Yeni araştırmaya göre çocuk sahibi olmak muhafazakarlaştırıyor

Çocuksuz kişiler yaşlanmalarına rağmen sosyal bakımdan daha liberal görüşlere sahip olma eğiliminde

(Unsplash)

Bir araştırma, çocuk sahibi kişilerin çocuk sahibi olmayanlara kıyasla sosyal bakımdan daha muhafazakar hale gelme eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

Genellikle insanların yaşlandıkça daha sağcı görüşlere sahip olduğu düşünülüyor fakat araştırmacılar durumun böyle olmayabileceğini buldu.

Çalışmada kürtaj, göç ve seks gibi konularda ayrıştırıcı tutumların nasıl ortaya çıktığını anlamak hedeflendi.

Pennsylvania Üniversitesi'nden araştırmacılar başlangıçta "ebeveynliğe daha fazla yatırım yapan" kişilerin muhafazakar politikalara ve değerlere daha fazla meyilli olabileceğini kuramlaştırdı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırmacılar, çalışmanın bir parçası olarak 10 ülkeden 2 bin 610 kişiyle anket yaptı ve halihazırda ebeveyn olan veya ebeveyn olmak isteyen kişilerin "dünya genelinde artan sosyal muhafazakarlıkla ilişkili olduğuna" dair kanıtlar buldu.

Bununla birlikte, çocuk sahibi olmayan kişiler yaşlandıkça tutarlı bir şekilde daha liberal görüşlere sahipti.

Çalışmanın ortak yazarı Profesör Nicholas Kerry, Newsweek'e bulguların insanların yaşla birlikte daha muhafazakarlaşma eğiliminde olduğu yönündeki genel kanıyla çeliştiğini söyledi:

Bu görüş, '20 yaşında liberal olmayanın kalbi, 30 yaşında muhafazakar olmayanın beyni yoktur' ifadesiyle ortaya konuyor.

Aslında, ebeveynliğin etkilerini istatistiksel olarak kontrol ettiğinizde, yaşlılar gençlerden sosyal olarak daha muhafazakar değil.

Proceedings of the Royal Society akademik dergisinde yayımlanan çalışma, 1950'den bu yana küresel doğurganlık oranlarının sürekli azalmasının daha liberal bir geleceğe yol açabileceğini de belirtti.

Yazarlar, "Dünyanın çoğunda doğum oranlarının düştüğü ancak bazı bölgelerde hızla arttığı göz önüne alındığında, mevcut bulgular geleceğin siyasi manzarası üzerinde önemli çıkarımlara sahip olabilir" diye yazdı.

Özellikle, bulgularımız çocuksuzluktaki küresel artışların sosyal konularda bir liberalleşme sürecine potansiyel olarak katkıda bulunabileceğini gösteriyor.

Ancak Londra Üniversitesi Akademisi'nden Profesör Paul Higgins, çalışmanın eksikliğinin, politik eğilimleri çok özel bir dizi kişisel deneyime indirgemesi olduğu uyarısını yaptı.

The Guardian'a konuşan Higgins, çalışmanın yaşamda daha sonra gerçekleşen değişiklikleri hesaba katmadığını veya toplumdaki ve toplumsal rollerdeki değişikliklerin etkilerini dikkate almadığını söyledi.

Prof. Kerry, bulgulara rağmen, siyasi tutumların yaşamın belirli bir aşamasındaki bir kişinin "en azından kısmi" sonucu olduğunun anlaşılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Prof. Kerry bunu kavramanın, insanların farklı önceliklere sahip olmaları nedeniyle "kendi görüşlerinin de bazen değişebileceğini anlamalarını" sağlayabileceğini ve bunun "sadece nesnel gerçeğe özel bir bakış açısına sahip olduğumuzdan kaynaklanmadığını" dile getirdi.



* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Sevgi Aydoğan

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU