Britanya’nın Ebola salgınıyla mücadelesini ben yönettim ve bana şunu öğretti

Zor zamanlarda hiçbir işletme düzgün çalışıyor numarası yapamaz. Bir işletmenin liderliğinde ve kültüründe duyarlılık ya vardır ya da yoktur

Birleşik Krallık'ta Merkez Bankası, salgın nedeniyle ekonomide uzun vadeli bozulma olabileceği uyarısında bulunmuştu (Reuters)

Birleşik Krallık'ın (BK) tecrit kararı almasıyla birlikte koronavirüsle baş etmek için hep beraber hareket edeceğimiz ulusal bir çaba gerektiği açıklığa kavuşmuş oldu. Dahası bu ulusal çaba sadece halkla ve hükümetle ilgili değil, bundan çok daha büyük. Uluslararası Kalkınma Bakanı'yken Ebola salgınıyla mücadele için görevlendirildiğimde öğrendiğim bir ders bu.

Milyonlarca insan için günlük gerçeklik şu ki biri içinde yaşadığımız diğeri de içinde çalıştığımız iki topluluğun parçasıyız, sadece birinin değil. Dolayısıyla koronavirüsle ulusal mücadele çabası işle ilgili ve bu kriz bugün başka hiçbir şeyin yapamadığı şekilde Britanyalı işletmelerin değerine ışık tutacak.

Bu durum, koronavirüs krizinin üstesinden gelmelerini sağlamakla kalmayıp (tabii bu öncelikli sırada) aynı zamanda ardından dikkatlerini daha geniş çapta nasıl yardımcı olabileceklerine çevirecek nitelikte bir liderliğe ve kültüre sahip şirketleri açığa çıkaracak. Aileleri zor şartlar altındaki çalışanlarını desteklemek olsun, en korunmasız müşterilerine ulaşacak yollar bulmak olsun ya da daha geniş çapta toplulukları destekleyecek şekilde hareket etmek olsun tüm bu örnekler hepimiz için ilham verici. Bu örnekler sadece BP, TSB, Aberdeen Standard Life ve DLA Piper gibi daha büyük işletmeler tarafından değil, Hull'daki Sewell Group gibi küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından da sergilendi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İşte bu sebeple, şirketleri daha büyük roller üstlenmeye ve koronavirüsle ulusal mücadeleye katkı adına neler yapmakta olduklarına dair fikirlerini paylaşmaya teşvik etmek üzere C-19 İş Taahhüdü'nü kurmak için Britanya iş dünyasının liderlerini bir araya getirdim.

Britanya koronavirüsle başa çıkmak için elbirliğiyle çalışırken, bu işte ülkenin geri kalanını izlemede başarısız şirketler ve liderlikler de elbette olacak. Bu durum çalışanlarının, müşterilerinin ve hizmet ettikleri toplulukların değerleriyle uyum göstermeyen şirketleri ifşa edecek. Mesela pandemiyle mücadeleye katkı sunmak için hükümete mükellef desteği başvurusunda bulunmasına rağmen easyJet'in 174 milyon sterlin'lik (yaklaşık 1,5 milyar TL) temettü ödemesi konusunda kararlılığını sürdürdüğünü görmek hayal kırıklığı yarattı.

Britanya işletmelerinin ülkemizin iyiliği için gerçek bir güç olabileceğine inanıyorum. Koronavirüs işletmelerin topluluklar olarak nasıl seferber olduklarını gösterdiği için birçok şirketin ellerinden neler gelebildiğini ortaya koyuyor. Bunu başarıyla yapanlar, üyelerine dayanıklılık, sıkı çalışma, yaratıcılık ve ekip çalışması konusunda ilham verdikleri için böyle başarılı olabiliyor. Britanya'nın bu süreci atlatmasını sağlayacak değerler de bunlar.

Zor zamanlarda hiçbir işletme düzgün çalışıyor numarası yapamaz. Bir işletmenin liderliğinde ve kültüründe duyarlılık ya vardır ya da yoktur. İşletmelerden kolektif halde fırsat eşitliği sağlayacak şekilde davranmalarını isteyen toplumsal hareketlilik taahhüdü üzerinde çalışırken, sürekli bu liderliğin eylem halinde olduğu örnekler ve bunun halk üzerindeki etkisini görüyorum. DLA Piper'ın, işiyle dersleri arasında denge kurmaya çalışırken tek başına annesine bakan, benim de tanıdığım birinci sınıf hukuk öğrencisine destek olup danışmanlık sunması gibi. Diğer şirketlere kıyasla DLA Piper'ı ne yönden farklı gördüğü sorulduğunda bu öğrenci, aynen aktarıyorum, şöyle cevap vermişti: "İnsanı ipliyorlar."
 


Bu ulusal krizin işletmelerin gerçekten sorumluluk aldığı yeni bir dönemi başlatacağına inanıyorum. Şirketlerin umursaması veya umursamaması isteğe bağlı ekstra bir nitelik değil. İsteseler de istemeseler de eylemleriyle yargılanacaklar. Bu söz konusuyken koronavirüsün işletmeler için çıtayı daha da yükselteceğine inanıyorum. Hükümetten istediğimiz her yasayı alabiliriz ancak önce şirketler doğru olanı yapmayı istemek zorunda. Bugünün en iyi işletmeleri ulusal acil durumumuza çözümün parçası olmayı isteyecek. Britanya'nın önceliklerini alıp onları kendi öncelikleri haline getirmek isteyecekler.

Fakat bu, mevcut durumda birçok şirketin sahip olduğundan daha güçlü bir liderlik gerektirecek: Net bir kültür ve amaç belirleyebilecek, sonra da bünyesinde çalışanları her gün doğru şeyi bilmek ve onu yapmak için yetkilendiren bir organizasyon yaratabilecek bir liderlik... Bu organizasyonlar hem çalışmak için daha güzel yerler olacak hem de aynı değerleri paylaşan birçok kişiyi kendilerine çekecek. Söz konusu kuruluşlar, çalışanlardan gelen daha fazla fikirle zenginleşecek. Ayrıca bu şirketler daha iyi olmakla birlikte daha iyi iş çıkaracak çünkü hepimizin alışveriş yapmayı ve zor kazanılmış paralarımızı harcamayı tercih ettiğimiz yerdeler.

Koronavirüsle mücadele içinde geçen her haftayla birlikte Britanya'nın işleyişinde de bazı çarpıcı değişikliklere tanık oluyoruz. Bu aşırı önlemlerin çoğunun kısa vadeli olacağını umsak da sorumlu ve etik hareket eden işletme talebi de burada duracak. 21. yüzyıl Britanya'sı için doğru olan bu, şirketler için akıllıca olan da... Çünkü en nihayetinde sürdürülebilir olan tek işletme türü bu.

Justine Greening, Eylül 2012 -Temmuz 2016 döneminde Britanya Uluslararası Kalkınma Bakanı olarak görev yaptı

 

 

Justin Greening'in tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Britanya'nın Ebola salgınıyla mücadelesini ben yönettim ve kriz esnasında iş yapmaya dair bana şunu öğretti

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU