Araştırmacılar, ABD’deki nehirlerin üçte birinin renginin, son 36 yılda maviden sarıya ve yeşile döndüğünü keşfetti.
NASA ve ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun ortak programı Landsat’in 1984'le 2018 arasında topladığı 235 bin uydu görüntüsünü analiz edildi. İncelenen nehirlerin yarısından fazlasının renginin sarıya, yüzde 38’inin yeşile dönüştüğü tespit edilirken sadece yüzde 8’i mavi kaldığı belirlendi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Nehirler sudaki tortu, alg, kirlilik veya çözünmüş organik madde miktarına bağlı olarak mavi, yeşil, sarı veya başka renklerde görünebiliyor. Alg sayısında artış yaşandıkça veya daha az tortu bulunduğunda yeşile, daha fazla tortu bulunduğunda sarıya dönüyor.
"Nehirlerin çoğu kademeli değişiyor ve insan gözüyle fark edilmiyor" ifadelerini kullanan Kuzey Karolina Üniversitesi’nden doktora sonrası araştırmacı ve araştırmanın başyazarı John Gardner’a göre, hızlı renk değişimlerinin sebeplerinden biri insanlar.
Live Science'ın haberine göre, Gardner, tortu ve alglerin nehir için önem arz ettiğini ancak ikisinin çok fazla veya az bulunmasının sorun yarattığını belirtti. Sarı ve yeşil rengin endişe verici olabileceğini ancak bu değişikliklerin doğru politikalarla düzeltilebileceğini ekledi.
Araştırmacılar ABD’deki 60 metreden geniş ve toplam 108 bin kilometre uzunluğundaki nehirlerden söz konusu tarihler arasındaki 16 milyon ölçüm topladı. Nehirlerin yüzde 55’inin rengi zamanla net bir şekilde olmasa da değişti. Üçte birinin rengi tamamen farklılaşırken yalnızca yüzde 12’sinin sabit kaldı.
Ülkenin kuzeyindeki ve batısındaki nehirlerin yeşile, doğusundaki nehirlerin sarıya dönüştüğü belirlenirken büyük su havzalarının yeşile döndüğü fark edildi.
Nehir rengi, suyun kalitesi veya ekosistemin durumuna dair kesin sonuçlar vermese de iyi bir gösterge olabilir. Gardner, nehir renginden yola çıkarak değişimin sebeplerinin ve bunu çözmek için yapılması gereken müdahalelerin öğrenilebileceğini ifade etti.
Nehirlerin değişen renkleri interaktif haritada görüntülenebilirken söz konusu araştırma, 6 Aralık’ta hakemli bilimsel dergi Geophysical Research Letters’da yayımlandı.
Independent Türkçe, Live Science