Bu makaledeki açıklamalar, ABD ve Trump'ın yaklaşık bir yılına dair icraatlarını, politika, hedefler, stratejik bağlam ve doktriner yönden ele alarak bir sentez yapmaktadır.
Makalenin sonunda ise Türkiye'deki akıl karışıklığına dikkat çekeceğim.
Şimdi incelemeye başlayalım.
Trump önce salvo atış ile ortalığı toz duman etti.
Çeşitli çevrelere hop oturup hop kalkmaya başladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu kaotik durumu görenler, ne oluyor, yoksa uluslararası sistem çöküyor mu, diye sormaya başladılar.
Bunlar, herkes kendini hazırlasın, işler kötüye gidiyor, şeklinde yorumlara neden oldu.
Kaotik görünen bir atmosfer, oldukça baskıcı ve sarsıcı, yani dominasyonu öne çıkaran bir yöntem ve oldukça da çıkarcı, her şey Amerika için denecek türden!..
Anlaşılması gereken yöntemin tarifi buydu.
Kaldı ki Tump doktrini de bunu işaret etmekteydi.
"Güç kullanarak barışı tesis etmeyi, bunun için önce Amerika'yı Yeniden Büyük Yapmayı (MAGA), bunun devamında ABD rehberliğiyle dünyada barışı sağlamayı" işaret etmekteydi.
Aslında bu Trump ve kurmaylarınca, daha güçlü bir Amerika için tasarlanmış ve uygulamasına başlanmış bir stratejiydi.
Ocak 2026'da bir yılını bulacak olan Trump yönetiminin Beyaz Saray zirvelerinde ve dış temaslarında inşa ettiği süreci dikkate alarak Trump'ın politikasını ve uygulamasını başlıklar halinde özetleyelim.
Ben bu başlıklarla yapılmak istenenleri, "Trump'ın politik rehberliği" şeklinde tanımlıyorum.
Şöyle:
- ABD ile ortak olunacak!
- ABD'de yatırım yapılacak ve bu yatırımlar yüksek teknolojiye ait olacak!
- Nihayetinde ABD, dolayısıyla Trump, dünyaya "barış" getirendir!
- Nadir toprak elementleri için ABD ile anlaşma yapılacak!
- Enerji piyasası tamamen ABD otoritesinde olmayı sürdürecek!
- Dünya tekrar silahlanma dönemine girecek!
- NATO küresel çıkarlara hizmet edecek ve Avrupa artık daha fazla elini taşın altına koyacak!
- ABD yaptırımlar konusunu bir baskı aracı olarak kullanılmaya devam edecek!
- Oranlar ABD'yi gözetecek biçimde ticarette gümrük tarifeleri yeniden tanzim edilecek!
- ABD bütün bunları her alanda dominasyon sağlayarak yapacak, çünkü dünyada rehber güç ABD'dir!
- Bu politikalar ile aşağıdaki haritaya bakmanızı isteyeceğim.
Beyaz Saray tam bir küresel çözüm merkezine dönüştürülürcesine işlevselleştirildi.
Ben buna, "Beyaz Saray şovlarıyla dünyayı yönetmek" tarifini getirdim.
Masa başındaki iskemleler çekildi, ama sonra imzalar atıldı.
İmza atmayanlar ise önce kovulma muamelesine tabi bırakıldı, ama sonra pohpohlanarak tekrar hizaya sokuldu.
Beyaz Saray'a gelen devlet başkanları ve diğer kimseler için hatırlayın, Trump; onlar bana yalvaracaklar, ben diktatörleri bile buraya getirip hizaya sokuyorum, gibisinden sözler söylemişti.
Beyaz Saray şovlarının dışında Trump, Londra, Körfez ve Uzak Doğu seyahatlerinde ve BM ile NATO kapsamındaki zirvelerde, yukarıda işaret ettiğim "politik rehberlik" konularıyla yol alınmaya devam ediliyor.
Sonuç ne, iyi mi kötü mü?
Benim gördüğüm, dünya Trump ile birlikte planlı biçimde geriliyor.
Gerginliğin dünyaya yayılmasını haritada işaretledim.
ABD çeşitli alanlara, dominasyon ve sert güç yöntemleriyle, ki ben bunu Akıllı Güç olarak tarif ediyorum, kendi stratejisini uyguluyor.
Hedeflediği ana coğrafyalara bakılırsa;
- Rusya'yı yanına çekme girişimleri devam ederken, onun nüfuz alanlarındaki etkinliğini ele geçirme operasyonlarını sürdürüyor;
- Çin'in önünü kesecek türden Orta ve Güney Asya ile Hint-Pasifik'te etkinliğini arttırıyor.
- Bu iki ana hedef başat güce başlı kendine yakın onlardan uzak alanda, Atlantik'te gücünü daha da ilerilere taşımak istiyor, hamleleri bu yönde.
Buna benzer hatırlatmaları, ABD ve Trump'ın sözünün geçtiği her yerde yaptım ve her fırsatta açıklamalarda bulundum.
Bugün bu sentezi, Trump iktidarı henüz bir yılını doldurmadan önce tekrar yapma ihtiyacı duydum.
Çünkü bir yakın süredir ABD'nin etki ettiği bölgeler bir hayli fazla.
Şu şekilde hatırlatayım;
- Avrupa ve NATO açısından önemli çatışan ve ABD'nin "temassız savaş" yöntemiyle sıcak etkisinin görüldüğü Ukrayna ve Rusya (Alaska'da Rusya ve ABD, C2 ülkesi olarak masaya oturdu),
- Orta Doğu (İsrail, Filistin, Gazze, İran, Suriye, Mısır, Afganistan, vs.),
- Körfez Ülkeleri (Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, BAE, Umman, vs.),
- Orta Asya (Kazakistan başta olmak üzere, diğer C5 ülkeleri),
- Günay Asya (İran, Pakistan, Hindistan, vs.),
- Karadeniz, Kafkasya ve Hazar Bölgesi (Azerbaycan, Ermenistan, vs.),
- Atlantik ülkeleri (Avrupa ve NATO ülkeleri yanı sıra, Meksika Körfezi ülkeleri, Nijerya gibi Afrika ülkeleri, vs.),
- Uzak Doğu (Çin, Güney Kore ve Japonya başta, Filipinler, Endonezya, Malezya, diğer ASEAN ülkeleri, Okyanusya'dan Avustralya, vs. G. Kore'de Çin ve ABD masaya diğer bir C2 ülkesi olarak oturdu).
Bu coğrafyalardaki çeşitli sorunlar, ortaklıklar ve bunlarla ilgili politikalara dair somut ve planlı adımlar atılırken, çoğu kişinin aklının oldukça karıştığını gördüm.
2 + 2'ye analiz diyen yetişmemiş akademisyenleri gördüm.
Sahaya hâkim olamayan kimselerin sürekli literatür taramak suretiyle laf kalabalığı yaptıklarına şahit oldum.
İdeolojilere teslim olmuşları gördüm.
Diplomatik manevralar ne anlama gelir, bunu bile yorumlayamayanlar ortalığı karıştırmaya devam ettiler…
Hem milli hedef, milli menfaat, güç mücadelesi, politika, strateji ve doktrin gibi temel kavramları hiçe sayarak fazlaca yanlış ve eksik biçimdeki uzman görüşünün bu karışıklığı arttırdığına şahit oldum.
Meydana gelen gelişmelere dair uzman görüşü vermek asıl konumuz ise örneğin bakın şimdi:
Kazakistan'ın neden ve nasıl İbrahim Anlaşmaları'na dahil olduğunu açıklayamayan, bunun yerine çok başka mevzulara girip zamanı boşa harcayan biri sizde ne etki yaratır?
Bu tür konularda diplomasi nasıl çalışır, bunu bilmeyenler nasıl olur da uzmanlık alır, kim dağıtıyor bu uzmanlıkları?
Diğer örnek; Trump ve Netanyahu'nun Gazze için 20 maddelik, dominasyon dediğim tarzdaki, dayatmalı-anlaşmalı politikasına bağlı ileri sürülen ve henüz kurulma aşamasında olan Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) için nelerin yapılıp yapılamayacağına dair somut düşüncesi oluşmamış kimselerin uzunca süre konuşmasını dinlerseniz ne düşünürsünüz?
Üçüncü örnek de şu:
Pazartesi günü kırılganlığı hat safhadaki (ABD'nin "bitik" ülke dediği) Suriye'nin Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da Trump'ın misafiri olacak. Eğer ABD'yi, kontrolün yüze 100 ABD'de olduğunu, şu ana kadar bölgede yaşananları, Trump'ın dominasyonunu, Beyaz Saray şovlarını, hatta yukarıda sıraladığım bütün bu konuları bilmeksizin, eş-Şara ile Trump görüşmesinden sonra neler olabileceğini açıklamaya çalışmak mümkün müdür?
Bu bakış açısına bağlı olarak, Türkiye nerede ve kendine ne tür fırsatlar kovalıyor, bahsine baktım.
Bizler için en önemli olan bu hususu net açıklayamayan, ama sadece "şu oldu, bu oldu" demekle veya tamamen ideolojik veya duygusal cümleler kurmakla yetinen kimseleri duydukça üzüldüm.
Uluslararası ilişkiler bu türden açıklamaları hak etmiyor!
Topluma faydalı olmak ne demek ve bu nasıl yapılır?
Hâl böyle olunca nereye varılabilir?
Politika üretenler kısır döngüye girerler.
Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz, derler.
Öyle değil mi?
ABD'yi, Rusya'yı, Çin'i, Avrupa'yı, vb. her bir konu için yetişmiş gerçek-uzmanlığı esas almak gerekir.
Bu makale, ABD ve Trump politikalarını ele alarak bir sentezde bulundu.
Trump "rehber benim" diyor!
Bunu anlamayanlara hatırlatırım!
Trump ne demek istiyor?
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth dün şöyle söyledi:
Sanayimizi savaş zamanı düzenine geçiriyoruz. Bu 1939 anı. Düşmanlar toplanıyor, tehditler büyüyor. Hissediyor musunuz? Ben hissediyorum. Savaşı önleyeceksek şimdi savaşa hazırlanmamız gerekiyor.
Savaş Bakanı (!) ne demek istiyor?
Süreç daha da fazla biçimde Küresel stratejik belirsizlik yaratır şekilde gelişiyor.
Burada bunca karmaşık ve sahaya yayılmış hususu tarif etmek yönünden sizlere bir örnek verildi.
Son sözüm: Stratejik Akıllı Güç uygulanan bir yerde siz de "akıllı" olmak zorundasınız, duygular ve ideolojiler bu tür ağır konularda işe yaramaz!
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish