Almanya Cumhurbaşkanı'nın Sudan ziyaretinin önemi

Almanya-Sudan ilişkileri, daha önce bazı muhalif güçler ve Beşir rejimi arasında müzakerelere konu oluyordu. Ancak bu müzakerelerin rolü görüşleri yakınlaştırmakla sınırlı kalmıştı

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile bir araya geldi / Fotoğraf: AFP

Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier geçen perşemnbe günü beraberindeki üst düzey bir heyetle Hartum’u ziyaret etti. Bu, Batılı bir liderin 35 yıldır Sudan'a gerçekleştirdiği ilk ziyaret oldu. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da geçen eylül ayında Sudan’da temalarda bulunmuştu.

Ziyaret, Ömer el-Beşir'in devrilmesine neden olan devrimin ardından, Sudan’ın 30 yıllık bir kesintinin ardından uluslararası sisteme entegre edilmesi amacıyla düzenlendi.

Almanya – Sudan ilişkileri, daha önce bazı muhalif güçler ve Beşir rejimi arasında müzakerelere konu oluyordu. Ancak bu müzakerelerin rolü görüşleri yakınlaştırmakla sınırlı kalmıştı.

Almanya’nın Sudan’a gösterdiği ilgi, bu büyük Avrupa ülkesinin Sudan'ın doğal kaynakları ile hayvancılık ve insan potansiyelilin önemini kavraması kapsamında gelişti.

Söz konusu ziyaret ayrıca dünyanın şanlı bir devrime tanık olması sonrasında Sudan halkı ile dayanışma içerisinde olunduğunu göstermesi dolayısıyla da değerliydi. Öyle ki Sudan devrimi, genel komutanlık binası karşısında 50 günden fazla bir süre devam eden oturma eylemlerinin başlamasından itibaren  birçok Avrupa ülkesi tarafından yakından takip ediliyordu. Halk, devrimle birlikte barış, istikrar ve terörle mücadele tavrını açıkça ortaya koydu.

Avrupa ülkeleri heyetleri, İngiltere Maslahatgüzarı ve Hollanda Büyükelçisi gibi devrimcilerle birlikte Ramazan Ayı'nda iftar yapan diplomatlar gibi farklı düzeylerden çeşitli isimler de oturma eyleminin düzenlendiği meydana ziyarette bulunmuştu. Aynı şekilde Batı ülkelerinden gazetelerin ve TV kanallarının muhabirleri de meydana ziyaretler düzenlemişti.

Başka bir deyişle Sudan devriminin kimliği ve doğası Avrupalılara halkın barış ve birlikte yaşama yolundaki eğilimine dair güvence verdi. Bu nedenle de 3 Haziran 2019 tarihinde oturma eylemlerine yönelik acımasız uygulamaların ardından, Sudan devriminin zaferi için açık bir Avrupa- ABD iradesi ortaya konuldu.

Ordu, Afrika Birliği (AfB) gibi uluslararası ve bölgesel örgütlerin arabuluculuğu sayesinde sivil devrimcilerle müzakere etmeye ve 17 Ağustos’ta Anayasa Bildirgesi'ni imzalamaya zorlandı.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Sudan temasları sırasında oturma eyleminin düzenlendiği meydanı ziyaret etmekte istekliydi. Bu meydanın Sudan devriminin sembolik açıdan önemli bir göstergesi olduğuna dair güçlü ve açık mesajlar veren Maas, uluslararası alanın dikkatinin bu meydana çekilmesinde büyük bir rol oynadı.

Belki de Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın ilk ziyaretinin yarattığı güç, Sudanlı genç kadınlarla devrim marşları söylenmesi açısından güçlü bir insani duruşa yol açtı. Bu durum sonucu Sudanlılar, Alman Volkswagen arabalarından oluşturdukları bir konvoyla Almanya Cumhurbaşkanı'ını karşıladı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ve daha önce de Dışişleri Bakanı Maas’ın oturma eyleminin düzenlediği meydanı ziyareti, Almanların insani açıdan dayanışması ve Sudan devrimini benzersiz bir ‘durum’ olarak değerlendirmesi, sembolik açıdan oldukça büyük bir anlam taşıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’a çıkmasından bu yana Almanya ve ABD arasındaki zayıf ilişkiler göz önüne alındığında elbette ABD’nin Sudan’ı ‘teröre sponsorluk yapan devletler’ listesinden çıkarmasında Almanya’nın arabuluculuk rolünün etkisi de olabilir.

Ancak Almanya’nın Sudan’a sunabileceği şey oldukça fazla. Almaya, endüstri, federal yönetim ve gelişmekte olan ülkelerle düşünce ve işbirliği projeleri işbirliği alanında lider bir ülke olarak sayılıyor. Batı Afrika’daki Alman tecrübesi; ortaklık, geliştirme ve eğitim projeleri yoluyla, tarımsal teknoloji, küçük sanayi alanları veya girişimcilik alanlarında bu gibi ülkelerde çok fazla istikrar sağladı.

Sudan, özellikle Beşir rejiminin devrilmesinin ardından yolsuzluk ve zulmün ortadan kaldırılması yolunda kaynakları ve iş gücüyle ülkeye büyük etkisi olacak bir Alman desteğine ihtiyaç duyuyor.

Aynı şekilde Almanya, Fransa ile birlikte Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotifi sayılıyor. Zira ABD nezdindeki konumu, çeşitli yardımlar sağlanmasında büyük bir rol oynayacak. Almanya’nın Sudan ile her alanda iş birliği yapmaya ve onu desteklemeye hazır olması, Sudan hükümetinin ciddiye alması gereken bir vaat olarak görülüyor. Zira Almanya büyük kaynakları, önemli endüstriyel deneyimi ve dünyadaki lider rolü göz önüne alındığında Sudan’ın mevcut durumdan çıkmasına büyük bir katkı sağlayacaktır. 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

independentarabia.com/node/98591

DAHA FAZLA HABER OKU