Gönüllü bir adalet kurulu, Sudan mahkemesinin avukat Ebubekir Mansur'a verdiği idam cezasının iptalini talep etti. Kurul, kararın ‘siyasi ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı’ olduğunu belirterek, davanın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kurul ayrıca, müvekkilinin savunmasına katılmasını engellemek için gözaltına alınan savunma avukatının serbest bırakılmasını talep etti ve gözaltına alınanların sorumluluğunun tamamen güvenlik güçlerine ait olduğunu belirtti.
Singa Ceza Mahkemesi, daha önce müebbet hapis cezasına çarptırılmış olan avukat Mansur hakkında, anayasal sistemi baltalamak ve devlete karşı savaş kışkırtmak gibi idam veya müebbet hapisle cezalandırılabilen diğer suçlamalardan dolayı pazar günü idam cezası verdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gönüllü bir hukuk grubu olan Acil Durum Avukatları adlı kuruluş, yaptığı açıklamada, idam kararının, savunma heyetinin temyiz mahkemesine yaptığı temyiz başvurusu üzerine verildiğini ve temyiz mahkemesinin bazı suçlamaları düşürdüğünü ve ek delillerin dinlenmesi için davayı genel mahkemeye geri gönderdiğini belirtti.
Açıklamada, siyasi nitelikteki davaları dinlemek üzere özel olarak atanan Yargıç Abdullatif Âdem Muhammed Ali'nin 9 Ekim'de yapılması planlanan duruşma tarihini öne aldığı belirtildi. Yargıç, gerekli delilleri dinlemeden, savunma ekibinin yokluğunda ve onlara haber vermeden veya ceza duruşmasına katılmalarına izin vermeden avukatı idam etme kararını verdi.
Açıklamada, güvenlik güçlerinin kararın açıklanmasından beş gün önce savunma ekibinin üyesi avukat Ebubekir el-Mahi'yi gözaltına aldığı ve onun yasal görevlerini yerine getirmesini veya müvekkiliyle serbestçe iletişim kurmasını engellediği belirtildi. “Bu karar, temyiz mahkemesinin kararını doğrudan ihlal etmekte ve savunma hakkını ve geçici anayasa ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan adil yargılanma garantilerini açıkça ihlal etmektedir” denildi.
Acil Durum Avukatları, bu kararı ve savunma avukatının gözaltına alınmasını, adalet kurumlarının açık bir şekilde siyasallaştırılması, güvenlik güçlerinin yargının işleyişine doğrudan müdahalesi, yargının bağımsızlığının zedelenmesi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin tehdit edilmesi olarak değerlendirdi.
Bu konuyu, ‘insan hakları çalışmalarına getirilen kısıtlamaların daha geniş bağlamının’ bir parçası olarak nitelendiren Acil Durum Avukatları, bunu, Sudan'ın Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ve Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı kapsamındaki uluslararası yükümlülüklerine aykırı olarak, avukatların ve insan hakları savunucularının ‘keyfi’ yargılamalar ve prosedürlerle hedef alınması olarak değerlendirdi.
‘Herhangi bir adil yargı sisteminin’ temel taşı olarak hukuk mesleğinin ve savunma hakkının korunmasını talep eden Acil Durum Avukatları, “Yargının bağımsızlığının korunması, adalete ve hukukun üstünlüğüne olan güvenin yeniden tesis edilmesi için bir ön koşuldur” ifadesini kullandı.
Acil Durum Avukatları'nın, Sudan mahkemelerinin ülke çapındaki birçok şehirde verdiği, vatandaşları ‘Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile iş birliği’ bahanesiyle idam cezasına, müebbet hapis cezasına veya uzun hapis cezalarına çarptıran yüzlerce özet karar içeren raporlar yayınladığını belirtmek gerekir.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir