Yeni Akit yazarı Dilipak: Gerçeğin farkına varıldığında çok geç olabilir, İmamoğlu örneğinde olduğu gibi...

Abdurrahman Dilipak, yeni siyasi oluşumlar ve AK Parti'nin üslubuyla ilgili kaleme aldığı "Siyaset maslahat vesilesidir" yazısında yeni bir söyleme ihtiyaç olduğunu yazdı

Fotoğraf: Twitter

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak 23 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan siyasi tablo ile ilgili eleştirilerini bugün (4 Temmuz) yayımlanan "Siyaset maslahat vesilesidir!" başlıklı yazısında sürdürdü, AK Parti'nin söylemini değiştirmesi gerektiğini söyleyip "Lider mutlaklaştırılmamalı" dedi:

Kimse kimseye kendi zannını dayatmasın, liderini, örgütünü, şeyhini bu anlamda mutlaklaştırmasın. Biz sözü dinleyelim doğrusuna tabi olalım, yanlışına karşı çıkalım. Söyleyen kim olursa olsun! Kimsenin kalbinden geçenleri bilmiyoruz. Kişilerin arkasında birileri var mı, elbette ona da dikkat edelim. O iş ve söz, kimin işine yarıyor, ona da dikkate alalım. Bazen bir gafil, bir hainden daha tehlikeli olabilir. Müminin feraset sahibi olması gerekir. Güzel söz ve hikmetle insanlara hakkı anlatması adil olması, “el emin” olması gerekir. Kiralık kafalar, sosyal medyanın silik yüzlü kiralık trolleri ile “Milli Gladio” mantığı ile karşısındaki herkesi tehdit eden ve aşağılayan bir anlayışla bir yere varamayız! Havayı kokluyorum da, bazı gerçekler Ankara’dan göründüğü, medyada göründüğü gibi değil. Gerçeğin farkına varıldığında ise çok geç olabilir, İmamoğlu örneğinde olduğu gibi!

Dilipak, yeni parti hazırlıklarına yönelik AK Parti içinden gelen tepkileri de ele aldı: 

Bugün “yeni bir siyasi fraksiyon yeni bir bölünme vesilesi olarak kimseye yarar sağlamaz” diyorsak, dışlanan kişilerin siyaset yapma zemininin nasıl oluşturulması gerektiği konusuna da bir cevap bulmamız gerekir. Ademe mahkum etmek ve ya da susturmak, yeni bir “Takriri sükûn” fermanından başka bir şey olmaz. Yeni oluşumların size karşı var olmasının önüne geçmek istiyorsanız, onlara karşı sopa göstermek değil, onları tercih edecek olan tercih gerekçelerini ortadan kaldırıp, size yönelmelerini sağlayacak bir siyaset değişikliği ve genişliğine, yeni bir söylem eyleme ihtiyaç vardır. Yoksa İmamoğlu örneğinde olduğu gibi, Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olmaktan da öte, bugünkü süreç muhaliflerinizi ve muarızlarınız güçlendirmekten başka bir işe yaramaz. Bu kafa ile onların değirmenine kendi sırtınızda su taşırsınız. Benden söylemesi.. Siyaset yapma zemininin nasıl oluşturulması gerektiği konusuna da bir cevap bulmamız gerekir.

 

Yazının tamamı için buraya tıklayan.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU