Kongo'da etnik çatışmalar alevlendi, 260 bin kişi yerinden oldu

Maden zengini ülkenin kaynaklarının yüzde 90'ını komşuları pazarlıyor

Kongo'daki 12 bin kişilik BM gücü, yaklaşık 2 bin M23 militanı karşısında etkisiz kaldığı için eleştiriliyor (Reuters)

Zengin doğal kaynaklara sahip Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) 10 yıl önce durulan şiddetli etnik çatışmalar yeniden ateşlendi.

Ruanda ve Uganda'dan yıllarca destek alan 23 Mart Hareketi (M23) savaşçıları, Birleşmiş Milletler (BM) ve KDC güçlerini püskürterek Kongo'nun Goma kentine yaklaşırken iki milyon kişi gıda ve akaryakıt sıkıntısı çekmeye başladı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

KDC lideri Felix Tshisekedi'nin geçen yıl IŞİD bağlantılı olduğu öne sürülen Müttefik Demokratik Güçler (ADF) militanlarıyla ortak mücadele için Uganda askerlerini davet etmesi, çatışmaların fitilini yeniden ateşlemişti. Uluslararası Kriz Grubu'na göre, Ruanda bunun üzerine M23'ü yeniden sahneye sürdü.

M23, Hutu milislerine karşı Ruanda'nın baskın etnik grubu Tutsileri savunma iddiasıyla Kongo Devrimci Ordusu adıyla kurulmuş ve 2012-2013'teki baskınlarla şimdiki adını almıştı. Varılan anlaşma uyarınca Goma işgalini 2013'te sona erdiren M23'ün savaşçılarının bir bölümü KDC ordusuna katılmıştı. 

Temmuzdan beri onlarca kişi hayatını kaybetmiş ve en az 260 bin kişi yerinden olmuşken, 12 bin kişilik BM gücünün etkisizliği de yerli halktan tepki çekiyor. 

M23'ün ilerleyişi sebebiyle Rutshuru'dan Goma'ya kaçan öğretmen Pascal Burasa, Wall Street Journal'a şöyle konuştu:

Çok korkuyoruz. Egemen bir devlete doğrudan saldırı bu, uluslararası toplum müdahale etmeli.

BM raporlarına göre, M23 ayrıca, KDC sınırları içinde çıkarılan madenlerin Ruanda üzerinden ihrac edilmesini organize ediyor. KDC, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'yi, M23'ü bunun için kullanmakla suçluyor. 

Benzer suçlamaya uğrayan Uganda, şubatta Uluslararası Adalet Divanı tarafından KDC'ye 325 milyon dolar ödemeye mahkum edildi. 

Kongolu politikacı Martin Fayulu, Alman televizyon kanalı DW'ye durumu şöyle özetledi: 

M23 isyancı değil, Kongo'ya Kagame tarafından gönderildiler çünkü amacı Kongo'nun madenlerinden pay almak. Uganda da geride kalmak istemiyor, Kongo'nun kaynaklarından kendi payını istiyor. 

Zengin kalay cevheri, altın ve koltan madeni yataklarına sahip KDC, akıllı telefonlarda ve bilgisayarlarda kullanılan tantal maddesi rezervleriyle dünya birincisi.

BM'nin tahminlerine göre, KDC'nin doğal madenlerinin yüzde 90'ı Uganda, Ruanda ve Burundi tarafından dünyaya pazarlanıyor.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'na göre, 2015-2018 döneminde Ruanda dünya tantalum üretiminin yüzde 39'unu eline geçirirken, KDC'nin payı yüzde 10'da kaldı. Ruanda'nın maden ihracatı geçen yıl ikiye katlanarak 732 milyon dolara ulaştı. 

Uganda'da da son 10 yılda altın, başlıca ihracat ürünü kahvenin yerini aldı. 

Doğu Afrika Topluluğu'nun girişimiyle Kenya 12 Kasım'da bölgeye takviye askeri birlikler gönderdi. 

Kinşasa'da 21 Kasım'da Kongolu mevkidaşı Tshisekedi tarafından ağırlanan Kenya Devlet Başkanı William Ruto şöyle dedi:

Bölgede çok sayıda barışı koruma askeri var ama sanıyoruz ki korunacak barış pek yok.

 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Africanews

Derleyen: Engin Esen

DAHA FAZLA HABER OKU