FETÖ'nün medya yapılanması davasında Atilla Taş hariç 8 sanığın adli kontrol tedbirleri kaldırıldı

Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinden yargılanması için Adalet Bakanlığı'ndan izin beklenen Atilla Taş'ın adli kontrol tedbirinin devamına karar verildi

Fotoğraf: AA

Yargıtay'ın, 25 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanması davasında verilen hükmü lehlerine bozduğu 8 sanığın yeniden yargılandığı davada, savunması alınmayan Atilla Taş dışında tüm sanıkların adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmedildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamından sonra İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan 3. duruşmaya, tutuksuz sanıklar Ünal Tanık, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Ahmet Memiş, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş avukatlarıyla katıldı. Duruşmaya gelmeyen sanık Atilla Taş'ı avukatı temsil etti.

Duruşmada daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine hükmedilen 6 kişinin bilgisine başvuruldu.

Sanıklardan Ali Akkuş'u tanıdıklarını beyan eden 3 tanık, bu kişinin Zaman gazetesinde herhangi bir örgütsel bağ değil profesyonel iş kapsamında çalıştığını ve FETÖ ile ilgili bir propagandasına rastlamadıklarını söyledi.

Diğer tanıklar da, sanıklardan Ünal Tanık ve Yakup Çetin'in FETÖ'yle ilgili herhangi eylemlerine şahit olmadıklarını belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tanık beyanlarına karşı savunması sorulan sanıklardan Ali Akkuş, Zaman gazetesinden başka bir yerde çalışmadığını, bu gazete kapandıktan sonra gazeteciliği bıraktığını söyledi.

Söz alan diğer sanıklar Ahmet Memiş, Ünal Tanık, Yetkin Yıldız ve Yakup Çetin, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebinde bulundu. Gökçe Fırat Çulhaoğlu ise şu aşamada söyleyecek bir şeyinin olmadığını kaydetti.

Sanıklardan Atilla Taş'ın avukatı Sevgi Kalan, müvekkilinin attığı tweetlerle ilgili suç unsuru oluşmadığını öne sürerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Taş ile ilgili "ihlal" kararı verdiğini hatırlattı. Bu kararın dikkate alınması gerektiğini aktaran Kalan, AİHM'in "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu belirleyen TCK'nın 299. maddesiyle ilgili de, geçen günlerde Vedat Şorli hakkında verdiği kararla, bu maddenin sözleşmeye uygun hale getirilmesini istediğini hatırlattı.

Avukat Kalan, suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle müvekkili hakkında ayırma ve beraat kararı verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti Taş için Adalet Bakanlığı'ndan izin beklendiğini hatırlattı

Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebinin reddine, Atilla Taş yönünden ayırma verilmesi talebinin de geri çevrilmesini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, haklarında adli kontrol tedbirleri uygulanan sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Ünal Tanık, Yetkin Yıldız, Yakup Çetin, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Cemal Azmi Kalyoncu'un adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti.

Sanıklardan Atilla Taş'ın, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddeden yargılanması için Adalet Bakanlığı'ndan izin beklendiğini hatırlatan heyet, bu suçlama yönünden savunması henüz alınmayan Taş hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi.

Sanık avukatınca belirtilen söz konusu AİHM kararlarının çevrilmesi ve "Atilla Taş yönünden dosyanın ayrılması" talebinin daha sonra değerlendirilmesine hükmeden heyet, duruşmayı 17 Şubat'a erteledi.

Dava süreci

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ'nün medya yapılanmasına ilişkin, ''örgüt üyeliği'' ve ''darbeye teşebbüs'' suçlarından 20'si tutuklu 29 sanığın yargılandığı davayı 8 Mart 2018'de karara bağlamıştı.

Firari sanıklar Bülent Ceyhan, Said Sefa ile Emre Soncan hakkındaki davanın bu dosyadan ayrılmasına karar veren mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Muhterem Tanık'ın beraatini kararlaştırmıştı.

Atilla Taş'ın da aralarında olduğu 13 sanığın ''Anayasayı ihlal'' suçundan beraatine karar veren heyet, Atilla Taş'ın, ''örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek'' suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, aynı suçtan sanık Murat Aksoy'un da 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetmiş ve bu sanıklara adli kontrol tedbiri uygulamıştı.

Mahkeme heyeti, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 11 sanığı 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırırken, 12 sanığa da 7 yıl 6'şar ay hapis cezası vermişti.

Yargıtay'dan bozma

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, yerel mahkemece karara bağlanan davaya ilişkin yapılan istinaf başvurularını 24 Ekim 2018'de karara bağlamış, verilen kararda usul ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığından istinaf başvurularının esastan reddine hükmetmişti.

İstinaf kararına yapılan itirazı değerlendiren Yargıtay 16. Ceza Dairesi, davada 25 sanık hakkında verilen hükmü kısmen bozmuştu. Yargıtay, 6 Mart 2020 tarihli kararında, 17 sanık hakkında onama, Atilla Taş'ın da aralarında olduğu 6'sı tutuklu 8 sanık hakkında ise farklı nedenlerle bozma hükmü kurmuştu.

Bozma hükmünün ardından tahliye taleplerini değerlendiren İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Mart 2020'de tutuklu 6 sanığın tahliyesine karar vermişti. Mahkeme heyeti, yapılan ilk celsede 8 sanıkla ilgili bozma kararına uyulmasına yönelik hüküm kurmuştu.

 

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU