Trump'ın sosyal ağı TRUTH tam da düşündüğünüz kadar utanç verici

Geçen ay Parler platformu, Melania Trump'ın "sosyal medya iletişimine yönelik özel bir düzenlemenin" parçası olduğunu ve sadece onların uygulamasını kullanacağını duyurmuştu. Aynen öyle: Donald Trump'ın kendi eşi bile onun TRUTH'una güvenmiyor

(AFP / Chris Delmas)

Donald Trump'ın yeni sosyal medya platformu TRUTH Social'a (GERÇEK Sosyal) üye olmak istediğimde komik bir şey oldu. Benden hizmet şartlarını ve gizlilik politikasını kabul etmemi istedi, ki bu adil bir talep, çoğu internet sitesi bunu istiyor. Hayır, garip olan şey, bunların üzerine tıklayınca 404 hatası almamdı. "Üzgünüz ama görünüşe bakılırsa böyle bir sayfa yok" diye bilgilendirildim.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ne iş insanı, ne realite TV yıldızı, ne de siyasetçi. Donald Trump'ı 404 hatasından daha iyi özetleyecek hiçbir şey yok. Bir girişimci olarak Trump, yüksekten atıp tutmak ve verirken de aşırıya kaçmakla ün kazanmıştı. The Apprentice'in (Çırak) yapımcıları, Trump'ın milyarder şirket patronu personasının onların yarattığı bir "aldatmaca" olduğunu öne sürmüştü.

Trump'ın son gambiti de pek farklı görünmüyor. Daha şimdiden hatalarla dolup taşmış bile, kullanıcıları bekleme listesine alıyor ve mart sonuna kadar "tamamen kullanıma hazır" olmayı umuyor. Şirket, bu problemlerin fazla talepten kaynaklandığını iddia ediyor.

TRUTH Social, radikal sağın desteğini sosyal medya aracılığıyla paraya çevirmeye yönelik girişimlerin ilki değil sadece en yenisi. Parler ve Gettr gibi platformların her biri muhafazakar seslerin kapısı haline gelen Twitter'ı tahtından indirmeye çalıştı. Tüm bunlar bekleyebileceğiniz kadar kötü sonuçlandı.

Parler, 6 Ocak'taki ayaklanmanın öncesinde şiddet içeren tehditkar gönderilere müsaade ettiği için Google, Amazon ve Apple'ın platforma yer vermeyi sonlandırmasıyla 2021'in ilk yarısının büyük kısmında kendini çevrimdışı kalmış buldu. Öte yandan Gettr, siyahilere karşı ırkçı hakaretler kullanan sağcı bir fikir önderini engellerken, ırkçı "Groyper" terimini (ABD'de radikal sağcı ve beyaz üstünlükçüsü bir grup -ed.n.) de platformunda yasakladı.

Şüphesiz ki tarih, Trump'ın TRUTH'una yönelik teveccühün Trump Steaks'e (Trump Biftekleri: Trump'a ait satışları çok da iyi gitmeyen biftek ve et markası -ed.n.) yönelik iştah kadar olacağını gösteriyor. Sağcı baş belası Louise Mensch'in sosyal medya girişimi Menshn'i hatırlayacak kadar yaşlıyım. Jack Dorsey'nin tahtında hak iddia edenlerin çoğu gibi Menshn de Fail Whale'in (Başarısız Balina, Twitter'ın altın çağından kalma deniz memelisi karikatürü) yolundan giderek kaybolmuştu. Şimdiyse sadece WayBack Machine'in dijital mezarlığında varlığını sürdürüyor.

Trump söz konusuyken bunun kibir mi yoksa hırs mı olduğu herkesin kendi takdiri. Ancak bu tür bir hamle, klasik bir Trump hamlesi. 1980'lerde de kibriyle Amerika Birleşik Devletleri Futbol Ligi'ni (USFL) batırmıştı.

Trump o dönem bir takım (The Generals) satın almış ve sonrasında USFL'in Amerikan Ulusal Futbol Ligi'yle (NFL) ilkbaharda değil de sonbaharda rekabet etmesi için ısrar etmişti. NFL'in kaynakları ve yayın sözleşmelerinden yoksun olan USFL zarara uğramıştı. Trump'ın ısrarı üzerine USFL, antitröst yasalarına dayanarak NFL'e dava açıp (tam bir Pirus zaferiyle) 3 dolarlık uzlaşmayı kazanmış, bu da iflasına yol açmıştı.

