Madonna Filistinli çocukları gerçekten düşünüyorsa Tel Aviv’deki Eurovision performansını iptal eder

Hilary Aked The Independent için yazdı

Madonna geçmişte, 'Gazze'deki çocukların desteğimize ihtiyacı var' diyerek, 'saygıyı ve insanlık onurunu' vurgulamanın öneminden bahsetmişti

Madonna gibi süperstarlar bile birer insan. Bu yüzden o bile, İsrail'in Gazze'de acı çektirdiği Filistinlilerin ızdırabına duyarsız kalamadı.

Ancak iş etkinliğe katılmaya gelince, birçok insanın etkinliği Filistinlilere tehdit olarak görmesine rağmen, bunun sonuçlarını enine boyuna düşünmemiş olabilir.

Popun Kraliçesi 2014 yazında, yani İsrail şiddetinin yoğunlaştığı yakın dönemlerden birinde, Twitter hesabından, ‘kimsenin Gazzeli masum çocukların’ hayatını karartma hakkına sahip olmadığını yazmıştı. Bombalar meşru olmayan bir kuşatmayla yüzleşen Gazze Şeridi'ne yağarken ‘ATEŞKES’ çağrısında bulunmuştu.

Bu nedenle, İsrail'in uluslararası hukuk ve insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulması için, küresel çapta boykot çağrısı yapan Filistinliler, Madonna'nın 2012 konserinin İsrail'deki son konseri olacağını düşünmüş olabilir.

Ancak, Madonna'nın önümüzdeki ay Tel Aviv'de yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması'nda sahne alacağına dair söylentileri, Avrupa Yayın Birliği pazartesi günü doğruladı.

Üstelik, Eurovision'un İsrail'de yapılmasının ‘siyasi olmadığı’ yönündeki söylemlere rağmen, 1 milyon dolarlık (yaklaşık 6 milyon TL) performansın masraflarını karşılayan Kanadalı-İsrailli milyarder, Madonna'nın sahne almasını sağlayışının arkasında siyasi bir amaç olduğunu gizlemiyor.

Ayrıca 100'den fazla LGBT+ grubunun, İsrailli 20 sanatçının ve 1994 Eurovision birincisinin aralarında bulunduğu geniş bir kitleyle 100 bin kişinin imzaladığı dilekçe, Eurovision 2019'a karşı boykot çağrısı yapıyor.

Ancak, yukarıda bahsi geçen Kanadalı-İsrailli işadamı Sylvan Adams, söz konusu boykot çağrılarının ana nedeni olan Filistinliler'e uygulanan sistematik şiddeti görmezden gelerek İsrail aleyhindeki ‘olumsuz haber yığınını’ bölgedeki ‘gazetecilerin yoğunluğuna’ bağlıyor.

Dahası kendisini, İsraili uluslarası arenada temsil eden ‘doğal’ büyük elçisi olarak tanımlıyor. Ülkenin Eurovision gibi uluslararası büyük etkinliklere ev sahipliği yapmasının ‘imajına önemli katkı’ yaptığına inanıyor.

‘İsrail'in en hevesli hayırseverlerinden ve bağışçılarından biri’ olduğu belirtilen Adams, daha önce de Giro D'Italia bisiklet yarışını 2018’de 80 milyon dolara (yaklaşık 450 milyon TL) İsrail'e getirmişti. Adams'ın, Madonna'nın performansını satın alması sayesinde ‘İsrail devletinin güzelliğine’ dair farkındalığın artacağına inandığı belirtiliyor.

Eğer bu durum yeterince propagandatif görünmüyorsa şunu da belirtelim: Adams'ın iş arkadaşı Dani Ben Naim, İsrail Ordu Radyosu'na yaptığı açıklamada Adams’ın ‘İsrail devletine uluslararası ilişkilerinde yardımcı olmak istediğini’ söyledi.

Gerçekten de Adams PR çalışması için devasa etkinlikler düzenlemek ve bunları finanse etmek amacıyla kalıcı bir fon kurulması yönünde İsrail hükümetiyle görüşmelerde dahi bulundu.

İsrail'in perspektifinden bakıldığında, Madonna büyük bir fırsat.

Uzun yıllardır eşcinsel müttefiki olan Madonna, Eurovision'un LGBT+ hayran kitlesine hitap ediyor ve etkinlikte somut hale getirilen pazarlama stratejisiyle tam uyumlu. Bu strateji aynı zamanda, İsrail hükümetinin, dikkatleri insan hakları ihlalleri üzerinden çekme amacı güden "Marka İsrail" kampanyasının ana dayanağı.

Kafa karıştıran tek şeyse Madonna'nın pozisyonu. Sanatçı geçmişte 'Gazze'deki çocukların desteğimize ihtiyacı var' diyerek 'saygıyı ve insanlık onurunu' desteklemenin öneminden bahsetmişti. Fakat İsrail'le çalışmak bu açıklamalarla zıt.

Şarkıcının geçmişte bahsettiği çocuklar günümüzün gençleri oldu. Ve muhtemelen o esnada, Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün birinci yıl dönümününü kutluyor olacak.

Belki de bazıları şubat ayında yayımlanan BM raporuna göre, İsrail'in bu yürüyüşleri vahşice bastırırken kasten vurduğu (aralarında çocuklar, sağlık çalışanları ve gazeteciler de bulunan) kimseler arasında.

Şüphesiz tamamı da İsrail'in Gazze blokajının neden olduğu insani krizin etkileriyle savaşıyor.

Gazze dışındaki Filistinliler de -çocuklar dahil- anavatanlarından dışlanmanın yanı sıra her gün şiddete, yıkımlara ve yargısız hapis cezalarına maruz kalıyor.

Ve dün İsrail seçmeni, Batı Şeria'yı komple ilhak etme sözü vermesinin ardından, tercihini Binyamin Netanyahu’dan yana kullandı.

Netanyahu 5. kez başbakan olarak, hiçbir şekilde oy kullanma hakkı verilmeyen milyonlarca Filistinli'nin kaderini belirleyecek aşırı sağ bir hükümete liderlik edecek. İşte İsrail'in ‘ırkçı’ devlet olarak tanımlanma nedeni.

Madonna'nın Eurovision'da sahne alması, İsrail hükümeti ve destekçileri tarafından kutlanacak. Ancak Filistinli Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar hareketinin destekçileri, onu Lauryn Hill, Lana Del Rey ve Lorde’yi takip etmeye, yani İsrail gösterisini iptal etmeye çağırıyor. İptal etmiş olsaydı bu, Gazzeli çocukların önemsediğini gösteren anlamlı bir hareket olurdu.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

 

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU