Irak'ta mahsur kalan İranlı Kürtlerin dönüş umutları tükeniyor

İranlı Kürt mülteciler, için üçüncü bir ülkeye gitmek tek çözüm haline geldi. Ancak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği yalnızca az sayıda başvuruyu kabul ediyor

Bağdat, İranlı Kürtlere vatandaşlık vermeyi reddetti (AFP)

Onlarca yıldır Irak'ın Kürdistan bölgesinde mahsur kalan İranlı Kürt mülteciler, ülkelerindeki seçimleri ve Viyana'da devam eden nükleer müzakereleri mağduriyetlerinde değişiklik olup olmayacağını takip ediyorlar ancak çok az umut var. Artık Ortadoğu dışındaki bir ülkede sığınma arayışındalar.

İranlı-Kürt mülteci Behzad Mahmudi'nin geçen ay Erbil'deki Birleşmiş Milletler ofisinin önünde kendini ateşe vermesi sonrasında hayatını kaybetmesi şok etkisi yarattı. Bu hadise dikkatleri mağdur insanların durumuna çekti. Çünkü bazıları resmi belgeleri olmadığı için on yıllardır bölgede çıkış umudu olmadan mahsur kalmış durumda.

Avrupa'ya yolculuk

Yakın zamanda zor seçimler yapmak zorunda kalan 30 yaşındaki mülteci Ashkan Mirani, "Birleşmiş Milletler sorunlarımızı görmek ve dinlemek istemiyor" diyor.

Mirani dört ay önce eşi ve dört yaşındaki kızıyla birlikte Avrupa'ya gitmeye karar verdi. Önce Türkiye'ye geçtiler, ardından 120 mülteciyle birlikte Karadeniz'i geçmek için bir tekneye bindiler.

Erbil'deki Birleşmiş Milletler mülteci kampındaki küçük evinde AFP'ye konuşan Mirani, "Tekneye bindikten bir sonra bir fırtına çıktı ve hepimiz öleceğimizi düşündük. Neyse ki Afganlar, kurtarmaya gelen Türk sahil güvenliğine haber verdi" dedi.

Mirani 10 yıl önce, halkının yaşamlarını iyileştirmeyi umarak büyük bir inançla İran'daki bir Kürt muhalefet partisine katıldı. Ancak bugün ailesinin geçimini sağlamak için her gün mücadele ediyor.

BM’ye göre mültecileri ekonomik olarak mülteci olmayan Iraklılara göre iki kat daha fazla etkileyen koronavirüs salgınının patlak vermesiyle koşulları daha da zorlaşırken, sokağa çıkma yasağı ve kapanma nedeniyle Mirani gibi işçiler en çok etkilenenlerden oldu.

Mirani "İran'da hayat hem ekonomik hem de siyasi olarak zor. Burada aileme gelecekte her şeyin daha iyi olacağına dair söz veremiyorum. Tek çözüm gizlice Avrupa'ya gitmeye çalışmak" diyor.

Bağdat, 40 yıldır ülkede bulunanlar da dahil olmak üzere İran'dan gelen Kürtlere vatandaşlık vermeyi reddediyor. BM’ye göre Saddam Hüseyin rejimi döneminde 2003 yılına kadar sayıları 16 bindi. Ancak bugün çoğu Kürdistan bölgesinde olmak üzere sayıları 10 bin 700’den fazla.

Erbil ise, yerel bir garantör (kefil) bulabilirlerse İranlı Kürt mültecilere oturum izni veriyor. Ancak bu izin onlara Kürdistan Bölgesi'ndeki üç şehrin dışında çalışma veya hareket etme hakkı vermiyor. Çünkü Bağdat onları tanımıyor.

Tüm bunlardan dolayı üçüncü bir ülkeye sığınmak tek çözüm haline geldi. Ancak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği sadece az sayıdaki sığınma başvurusunu kabul ediyor.

Değişim için umut yok

29 yaşındaki Savin Goran, İran'dan göç eden bir ailenin çocuğu olarak Erbil'de doğdu.

Goran "Babam İran'a dönemeden öldü. Bir gün çocuklarım da ben ve kocam hakkında benzer bir hikaye anlatacak diye korkuyorum" diyor ancak iktidarda değişikliği olmadığı müddetçe ülkesine dönme umudu olmadığını da biliyor.

Goran, özellikle 18 Haziran'daki (bugün yapılacak) İran cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanma olasılığı en yüksek olan aşırı muhafazakar parti sebebiyle, değişim seçeneğinin mümkün olduğuna inanmıyor.

67 yaşındaki Mustafa İbrahim ve 60 yaşındaki eşi Fatima Pirozi ise seçimleri herhangi bir değişikliğe dair umutları olmadan izliyorlar.

40 yıldır Irak'ta siyasi bir mülteci olan İbrahim seçimlere dair, "Umudum yok çünkü adayların tamamı aynı madalyonun iki yüzü gibiler. Hiçbir şey değişmeyecek. İran'da her seçimden sonra işler daha da kötüye gidiyor" diyor.

Mustafa İbrahim, 8 yıl önce İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin seçim kampanyası sırasında Kürtleri eğitim sistemine entegre etme ve Kürt bölgelerini geliştirmeye çalışma sözü verdiğinde, ilk başta az da olsa umutlandığını ancak sonra hiçbir değişiklik olmadığını söylüyor.

Karısını endişelendiren mevcut cumhurbaşkanlığı seçimleri değil, İran nükleer dosyasıyla ilgili müzakereler. “Yaptırımlar kaldırılırsa rejimin baskısı daha da kötüleşecek. Rejim için daha fazla para, bölgedeki İran destekli silahlı gruplara daha fazla destek anlamına geliyor” diyor.

AFP

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Esma Gül Kar

https://www.independentarabia.com/node/232801

DAHA FAZLA HABER OKU