TRUTH Social, Trump'ın İkarus kompleksinin bir başka örneği mi? Görünen o ki bizatihi Trump ailesi, şartların kendi aleyhlerine geliştiğini kabulleniyor. Geçen ay Parler platformu, eski First Lady Melania Trump'ın "sosyal medya iletişimine yönelik özel bir düzenlemenin" parçası olduğunu ve sadece onların uygulamasını kullanacağını duyurmuştu. Aynen öyle: Donald Trump'ın kendi eşi bile onun TRUTH'una güvenmiyor.
 


Üstelik bu uygulamaların hiçbiri (tüm hataları giderilse bile ne TRUTH ne de rakipleri) Twitter gibi bir devle boy ölçüşemez. Washington Post'un ocakta yayımladığı analize göre Twitter'ın Ocak 2021'de Trump'ı engellemesinin ardından Gab, Rumble, Parler ve Gettr gibi platformların popülaritesinde ani bir artış yaşanmıştı. Post'un haberi, "Ancak bu kitle, o zamanda bu yana geçen bir yıl içerisinde neredeyse hiç büyümedi" diyor ve "hatta bazı örneklerde küçüldü bile" diye ekliyor.

Twitter'daki takipçilerinde istikrarlı büyüme yakalayan sağcı fenomenler de alt-right alternatiflerde yer alan kürsülerinde ise ciddi küçülmelerle karşılaşıyor. Trump'ı, Marjorie Taylor Greene'i ve diğerlerini görev bilinciyle takip edenler, bu uygulamaların en sadık destekçilerini oluşturuyor. Boşuna nefes tüketiyor ve bunu giderek dünyadan daha da kopuk biçimde yapıyorlar.

Sorun da tam burada yatıyor. Twitter'ın ifade denetimlerinde çok ileri gidip gitmediği kesinlikle tartışılabilir (ben ileri gittiğini düşünüyorum) ama kimse kendini bir yankı odası şeklinde pazarladığını iddia edemez. Hâlâ sıkı tartışmalar ve farklı düşünce ve inançlar bulabilirsiniz. Mükemmel olmasa da modern dünyada halen bir agora işlevi görüyor.

Bu bağlamda ele alındığında TRUTH Social ve öncülleri oldukları gibi görülüyor: Radikal sağın güvenli alanları. En taşkın komplo teorilerinin veya en rezil bağnazlıkların meydan okuma, sitem veya katlanılacak sonuçlar olmaksızın ortaya atılabileceği platformlar olarak pazarlanıyor ve tasarlanıyorlar.

Eğer Twitter modern bir agoraysa, Gettr de 1970'lerden kalma bir motosiklet barı veya siber alemde düzenlenen bir Trump mitingidir. (Aynısının laciverti.) The Verge'in geçen sene bildirdiği gibi Gettr'in piyasaya sürülmesinden kısa süre sonra "ırkçı ve Yahudi düşmanı hakaretler içeren çok sayıda etiket uygulamanın trend kısmında yerini almış... ve uygulamada porno sağanağına dair birçok haber çıkmıştı".

Ne pahasına olursa olsun kendini ifade özgürlüğüne adadığını öne süren bir uygulama, nefret söylemiyle nasıl yüzleşir? Bu, Twitter'ın henüz çözemediği bir sorun ve Gettr, Parler veya TRUTH Social da daha iyisini yapabilecek gibi görünmüyor. Bu yüzden, söz konusu platformların uzun ömürlü olacağını sanmıyorum.

Ne de olsa Facebook'u, Twitter'ı ve Instagram'ı bu denli başarılı kılan ne kadar kapsayıcı olduklarıydı. Mümkün olduğu kadar çok kullanıcının ilgisini çekmek için mümkün olan en geniş kitleye hitap ettiler. Bu işe de yaradı çünkü, eğer kendimize karşı dürüst olursak, bizi sosyal medyaya çeken şeyin bir kısmı aynı fikirde olmayanlarla etkileşime girebilmekte yatıyor. Algoritmanın bizi çileden çıkarıp durmasının bir sebebi var. Yorumlarda tartışıyor ya da tiksintimize dair tweet atıyorsak, ürünü kullanıyoruz demektir. Sosyal medya galip geldi.

Herkesin sizinle hemfikir olduğu bir sosyal medya platformu teoride kulağa hoş gelse de pratikte çabucak sıkıcı bir hal alacaktır. TRUTH Social ilk başta bir ilgi ivmesi görebilir ama hızla USFL'in gittiği yola sapacağını düşünüyorum: Trump'ın cebine yaklaşık 3 dolar atıp bunu bir başarı ilan ettikten sonra unutulmuşluğa sürükleyeceği oturaklı bir gözü pekliğe ait soluk bir taklit.

                                                                      

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU