Bukalemunların telefon kablosu gibi kıvrılmış optik sinirleri sayesinde gözlerini birbirinden bağımsız bir şekilde, her yöne çevirebildiği bulundu.
En çok bulundukları ortamın renklerini taklit ederek kamufle olmalarıyla bilinen bukalemunların bir diğer çarpıcı özelliği de gözleri.
Bu kertenkele grubunun gözleri, avlanma stratejilerinde kritik rol oynuyor. Gözlerini birbirinden bağımsız şekilde hareket ettirerek mideye indirebilecekleri bir av ararlar. Buldukları zaman da gözleri hedefe kilitlenir ve vücutlarının iki katı uzunluğundaki dilleriyle avı yakalarlar.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
ABD'deki Sam Houston Eyalet Üniversitesi'nden Juan Daza "Bukalemunların gözleri güvenlik kameraları gibi her yöne hareket eder" diyor.
Ancak bu etkileyici özellik uzun zamandır bilinmesine rağmen nasıl mümkün olduğu belirsizliğini koruyordu.
Florida Doğa Tarihi Müzesi'nden Edward Stanley, Brookesia minima adlı küçük bir bukalemun türüne ait bilgisayarlı tomografi taramasında sıradışı bir yapı fark edince bu gizem aydınlandı.
Bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta dün (10 Kasım Pazartesi) yayımlanan çalışmaya göre hayvanın optik sinirleri düz değil, kıvrımlıydı.
Makalenin yazarlarından Daza "Yapının kendisi beni şaşırtsa da bunu kimsenin fark etmemiş olmasına daha çok şaşırdım" diyerek ekliyor:
Bukalemunlar epey incelenmiş canlılar ve anatomileri üzerine uzun zamandır çalışmalar yapılıyor.
Bilim insanları yüzlerce yıldır yapılan çalışmalarda canlı hayvanların taranması yerine, ölü bukalemunların kesilip incelenmesi nedeniyle bu bilginin gözden kaçtığını düşünüyor.
Ekip farklı evrimsel soylardan gelen üç bukalemun da dahil 30'dan fazla kertenkele ve yılan türünü tarayarak kıvrımlı sinirlerin ne kadar yaygın olduğunu araştırdı.
Bulgular, incelenen bütün bukalemun türlerinin optik sinirlerinin spiralli olduğunu ve bu özelliğin diğer sürüngenlerde görülmediğini ortaya koydu.
Daha sonra Chamaeleo calyptratus adlı bukalemun türünün embriyolarını da inceleyen ekip, optik sinirlerin ilk başta düz olduğunu, yumurtadan çıkma evresine gelince kıvrımlarını kazandığını tespit etti.
Bilim insanları evrimsel açıdan bu özelliğin, bukalemunun sert boyunları nedeniyle kafalarını istedikleri şekilde hareket ettirememesi nedeniyle geliştiğini düşünüyor.
Daza, kıvrımlı optik sinirleri eski telefon kablolarına benzeterek "İlk telefonlarda ahizeye bağlı basit, düz bir kablo vardı ancak daha sonra kablo kıvrımlı hale getirilerek insanların ahizeyle daha uzağa yürümesi sağlandı" diyor ve ekliyor:
Bu hayvanlar da tam olarak bunu yapıyor: Kıvrımlı yapı sayesinde gözün hareket mesafesini en üst düzeye çıkarıyorlar.
Independent Türkçe, IFLScience, Discover Magazine, Scientific Reports
Derleyen: Büşra Ağaç