Davutoğlu: Sayın Erdoğan'dan randevu talep edeceğim, bakalım ne tavır gösterecek?

Fransa ile yaşanan krize değinen Davutoğlu, "Beştepe ve çevresinde, 'Bir kriz çıksa da Türkiye'deki meseleleri unuttursak' anlayışı var. Emin olun bu krizlerin çıkmasından neredeyse memnunlar" dedi

Fotoğraf: AA

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, T24 Yotube yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AK Parti hükümetinde görev yaptığı yıllarla ilgili açıklamalarda bulunan Davutoğu, 2011 ve 2014 seçimlerinde, "Eski Türkiye’ye karşı yeni Türkiye’yi kurma" vaatlerinin olduğunu ancak şu anda bu vaatten uzaklaşıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Eski Türkiye veya Yeni Türkiye" kavramlarını kullanmadığını da dile getiren Davutoğlu, “Eski Türkiye bitti mi? Yeni Türkiye kuruldu mu? Eski Türkiye bittiyse niye bu 3Y(yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar) ile mücadelede başarıya ulaştık diyemiyor kimse. Diyemiyor çünkü eski Türkiye’nin en önemli unsurları ve zihniyeti şuan ki iktidara hakim artık” dedi.

Yolsuzlukla mücadele operasyonlarının da yapılmadığını söyleyen Davutoğlu, “Şu anda yolsuzlukla mücadele yok. Yolsuzluk her yere sirayet etmiş” dedi.

"Eski Türkiye'nin yasakları geri döndü"

Davutoğlu, 90’lı yıllarda birçok alanda yasaklar olduğunu vurgulayarak, “Eski Türkiye’nin yasakları geri döndü. O Türkiye’de sayın Erdoğan rahatlıkla televizyonlara çıkıyordu ama biz şimdi çıkmıyorsak, sözlerimize ambargo geliyorsa, konferanslarımız iptal ediliyorsa bu eski Türkiye’nin unsurlarının geri döndüğünü gösterir” ifadelerini kullandı.

"Doğu Türkistan konusunda neden Bahçeli'nin sesi çıkmıyor"

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Doğu Türkistan için hiç açıklama yapmadığını hatırlatan Davutoğlu, "Bu nasıl milliyetçilik, muhafazakarlıktır" dedi.

Davutoğlu şöyle devam etti:

Başörtüsü yasağını meşrulaştıran Eski Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, bugünkü iktidarın belirleyici ortağıdır. Böyle bir tablo eski Türkiye’nin bütün unsurlarının geri döndüğü bir tablodur. Çok minik bir parti "Türkiye’yi ben yönetiyorum” diyor. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ya da başörtü yasağının kalkması sizi aldatmasın, Eski Türkiye geri dönüyor. Küçük ortak iktidarda daha fazla etkili olsun, başörtüsü yasağını bile geri getirir.

“Sayın Erdoğan'dan da randevu talep edeceğim"

Davutoğlu, Gelecek Partisi olarak akademisyen ve hukukçularla sistem değişikliği üzerine çalışmalar yaptıklarını, tam demokrasiye geçiş için ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’  modeli geliştirdiklerini söyledi.

Söz konusu modelle ilgili görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyleyen Davutoğlu, bütün  partilerden randevu isteyeceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da randevu talep edeceklerini söyleyen Davutoğu, “Bakalım ne tavır gösterecek. Hepimizin Cumhurbaşkanı ise ve bizim de geçmişte hukukumuz olduysa evet demesini  bekleriz. Kabul etmiyorum diyebilir o da hakkı. Ama bütün diyalog kapılarını kapatarak Cumhurbaşkanı kendisini Beştepe’ye hapsediyor” dedi.

"Türkiye'de milliyetçi muhafazakar olduğunu söyleyen kesimden Trump'çılar çıktı"

Davutoğlu, ABD'de gerçekleşen başkanlık seçimlerine ilişkin de yorumlarda bulundu.

Trump’ın küresel bir kriz döneminde başkanlık yaptığını hatırlatan Davutoğlu şöyle devam etti:

Trump bu krizde öyle bir yönetim sergiledi ki onun örnekleri Brezilya’da Macaristan’da ve birçok ülkede görüldü. Maalesef Türkiye’de de popüler, otoriter, dışlayıcı bir siyasi kültür bu dönemde yoğunlaştı ve bir anlamda meşruiyet kazandı. Ve Türkiye’de de Trump’çılar çıktı. Ve o Trump’çılar da iktidar yanlısı, milliyetçi muhafazakar olduğunu söyleyen kesimden çıktı. Nasıl bir muhafazakarlık ki Kudüs’ü tümüyle İsrail’in toprağı olarak gören bir lidere kurtuluş ümidiyle baktılar. Burada demek ki otoriterlikte anlaşmak, İslami değerlerde anlaşmaktan daha önemli.

Trump’ın son derece tehlikeli bir trendin görünen yüzü olduğunu ifade eden Davutoğlu, Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği ve ‘Aptal olma’ ifadelerinin yer aldığı mektubu anımsattı.

Davutoğlu, Türk tarihinde hiçbir lidere karşı böyle ifadeler kullanılmadığını belirterek, “Kendisini milliyetçi muhafazakar ilan eden bir iktidar ve onun anti-Amerikancı görünen minik ortağı buna sessiz kalmışsa bu virüs yayılıyor demektir. Bu virüsün ortak özelliği birbiriyle çalışan liderlerin ideolojisine veya inancına bakmaksızın, muhatabının onurunun çiğnenmesi kendi gücünün yansıması ise onu doğru görmektir. Bunun için tek çözüm kapsayıcı demokrasidir” dedi. 

"Bu bir çanta meselesi değil, bir zihniyet meselesidir"

Fransa ile yaşanan gerginliğe ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ambargo açıklamasına da değinen Davutoğlu, "Beştepe ve çevresinde, ‘ah bir kriz çıksa da Türkiye içindeki bütün meseleleri unutturacak bir hamaset yapabilsek’ anlayışı var. Emin olun bu krizlerin çıkmasından neredeyse memnunlar" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, “Kendiniz her türlü lüks ve şatafat içinde yaşarken halka ambargo çağrısında bulunuyor ve  bu ambargoya uymuyorsanız halkın size olan güveni sarsılır. Bu bir çanta meselesi değil, bir zihniyet meselesidir” dedi. 

"Cumhurbaşkanı için TL’nin değerini korumak bir namus ve onur meselesidir"

Döviz kurundaki yükseliş hakkında da konuşan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce yaptığı “Dolarlarınızı bozdurun” çağrılarını hatırlattı.

Davutoğlu, “Bir Cumhurbaşkanı halkına 'dolar bozdurun ama bir şey kaybetmeyeceksiniz' dediğinde, o Cumhurbaşkanı için TL’nin değerini korumak bir namus ve onur meselesidir” ifadelerini kullandı.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU