir gelişme, yeniden 100 dolar seviyesine doğru yarış için başlama işareti olurdu.

Rusya'dan karşı hamle bekleniyor

Rus gazetesi Vedomosti, Moskova'nın yanıt olarak üç seçenek üzerinde durduğunu yazdı. Birincisi, bazı ülkelere satışı yasaklayarak diğerlerine indirimli satışı artırmak. İkincisi, tavan fiyat uygulamasını engellemek için Rus devletinin aracıları devreden çıkararak doğrudan satış yapması. Üçüncüsü, yapabildiği kadar fiyat kırmak.

Wall Street Journal'a göre, Rusya'nın bir varil petrol üretme maliyeti 40 dolar civarında. Bütçe açığı vermemek için beklediği petrol geliriyse varil başına 70 dolar. 

Danışmanlık şirketi Eurasia Group kıdemli analisti Jason Bush, orta ve uzun vadedeki zararı şöyle özetledi:

Rusya bütün ürettiğini satamazsa bu durum, petrol sektörünün yeni üretime yatırım yapıp yeni sahalar açma isteğini kırar. Yeni sahalar açılmazsa, eski sahalardaki üretim düşeceği için Rusya'nın petrol üretimi sürekli düşüşe geçer.

Şubatta başlayan savaştan önce, bu yıl Rusya'da petrol arama ve sondaj çalışmalarına 50 milyar dolar yatırım yapılması beklenirken, Rystad Energy şirketine göre bu miktar 35 milyar dolarda kalacak. Kovid-19 salgınının dünyayı kasıp kavurduğu 2020'de bile sektöre 40 milyar dolar yatırım yapıldığına dikkat çeken Rystad Energy uzmanı Swapnil Babele şöyle dedi:

Ukrayna savaşının Rusya'nın petrol ve doğalgaz sektörüne maliyeti oldukça büyürken, proje yatırımları ciddi darbe aldı. Bu yıl, Kovid yıllarını aratacak kadar büyük düşüşlerin görüleceği yılların ilki olacak gibi.

Rus enerji uzmanı İvan Timofeev, devlet televizyonu RT'nin internet sitesindeki analizinde, Rusya'nın kendi tanker filosunu kurmak gibi yollara başvurabileceğini belirtti:

Moskova üzerindeki baskıyı artırmak için ABD ve müttefikleri, İran'a karşı kısıtlamaların tecrübesinden faydalanacaktır. Tahran, kayıplara uğramasına rağmen yaptırımlar altında yaşamayı sürdürüyor. Hiç şüphe yok ki Rusya da petrolünü yabancı pazarlara ulaştırmak için etkili yollar bulacaktır. Ancak, İran'da olduğu gibi, yaptırımlar ihracatın maliyetini artıracaktır.

 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal, RT

Derleyen: Engin Esen

DAHA FAZLA HABER OKU