Cehenneme hapsedilmiş coğrafya

Hakan Gülseven Independent Türkçe için yazdı

Pakistan-Afganistan sınırını geçmeye çalışırken mahsur kalan Afgan kadınlar / Fotoğraf: AP

Afganistan'da olup biteni, tüm dünyaca, fantastik bir film izler gibi izliyoruz. İnsan medeniyetinin gelmiş olduğu şu aşamada, kadının köleleştirilebiliyor oluşuna tanıklık ediyoruz.

Kadınların sokağa çıkması bile, tuhaf kılıklı bir kısım adamın insafına kalmış.

Ölüm riskini göze alarak sokağa çıkan Afgan kadınları tüm dünyaya "insan" olduklarını haykırıyor.

Evet, biz o cesur kadınlarla aynı dünyada yaşıyoruz. Dünyanın bir kısım topraklarında cehennem hayatı "normal"ken, mesela ABD'nin Florida sahillerinde obur bir tüketim ve şaşalı keyif hali hüküm sürüyor…

Kabil ile Miami fotoğraflarını yan yana koyun ve dünyanın iki noktasında aynı anda yaşanan tezat üzerine biraz düşünün…

Aslında o tezat, insanlık medeniyetinin akıldışı halini anlatıyor.

Kabil'deki durumun sebebi Miami'deki abartılı israfın ta kendisidir, Afganistan bugün cehenneme dönmüşse Florida'daki hayat öyle sürebilsin diyedir.

Öyle bir akıldışılık ki, Forbes'in verdiği rakamlara göre ABD Afganistan'daki çatışmalı süreç ve askeri varlığı döneminde, yani 20 yılda 2 trilyon doları aşkın para harcamış.

2 trilyon dolar!

ABD, Afgan ordusu için 352 bin Afgan askeri eğitmiş.

352 bin öğretmen, doktor, mühendis eğitilseydi…

Savaşa gömülen 2 trilyon dolar insaniyete harcansaydı, sanıyorum Afganistan dünyanın en yaşanır ülkelerinden biri olurdu.

Oysa yaklaşık 20 yılda 47 bin sivil Afgan hayatını kaybetti. Yaklaşık 70 bin Afgan askeri öldü. 50 binin üzerinde Taliban mensubu da…

ABD 2 bin 500 askerini o topraklarda kaybetmiş. Bin kadar da diğer NATO askerlerinden ölen olmuş.

Bir seferinde 12 TSK askerinin, hiç ilgileri olmayan o topraklardaki helikopter kazasında öldüğünü hatırlıyoruz. 

ABD 2 trilyon dolar harcayarak ölüm ve dehşetle dolu bir coğrafya yarattı. Aslına bakarsanız, emperyalist makine bunu dünyanın her tarafında yapıyor…

Taliban'ı yaratan da aynı makine.

Şu dünyadaki emperyalist çark dönsün diye, Müslüman ülkelerdeki sosyalist hareketlerin önü kesilsin diye, İslamiyet'in en gerici yorumlarıyla hareket eden yapılar beslendi, silahlandırıldı.

İslam coğrafyasına büyük kötülük yaptılar.

Bölüp, parçalayıp yönetmek için mezhep çatışmaları körüklendi.

Milyarlarca insanın yaşadığı koskoca bir İslam coğrafyasında din adına kendini patlatmaya hazır binlerce canlı bomba dolaşıyor.

Bir zamanlar sinemanın, sanatın, edebiyatın muhteşem örneklerini üreten İran'ın haline bakın. Sokaklarda kadınlar kırbaçlanıyor. İnsanlar vahşi törenlerle vinçlere asılıp sallandırılıyor.

Bizim coğrafyamıza reva görülen bu cehennemî hayat, dev emperyalist şirketlerin yıllık ciroları daha da kabarsın diyedir. Petrol dünya devleri tarafından emilsin, büyük silah üreticileri inanılmaz kârlar etsin diyedir.

Kimse bunu aklından çıkarmasın.

Bu emperyalist makine akılla hareket etmiyor, yamyamca bir kâr güdüsüyle ilerliyor ve gezegendeki canlı yaşamı bir felakete doğru sürüklüyor.

Öyle ki, gezegen felakete sürüklenirken, o dev şirketlerin CEO'larının güneşlenebileceği bir Florida'nın kalma ihtimali de yok.

İnsanlık Afganistan aynasında kendini seyretmeli, düşünmeli, bu emperyalist makineden kurtulmanın yolunu bulmalıdır.

Bu, insanlığın kilit sorunudur.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU