Trump doktrini

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Özellikle ABD'de her başkanlık döneminde dış politika, küresel refah ve savunma-güvenlik bağlamına oturtulan, jeopolitik ve stratejik çözümü işaret eden, bir doktrin belirlenir, açıklanır.

Bu, ABD başkanının aynı zamanda dış politikaya bakış açısı ve yöntemidir.

Trump dönemi ABD'nin uyguladığı doktrin nedir, etkileri nelerdir?


47. ABD Başkanı Donald Trump'ın doktrini şöyle:

Güç kullanarak barışı tesis etmek, bunun için önce Amerika'yı Yeniden Büyük Yapmak (MAGA), bunun devamında ABD rehberliğiyle dünyada barışı sağlamak.


Güç kullanmak 

Güç iki şekilde kullanılır:

  • Birincisi, caydırıcılık;
  • İkincisi ise fiili müdahale. 

Trump ile beraber ABD bu açıdan silahlanmayı artırma politikalarına öncelik verdi.

Bu hem ABD için hem de müttefikler için geçerli olan bir uygulama halinde karşımıza çıktı.

Mesela Trump 6. Nesil savaş uçağı ile "Altın Kubbe" sistemini bizzat açıkladı.

NATO ise tarihi kararla Lahey'de müttefiklerin 2035 yılına kadar GSYİH'sının yüzde 5'lik kısmını savunma bütçesine ayırma kararını aldı.

Şimdiden müttefikler özellikle Avrupa büyük bir silahlanma dönemine girdi.

Silahlanma aynı zamanda kendi silah sistemlerine bir pazar oluşturacağı nedenle, ABD'nin büyümesine de etki edecek bir konu olarak karşımıza çıktı.

Ayrıca, caydırıcılık kapsamında ABD nükleer silahları yenileme ve atma vasıtalarını geliştirme yolunda ilerlemektedir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İkinci konu olan fiili müdahalede ABD, "akıllı güç" yöntemiyle karşımıza çıkmaktadır. 

Akıllı güç, bir önceki Başkan Jeo Biden'ın doktrininin özünü oluşturmaktaydı, bugün Trump bunu kendi yöntemine gömülü biçimde kullanmaktadır. (Bkz: "Akıllı Güç" 1)

En yakın örnek olarak ABD'nin İran'a yaptığı Hava Operasyonu gösterilebilir.

ABD süreci "akıllı güç" motifleriyle geliştirdi.

Sonuçta stratejik bombardıman uçakları ile yüksek teknolojili MOB kullanarak İran'ın belirlenmiş nükleer tesislerine haberli bir taarruz gerçekleştirdi.

Hatta İran'ın da haberli karşı saldırısına müsaade etti. 

Bu operasyon, "fiili müdahalenin diplomasisi" yönüyle dünyada ender görülebilecek bir örnek oldu.

Diğer yandan ABD'nin stratejik darbe güçlerinin (çok sayıda uçak gemisi dahil kruvazörün, bombardıman uçakları dahil savaş filolarının, denizaltıların ve seyir füzelerinin…) görev bölgesine intikalleri yapılarak, hedef bölgenin baskı altına alınması uygulamasının, özellikle Ortadoğu bölgesinde gerçekleştirildiğine şahit olduk.

Bunlar yeri, zamanı, şartları belli ve güç kullanmaya dayalı örneklerdir.

Bunun dışında ABD'nin asıl hedefi olan Çin'e yönelik bakış açısında Hint-Pasifik bölgesinde ortaklarını güçlendirmesi, ortak tatbikatlar yapması, gibi uygulamalar devam etmektedir.


Barışın tesisi

ABD güç kullanarak barışı nasıl tesis eder?

Açıktır ki burada, ABD bakış açısına ve çıkarına olan bir barıştan söz etmekteyiz.

Elbette ABD barışı ister görünecektir. 

Ancak bu konu bir tür dolaylı "hegemonik" yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Dolayısıyla açıklamalarımı okuyanların ikilemde kalmalarını önlemeye çalışmalıyım.

Çünkü barış ile gerginlik konuları oldukça muğlaktır.

Ama yine de Trump'ın bu döneminde biraz abartılı, biraz kendine yontan tarafları olsa da bir tür ateşkesler süreci yaşanmaktadır. (Bkz: "Trump'ın Ateşkesler Dönemi" 2)

Ateşkesler, bir barış, hatta kalıcı barış değildir.

Ben bu konulara operatif seviyede bakmaktayım.

Dolayısıyla buradan yanlış sonuçlar çıkarılabilir.

Asıl barış, dünya savaşı çıkmayacak stratejik caydırıcılığın sağlanması formülüne dayanır. 

İşte burada Trump, ülkesinin ve müttefiklerinin caydırıcı kapasitelerini arttırmak suretiyle, hedef alınan güçlere veya rakiplere bir barış sahası açıldığı anlaşılmaktadır.

Benim de size bunu işaret etmem gerekmektedir. 
Bence doktrinin işe yarayan kısmı burasıdır, ama zaten bu klasik bir metottur.


MAGA

ABD, eksiklerini tamamlayacak ve daha büyük olacak, yani hegemon güç olacak! 

Formül budur, ancak rakipleri bakımından oldukça sorunludur.

Öyleyse ABD, kendi alanındaki Avrupa başta olmak üzere, demokratik-kapitalist sisteme entegre, Hint-Pasifik dahil dünyanın diğer tarafındakilerle birlikte büyümek istemektedir. 

Bu modern kapitalizmin yaygınlaşması ve güçlenmesi projesidir. 

Neyi gördük?

Trump en başta gümrük tarifelerine dair bir hipotezi ortaya sürdü ve sonra tek tek ülkelerin ve birliklerin kendisiyle masaya oturmasını, yeni ticari anlaşmaların yapılmasını bir kısmıyla sağladı, bu süreç devam ediyor. 

Buna ilave olarak Trump, anlaşma yaptığı ülkelerden iki şey daha istedi:

  • Birincisi ABD'ye yatırım yapılması,
  • İkincisi ise enerji satın alınması. Bu ne demek? 

Ortaklıkları bağımlılık noktasında geliştirmek demek. 

O halde ortaklar, ABD merkezli bir dünyada ya kendisiyle çalışacak ya da karşısında olacak, yani çevrede yer alacak.
 


Rehberlik

Bu bütüncül bir ifade olup, daha önce ileri sürdüğüm ayrıntılı hususlarla birlikte değerlendirildiğinde asıl anlamını bulmaktadır. 

Trump demeye getiriyor ki; benim gösterdiğim istikamette ilerle, sözümü dinle, silahlan ve caydırıcı ol, barıştan söz et ama rakiplerinin de bize bakış açılarını bir düzene sok, daha çok çalış ve gelişme göster…

Rehberli böyle mi olur, takdirinize sunarım. 

Ancak, hegemon olan veya bu pozisyonunu sürdürmek isteyen bir başat güç, dünyaya başka türlü bakamaz herhalde.

En önemli sorun bu bakış açısında!

En basit örnek olarak, Suriye konusunda Trump ne yapmak istiyor?

"Suriye en kısa zamanda ayağa kalksın."

Tamam, bu barış, huzur, istikrar için olması gereken bir durum.

Ancak rehberlik nerede?

Bu konu tersine bakışla, İsrail'in rehberliğiyle çelişmemelidir.

Aksi halde güvensizlik ortaya çıkar.

Başka örnek Ukrayna ile ilgili gerçekleşti.

"Ukrayna ve Rusya barışsın" istendi.

Ama Rusya bu isteği hemen kendi üstünlüğünü pekiştirmekte kullandı ve Ukrayna'ya daha fazla taarruz etti.

Rehberlik işe yaradı mı?

Tersi oldu.

Sonra bunu fark eden Trump, yüzlerce Ukraynalının ölümüne sebep olması başka konu, burada dünyadaki dost-düşman ayrımında belli çözümleri olmadan rehberlik etmeye kalkan bir lider figürünü yansıttı.

Sonra karar değiştirdi ve Joe Biden dönemi politikalara geri döndü.

Ama bu arada Beyaz Saray'da o Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'ye gördüğü kötü muamelesi de unutulmadı.


Sonuç

Daha önce Trump ve politikaları konusunda çok yazdım.

Burada sadece doktrini ve anlamını kısaca açıklamakla yetinelim.

Doktrindeki belli ifadelere aldanmadan okuma yapmak gerektiği kanısındayım, çünkü ABD ve Trump bilinenin dışında değil.

Ayrıca bu doktrinin kurgusu, MAGA merkezine dayalı olup, pek de bir doktrin yazman paternine uygun değildir.

 

 

1. Erişim: https://www.indyturk.com/node/756033/türki̇yeden-sesler/akıllı-güç
2. Erişim: https://www.indyturk.com/node/760997/türki̇yeden-sesler/trumpın-ateşkesler-dönemi

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU