Sürdürülebilir kalkınma amaçları ve yerel yönetimler: Türkiye'de durum nasıl?

İhsan İkizer Independent Türkçe için yazdı

Gösl: Twitter

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda 2015 yılında kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA), 2000'de başlayıp 2015'te sona eren BM Binyıl Kalkınma Amaçlarından (BKA) en büyük farkı SKA'ların sadece en az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler değil bütün ülkeleri ilgilendiren amaçlara sahip olması.

Küresel amaçlar olarak da bilinen SKA'ları tek bir cümle ile özetlemek gerekirse; fakirliği ortadan kaldırmak, gezegeni korumak ve 2030 yılına gelindiğinde herkesin refah ve barış ortamında yaşayabileceği bir dünya amaçlanıyor.

Küresel amaçların her biri birbiriyle yakından ilişkili. Diğer bir deyişle, bir amaçtaki ilerleme başka bir amaçta ilerlemeyi sağlarken, bir amaçta yaşanan gerileme diğer amaçları olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Farklı ülkeler ve aynı ülkede bulunan farklı şehirler farklı ekonomik, sosyal ve çevresel koşullara sahip oldukları için SKA'larda sıralanan sorunlardan eşit derecede mustarip değil.

Dolayısıyla da küresel amaçların gerçekleştirilmesinde hem merkezi yönetimler hem de yerel yönetimlerin küresel amaçlarla ilgili olarak önceliklendirme yapması ve bu amaçları ulusal ve yerel stratejilerin bir parçası haline getirmesi yararlı olacaktır.


Küresel sorunların ortaya çıkmasına tek bir aktör sebep olmadığı gibi çözümün de tek bir aktör tarafından sağlanması mümkün görünmüyor.

Neredeyse üçte ikisi doğrudan yerel yönetimleri ilgilendiren küresel amaçlara ulaşılabilmesi için yerel yönetimlerin işbirliği ve desteği şart.

Bir BM raporunda belirtildiği üzere şehirler, SKA'ların gerçekleştirilmesi mücadelesinin kazanılacağı ya da kaybedileceği savaş meydanlarıdır.

Ancak yerel yönetimlerin bu amaçların gerçekleştirilmesine katkı sunabilmesi için her şeyden önce bu amaçların farkında olması ve bunların geleceğimiz, gezegenimiz ve refahımız için ne denli önemli olduğuna inanması gerekir.

Bu farkındalığın yeterli olmadığı durumlarda, merkezi hükümetin, STK'ların ve halkın yerel yönetimlerin harekete geçmesi için onların üzerinde baskı kurması yerinde olur.

Bir sonraki aşamada ise yerel yönetimlerin her bir amacı ve her bir amacın altında yer alan toplam 169 hedefi göstergeleriyle beraber inceleyerek yerelleştirmesi diğer bir deyişle kendi stratejik planlarının bir parçası haline getirmesi beklenir.

Küresel amaçların stratejik planla bütünleştirilmesi sürecinde şehirde bulunan diğer paydaşların katılımının sağlanması ise başarı oranını artırır.

Zira, insanlar ve kurumlar kendilerine dayatılan planlardan ziyade ortaya konmasında rol oynadıkları, hakkında fikirlerini beyan ettikleri planları benimserler ve bu planların gerçekleşmesi için çaba sarf ederler.


Yakın zamanda yapılan akademik bir çalışmaya göre, Türkiye'de 30 büyükşehir belediyesinin 2020-2024 yıllarını kapsayan stratejik planlarının 21'inde SKA'lara tek bir sefer dahi atıf yapılmadığı görüldü.

En fazla atıfta bulunan iki şehir İstanbul ve Eskişehir olurken Adana, Balıkesir, Erzurum, İzmir, Konya, Mersin ve Van Büyükşehir Belediyelerinde SKA'lardan en fazla üç kez bahsedildiği görülüyor.

Büyükşehirlerdeki bu duruma bakarak geri kalan 51 şehirde, belediyelere ait stratejik planlarda SKA'lara ne kadar yer verildiğini tahmin etmek zor değil.

SKA'lar için belirlenen 15 yıllık sürenin neredeyse yarısı geride kalmışken, yerel yönetimlerin SKA'lara yönelik farkındalık düzeyinin yüksek olması ve bir an önce plan ve projelerini SKA'ları dikkate alarak belirlemesi ve gözden geçirmesi elzem. 


SKA'ların büyük bölümünü oluşturan çevre ve iklim değişikliği konularında şehirlerimizin ne denli kırılgan olduğunu düşünecek olursak küresel amaçların bir an önce yerelleştirilmesinin gerekliliği daha iyi anlaşılır.

Belediyelerin bu alanda bir an önce harekete geçmesi için STK'ların ve vatandaşların belediye yönetimleri üzerinde kamuoyu baskısı oluşturmaları da yararlı olur.

SKA'ların yerelleştirilmesi konusunda bir hayli mesafe kat etmiş olan ve SKA'lara ilişkin yapılan çalışmalarını değerlendirme raporu halinde yayınlayan Helsinki ve New York Belediyeleri, bu alanda adım atmak isteyen belediyelerimiz tarafından incelenebilir.

Yine Alman Uluslararası İşbirliği Kurumunun (GİZ), belediyelerin SKA'ların yerelleştirilmesinde yararlanması için hazırladığı "Belediyemde Gündem 2030" (Agenda 2030 in my municipality) adlı kılavuzdan yararlanılabilir. 

Daha yaşanılabilir bir şehir, ülke ve dünya için; küresel amaçların yerelde bir an önce gündeme alınması ve bu amaçların gerçekleştirilmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek ortak bir yol haritası hazırlamasını talep etmek ve bu sürece katkı sunmak sanırım hepimizin hem hakkı hem de görevidir.

O halde, herkesi hakkımızı istemeye ve görevimizi yerine getirmeye davet edelim.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU