Cumhuriyet yazarı, “iki kilo uyuşturucuyla yakalanan polisin sırrı”nı yazdı

Barış Terkoğlu: Ne FETÖ borsasından doğru dürüst yargılanabiliyor ne de aracında bulunan uyuşturucu maddenin hesabı soruluyordu…

Fotoğraf: AA

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Manisa’da 2 kilo esrar ile yakalanmasının ardından 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan yargılandığı davada beraat eden emniyet müdürü hakkında yazdı.

Terkoğlu, “İki kilo uyuşturucuyla polise yakalanan polisin sırrı” başlıklı yazısında söz konusu polisin “FETÖ borsası”ndan da çıktığını söyledi:

FETÖ davalarında sanık olan zenginlerin bir kısmı, servetlerinin bir bölümü karşılığında serbest bırakılıyordu. Pisliğe kimi mafya gruplarından bazı savcılara, kimi hâkimlerden bazı polislere birçok insan bulaşmıştı. Nitekim bu kirli işler yargının da konusu oldu. “FETÖ borsası” davaları açıldı. Rezaletin en yoğun yaşandığı şehir, kuşkusuz FETÖ’nün en zenginlerinin yaşadığı İzmir’di. Öyle ki AKP’nin eski İzmir İl Başkanı Ahmet Kurtuluş, FETÖ borsası davasında sanık olmakla kalmadı, anlatacaklarını engellemek için evinde, küçük çocuğunun gözleri önünde katledildi.

Tam bir yıl önce, 30 Ekim 2018’de İzmir Adliyesi’nden bir haber aldık. Habere göre FETÖ borsasına karıştığı için hakkında soruşturma açılan ve pasif göreve kaydırılan bir emniyet müdürü savcılıkta ifade vermişti. Olayı OdaTV’de gündeme getirmemizin ardından İzmir Cumhuriyet Savcılığı bir açıklama yaptı. Söz konusu polisin “telefon ile davet edildiği”ni ve ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldığını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Terkoğlu, FETÖ borsası yüzünden açığa alınan emniyet müdürünün uyuşturucu davasında beraat eden kişi ile aynı olduğunu belirterek şöyle devam etti:

Peki nasıl oluyor? Bir Twitter mesajıyla yedi yıl hapis cezası alınan ülkede, bir emniyet müdürü FETÖ borsasına bulaşıyor, yetmiyor iki kilo uyuşturucu ile yakalanıyor ve sonunda beraat ediyor.

Ben de bu sorunun yanıtını merak edip İzmir Emniyeti’ndeki kaynaklara sordum. “Nedir bu işin sırrı” deyince aldığım yanıta şaşırmadım: “Çünkü Menzilci”.

Onu yakından tanıyan kişiler Zafer Ç’nin Menzil tarikatına bağının güçlü olduğunu söylüyor, biatının ölçüsünü gösteren ve akıllara durgunluk veren hikâyeler anlatıyordu. Bu da FETÖ’den boşalan koltuklarda görev yapan Zafer Ç’ye bir tür dokunulmazlık sağlıyordu. Ne FETÖ borsasından doğru dürüst yargılanabiliyor ne de aracında bulunan uyuşturucu maddenin hesabı soruluyordu.

Pucca’yı günlerce konuştuk, tartıştık. Attığı saçma sapan mesajlar üzerinden saflaşarak “uyuşturucuyla mücadele ediyorumculuk” oynadık. Ancak iş uyuşturucu baronu Zindaşti’yi bir telefonla tahliye edip kaçıran siyasetçilere, uyuşturucu tacirlerine kıyak kararlar veren avantacı hâkimlere, kilolarca uyuşturucuyla yakalanan Menzilci polislere gelince kafamızı kuma gömdük.

İkiyüzlülük ne kadar da işe yarar bir şey. Ta ki gölgede kalan ikinci yüzünüzü biri çıkıp da gösterene kadar!

Uyuşturucu davası

Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 9 Haziran 2019’da ilçe girişindeki uygulama noktasında otomobili durdurdu. Narkotik ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekipleri, narkotik köpeği Nmak ile otomobilde arama yaptı. Aramada, 2 kilo skunk ile reçeteyle satılan ve uyuşturucu etkisi bulunan 10 hap ele geçirildi.

Aracın sahibi İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 3. Sınıf Emniyet Müdürü Zafer Ç. ile beraberinde bulunan Necip Boğaçhan T. gözaltına alındı. İki şüpheli, sevk edildikleri adliyede, 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan tutuklandı.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasında, içiçi olduklarını, uyuşturucu satmadıklarını öne süren Zafer Ç. ve Necip Boğaçhan T., tahliye edildi.

Davanın 12 Ekim’de görülen üçüncü duruşmasında ise tutuksuz sanıklar Zafer Ç. ve Necip Boğaçhan T. ile avukatları katıldı. Sanık Emniyet Müdürü Zafer Ç. de yıllarca başarıyla görev yapmış bir polis memuru olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçlamasıyla hakim karşısında olmaktan büyük utanç duyduğunu söyledi. Zafer Ç., "Bu bana hayatımın en büyük dersi oldu. Kesinlikle satmak gibi bir maksadım yoktu" dedi.

Avukatı Ercan Dönmez ise operasyonda ele geçen uyuşturucu miktarının yasalarda belirtilen kullanım sınırı içerisinde olduğunu kaydedip, "Operasyonun ardından sanıklardan alınan kan ve idrar örneklerinde uyuşturucu etken maddesi çıktı. Bu sanıkların kullanıcı olduğunu gösterdiğini ancak dosyada, durdurulan araçta ele geçen uyuşturucunun satışına yönelik bir delil yok" diyerek, beraat kararı verilmesini talep etti.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, 2 sanığı da beraat ettirdi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU