TTB: Fatih’teki aile ölümü “talihsiz olay” değil, denetim krizinin sonucu

TTB, İstanbul’da aynı aileden dört kişinin ölümüyle ilgili “kontrolsüz kimyasal kullanımı ve zayıf denetimin ölümcül sonucu” değerlendirmesinde bulunarak, olayın Türkiye’deki halk sağlığı ve denetim krizini görünür kıldığını açıkladı

Fotoğraf: ANKA

Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Fatih’te bir otelde konaklayan anne, baba ve iki çocuktan oluşan Böcek ailesinin şüpheli ölümüne ilişkin yaptığı açıklamada, olayın “talihsiz bir olay” olarak geçiştirilemeyeceğini belirterek, yaşananların Türkiye’de uzun süredir biriken halk sağlığı ve denetim krizini gözler önüne serdiğini vurguladı.

TTB Merkez Konseyi ve TTB Halk Sağlığı Kolu tarafından yapılan yazılı açıklamada, turizm işletmelerinde kullanılan kimyasalların kontrolsüzlüğü ve denetim mekanizmalarındaki zayıflığın ölümcül sonuçlara yol açtığı belirtilerek şu değerlendirmeye yer verildi:

“Bu olay, turizm işletmelerinde kullanılan kimyasalların kontrolsüzlüğü ile denetim mekanizmalarının zayıflığını ölümcül sonuçlarıyla birlikte görünür kılmıştır.”

“Bu bir trajedi değil, sistemik bir denetim zafiyeti”

TTB açıklamasında, olayın bireysel bir trajediden öte, yıllardır biriken sistemsel bir sorunun dışavurumu olduğu ifade edildi:

“Bu ölüm, tekil bir hata veya ‘talihsiz bir olay’ değildir. Türkiye’de süregelen denetim eksiklikleri, yetkin olmayan personel kullanımı ve kontrolsüz kimyasal uygulamaları sistemik bir sorun haline gelmiştir.”

“İlaçlama şirketlerini kim denetliyor?”

Açıklamada, haşerelere karşı kullanılan kimyasalların ‘Halk Sağlığı Alanında Haşerelere Karşı İlaçlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’ kapsamında düzenlendiği hatırlatıldı.
Bu yönetmelik uyarınca yalnızca Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış biyosidal ürünlerin kullanılabileceği, kaza ve zehirlenmelere karşı gerekli tedbirlerden ise ekip sorumlusu, mesul müdür ve işyeri sahibinin ayrı ayrı sorumlu olduğu ifade edildi.

“Gerçek sorun denetim eksikliği, tartışma başka yere çekiliyor”

TTB, kamuoyunda tartışmanın otel, yemek veya acil hekimi üzerinden yürütülmesinin yanlış olduğunu belirterek şu soruları sordu:

“Otel en son ne zaman denetlendi? Kullanılan kimyasalın kontrolü kim tarafından yapıldı? İlaçlama kayıtları tam mıydı?”

Türkiye’de hem personel hem uzmanlık bakımından denetim birimlerinin ciddi biçimde zayıflatıldığına dikkat çekildi.

“Alüminyum fosfit ile alüminyum fosfat karıştırılıyor”

Kamuoyundaki bilgi kirliliğine de değinilen açıklamada, ölümle ilişkilendirilen kimyasalın alüminyum fosfit olduğu, bunun nemle temas ettiğinde dakikalar içinde öldürücü fosfin gazı açığa çıkardığı belirtildi.

“Alüminyum fosfat ise gıda ve ilaçlarda kullanılan, düşük toksisiteli bir bileşiktir; isim benzerliği yanlış bilgilendirmeye yol açmaktadır.”

Fosfin gazının hücresel solunumu durdurarak çok hızlı biçimde solunum yetmezliği ve çoklu organ yetmezliğine yol açtığı, antidotu olmadığı için kritik noktanın tedavi değil denetim ve doğru kullanım olduğu vurgulandı.

Denetimler dağınık, yaptırımlar etkisiz

Açıklamada, oteller ve restoranların Sağlık Müdürlükleri, Tarım ve Orman Müdürlükleri, belediyeler ve Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında dağılmış bir yapı tarafından denetlendiği, bu denetimlerin çoğunun önceden haber verilerek yapıldığı, sürelerinin kısa ve yaptırımların etkisiz olduğu ifade edildi.

Ekonomik kriz halk sağlığını nasıl etkiliyor?

TTB, ekonomik kriz dönemlerinde hijyen koşullarının bozulduğunu, işletmelerin maliyet baskısıyla daha tehlikeli kimyasallara yöneldiğini ve denetim birimlerinin aynı dönemde zayıfladığını kaydetti.

“Acil hekimi hedef gösteriliyor, yapısal sorunlar gizleniyor”

Acil hekimine yönelik tartışmaları eleştiren TTB, şöyle dedi:

“Bir acil hekiminin otelde hangi kimyasalın kullanıldığını bilmesi mümkün değildir. Hekimi hedef göstermek, yapısal sorunların üzerini örtmeye yönelik bir manipülasyondur.”

TTB’nin çözüm önerileri

Açıklamanın sonunda benzer trajedilerin yaşanmaması için şu öneriler sıralandı:

- Kimyasal kullanım protokolleri sıkılaştırılmalı.

- Denetim ekipleri güçlendirilmeli ve bağımsızlaştırılmalı.

- Tüm uygulama kayıtları dijital ve izlenebilir hâle getirilmeli.

- Turizm işletmelerinde şeffaf denetim zorunlu olmalı.

TTB, son olarak şu ifadeye yer verdi:

“Türkiye’de halk sağlığı ancak insan yaşamını merkeze alan, kurumsal kapasitesi güçlendirilmiş ve topluma karşı hesap verebilir bir sistemle korunabilir. Böcek ailesinin ölümü, bu sorumluluktan kaçmanın mümkün olmadığını acı bir şekilde göstermiştir.”

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU