Quantico'da subay ve centilmen hayal oldu

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Andrew Harnik/Pool/AP

Bugün merak ettiğim konulardan biri, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump ve Savaş Bakanı Pete Hegseth'in bir araya getirdiği, içinde 800 üst rütbeli subayın (general ve amiralin) olduğu, Quantico toplantısından ne çıkacağı idi. 

Ne çıktı?

Amerikalılara göre bir rezalet, ama daha önemlisi, endişe!.. 

Endişe… Çünkü bu, "dünya nizamına, barış ve huzura kastetmek isteyen tasarılar mı var" gibi bir soruyu akıllara getirdi.

Amerikalılar şaşırmadılar…

Donald Trump'ın tekrar Beyaz Saray'a geçmesi ve Pete Hegseth'in göreve atanması ile birlikte genelde oluşan fikirler hiç de olumlu değildi.

Bunlardan ne politikacı ne de idareci olur dendi durdu. 


Trumpvari

Trump ne yapıyor?

Trump son günlerde ABD için "radikal sol" iç-tehdide (ve teröre) dikkat çekiyor.

ABD'de bu sol kesim olarak tarif edilenler demokratlardır.

Malum, Trump suikastı ve diğer bazı eylemler vardı, hatta bazı eyaletlerde çatışmalar gerçekleşti ve buralara ulusal güvenlik birimlerinin takviyesi yapıldı. 

Ve şimdi, Trump ve Hegseth, 800 üst rütbeli subayı (general/amirali) karşısına aldı ve kendi politikasına göre ayar vermek istedi.

Trump, kendi politikasının uygunluğunu düşüneceğine, tehdit yaratmak istiyor olabilir mi? 

Quantico'da Trump subaylara şöyle seslendi:

Radikal sol Demokratlar tarafından yönetilenler, San Francisco, Chicago, New York ve Los Angeles'a neler yaptılar. Çok güvensiz yerler ve onları tek tek düzelteceğiz. Ve bu, bu odadaki bazı insanlar için önemli bir gelişme olacak. Bu da bir savaş. İçeriden gelen bir savaş.


Trump ve Hegseth, gerdikleri dünyada oluşabilecek büyük riskler için bir askeri hazırlık yapılmasını istedi.

Bazı coğrafyalara askeri müdahaleler mi olacak?

Ordu kanadından çatlak ses çıkmasın isteniyor olabilir mi?

Hegseth subaylara şöyle dedi:

Eğer bugün söylediğim sözler yüreğinizi sızlatıyorsa, o zaman onurlu olanı yapıp istifa etmelisiniz.


Hatırlayın, daha önce Genelkurmay Başkanlarından Mike Milley sert sözlerle Trump'ı eleştirmişti, demokrasi ve anayasa tarafında kalacağını ifade etmişti. 

Biz diktatör olmaya çalışan birine yemin etmeyiz. Anayasa'ya yemin ederiz ve onu korumak için ölmeye hazırız.


Demokrasi ve hukuk demek ve bu uğurda mücadele etmek ise dünya barışı için en temel ilkeydi.

Otoriteler ve hukuksuz demek ise saldırgan, işgalci ve zalim demekti.

Bilinen şu, bir ülke iç siyasetinde, bu tür bir kesimin düşman ilan edilmesi ve üstüne güvenlikçi politikaların tatbik edilmesi, beraberinde bölünmeyi ortaya çıkarır ve sonra bu bölünmeyi derinleştirir. 

O halde durum tehlikeli! Ama bunlar bizim bilmediğimiz şeyler değil tabii…

Mike Rothschild (@rothschildmd) sosyal medya hesabı mesajında, ilginç bir şekilde, "Amerika'nın en üst düzey askeri yetkilileri, başkomutanlarının deli olduğunu ve Savunma Bakanı'nın onların savaş suçları işlemesini istediğini düşünerek görevlerine geri dönecekler" endişesini dile getiriyor.

Mike şöyle mi diyor acaba?

Trump delinin biri, onun Savaş Bakanı Hegseth, generallerden savaş suçu işlemesini istiyor! Öyleyse siz de onlara itaat etmeyin!


Amerikan siyasal sisteminde sivil-asker ilişkileri iç savaş (1861-1865) döneminde beri çok iyi bilinen bir kültür oluşturmuştur.

Hatta ABD algısı ile Asker ve Devlet ilişkisi Samuel P. Huntington tarafından aynı isimle kaleme alınmıştır. 1

Asker, subay, savunma, güvenlik, devlet, politika gibi konulara meraklılara bu eseri okumalarını öneririm. 

Ama şunu da sormadan geçemeyeceğim:

ABD bu kurumsal ve modern askerlik konusunu, en iyi düzeyde bir akademik formata sokmuş kültüre sahipken, bugün neden Trump gibi biri bir aymazlık çerisine girebiliyor?

Cevap: Trumpvari…

Nitekim bazı örnek olumsuzluklar ortaya çıktı. Trump ve ekibi, yetişme tarzı "gerçek subay" olan bazı isimleri görevden almaya başladı.

Yerine yeni bir anlayış yerleştirmek istediklerini söylüyorlardı. 

Trump Doktrini 2 sert gücü kullanmanın dolaylı tarifini yapmaktaydı.

Şöyle:

Güç kullanarak barışı tesis etmek, bunun için önce Amerika'yı Yeniden Büyük Yapmak (MAGA), bunun devamında ABD rehberliğiyle dünyada barışı sağlamak.


"Savunma Bakanlığı" ifadesini "Savaş Bakanlığı" ile değiştirdiler.

Bu çok belirgin bir gösterge oldu.

Ben de yazdım: Savaş Bakanlığı 3 tehlikeli ve gereksiz bir ifadedir.

Amerikan ordusu dünyanın diğer tarafında yaşayanları ilgilendirir, çünkü onlar her yerdeler.

Bırakın bunu, konu aynı zamanda dünyadaki barış ve güvenlik konusu. 


Subay ve centilmen

Subayın görevi gereği şiddeti yönetmeye dayalıdır.

Ancak şiddeti zulüm yaratmak için değil, insanlığı yüceltecek o zor fedakârca adımları atmakla ilgilidir.

Bakarsanız Hegseth de şiddetten söz ediyor.

Farkı anlayalım. Şöyle diyor:

Düşmana karşı ezici ve cezalandırıcı bir şiddet uyguluyoruz. Ayrıca aptalca çatışma kurallarıyla savaşmıyoruz. Ülkemizin düşmanlarını sindirmek, morallerini bozmak, avlamak ve öldürmek için savaşçılarımızın ellerini çözüyoruz. Artık politik olarak doğru ve baskıcı çatışma kuralları yok.


Şiddeti yönetmek çok kritik bir görev ve bunun için profesyonel subaylık mesleği var.

Hangi çağdayız?

Profesyonel subayların ve orduların yer aldığı modern devlet yapılarındayız.

Bu kariyer subay kadrolarının gereği seçilmiş ve yetişmiş kimselerden oluşur.

Hem görev hem de temsil değeri vardır.

Askerin ve burada aslında kastedilen subayın görevi nasıl tarif edilir?

Bir askeri uzman, belirli düzenlenmiş şartlar altında şiddet uygulanışının yönlendirilmesi konusunda özel uzmanlığa sahip bir subaydır. 

Harold Lasswell'in tarifiyle, "şiddetin yönetilmesi" ifadesi subaylık hizmetinin özüdür. 

Yukarıdaki tanımda kastedilen subay ise "muharip subay" sınıfıdır.

Muharip subay, bizatihi savaşın içindeki, ateşle, ölümle, savaş meydanıyla ve şiddetle yüz yüze olan demektir.

Subay genel ifadedir. Subayın rütbeleri insanın omuzları gibi en üstte temsil edilir.

Rütbesini omzunda taşıyan kimse subaydır.

Temayüz edenler ve tecrübe sahibi olup uzman konumuna geçenler, aynı zamanda rütbe almış seçilmiş subaylardır.

Dünya çapındaki tasnifte, seçilmiş albay (selected colonel) ve general/amiral türbeleri subaylık için söz sahibi olanları temsil eder.

Mareşallik en üst seviyedir, bir veya birden fazla savaş idare etmiş ve kazanmış olmayı gerektirir (ancak buradaki kasıt muharebe veya operasyon değil, savaştır).

Subay siyasallaşmaz. Subay vatana, millete, devlete, bayrağa, hukuka, anayasaya, tabidir, birinin keyfine, karanlık düşüncelerine, gelip geçici rüzgarlara bağlı değildir.

Subaylığın bilgelik, felsefi ve akademik tarafı vardır; kör değil hem derindir hem yüksek.

Subayın üniforması sahip olduğu yüce değerlerle omuzlanır ve kralların giysisi olur.

Ama bu bir moda gösterisi gereği değildir, ruhtur, toplum içindeki saygınlığın ve yüce değerlerin timsalidir.

Subay demek, saygı uyandırmak ve saygı görmek demektir. Saygının olmadığı yerde subay olamaz.

Subay demek, centilmen demektir.

İnceliği, görgüsü, kararlılığı, cesareti, kapsayıcılığı, dertlere derman olabilmesi, sosyalitesi centilmenliğiyle alakalıdır.

Subay kaslı bir adam olmanın çok ötesindedir; akıl ve ruh zenginliğiyle güçlü olmak daha belirginleşen organlarıdır.

Bir ülkede topluma hizmet eden çok meslek vardır.

Ancak subaylarınki "daha yüksek bir idealle" yapılan profesyonel meslektir. 

Subay kimsenin üzerinde geliştirilen zihinsel yetenekler ve onda kazandırılan alışkanlıklar önemli ölçüde mesleğinin dışındakileri de kapsar ki hepsinden yararlanarak başarıyı elde edebilsin.

Bu itibarla sadece hizmetine özgü alanla sınırlı kalmaz, analitik becerilerinden öte güçlü önsezilere sahip olur, hayal ve yargı gücünü birlikte kullanır.

Kendinden başka insanları, onların tavır ve davranışlarını ve güdülerini kontrol eder, bulunduğu ortama derin bir anlayış yükler.

Bu bir hâkim olma ve liderlik etme kapasitesidir.

Ama bütün bunları bir sorumluluk olarak yüklenir.

Bunun için mükellefiyet ortaya çıkar.

Hatta subay kendi yükümlülüğünde olan toplumun güvenliğini sağladıktan sonra, etrafındakileri de aynı şekilde bu halkaya dahil etmeyi düşünür ki toplam güvenlikten doğan atmosferin barışın kalıcılığına hizmet ettiğini bilir.

Bunları savaşarak değil, liderliğiyle yapar.

Elbette karakter ve beceri olarak savaşçılık vardır ancak modern ve evrensel güvenlik anlayışına bağlı hareket tarzı barışın köklendirilmesi ve kapsanan alanın genişletilmesidir.

Subay; şiddetin en yüksek tezahür ettiği atmosferdeyken hedefe ulaşmayı becerebildiğinden, bu tecrübe, kapasite ve deneyimle donanmış olduğundan, herkes için hayatını severek vermeye yemin ettiğinden, çok teknik konulara hakimiyet sağlayan bir uzman olduğundan, evrensel standartlara haiz ve evrensel görgüye dahil olduğundan, geniş kültürel birikim ve entelektüel beceriyle bireysel özgüveninin arka planını doldurabildiğinden, grup olma becerisinde eksiksiz uyumluluğa sahip olduğundan, topluma varoluşsal katkı vermenin en tepe noktasında bulunduğundan, lider olabildiğinden, tarih boyunca bu icaplarla ortaya konan kişiliğin tarifine karşılık verdiğinden, dolayı saygıyı fazlasıyla hak eder. 

Subay kurumsaldır, bürokrattır, adaleti temsil edendir, o toplumun kültürüne uygun tasarıma haiz karakterdir, birlik ve beraberliği garanti edendir.

Ama buna karşılık tek başına ve en ağır koşullarda yaşamaya terk edilse bile buraya adaptasyonu en yüksek derecede gerekli gücü kazanmış bir insandır.

Her üniforma asker üniforması değildir! 

Bu saydığım değerler ve özellikler gereği Trump ve Hegseth ne demek istemiş olabilir sorusunu emin olun ben ve benim gibiler tarafından rahatlıkla bilinir.

İddia ediyorum, Quantico'da sıra sıra ve sakince oturmuş gücü omuzlarında hisseden ve taşıyan o üst rütbeli subay kadroların her biri bunları kendilerine başkomutanlık yapacak politikacılardan daha iyi bilirler.

Onların oturuşlarına ve konuşulanları dinleyişlerine bakın isterseniz…
 

Quantico
Quantico

 

Evrensellik

Subayın evrensel bir çizgisi ve etki ağı vardır.

Asker gerektiğinde savaşır, ama hasmına daha çok savaşmadan etki eder.

Hasmına iddiasını yansıtır. İddia mevzuu tartışılır, politika işin içine girer.

Ama subayın evrensellik içindeki bakışına göre bir temel doğru ve ilkeler vardır.

Bunlar, insanlıkla ve hukukla alakalıdır, ters değildir.

Kahramanlıklar bu seviyede dikkate alınır.

Zulmedenin kahramanlığı veya madalyaları yalandır, evrensel ilkeler bağlamında bir şey ifade etmez.

Mesela dünya orduları dünya savaşları yaptılar.

Buradan bir Cenevre Anlaşması ortaya çıktı.

Amaç insanları, insanlığı, varlıkları ve olgunlaşmış değerleri korumaktı.

İlginç!

Düşmana karşı ezici ve cezalandırıcı bir şiddet uyguluyoruz…


Hegseth'in ifade buydu.

Eğer Hegseth'in söylediği, "bana ne o Cenevre ruhundan" diyorsa ve bunca yapılan savaşın tecrübesine dayalı geliştirilen evrensel anlayışı ve akıtılan kanı elinin tersiyle itiyorsa, bu asla kabul edilemez.

Akan kan, neticede insan kanıdır, bugün düşman yarın dost olan.

Politika çoğu kere yanıltıcıdır.

Asker bunu bilir, bu nedenle evrensel çizgidedir.

Savaş anları, vahşileşen insanların kanlı gösterilerine dönüşme potansiyeliyle doludur.

Bunlar bilinir! Çünkü en doğru veya eğitimli dediğiniz insan bile savaşın psikolojisiyle başkalaşabilir.

Zalimlik öne çıkabilir. Tecavüzler artabilir.

Aşırı güç kullanma temayülüyle ve intikam hırsıyla hareket edilebilir.

Silahlar gereksizce patlayabilir. İşkenceciler ortaya çıkabilir…

Cenevre Anlaşması bütün bu zulmü ortadan kaldırmakla ilgilidir. 

Ordu, bir çapulcu veya mankurt ordusu gibi hareket etmez.

Asker yeminlidir. Aynı anda anayasaya ve sancağa yemin eder.

Her söylenene sadakat göstermez.

İnsanca, mertçe, koruyucu olmak için olgunlukla hareket eder. 

Subay veya ordu, hasmını önce caydırmak ister.

Onu girdiği yanlış yoldan döndürmek için önce korkutur, doğru tarafa itaat etmeye zorlar.

Subayın tavrında doğru ve yanlış ifadeleri vardır.

Bunlar şu veya bu şahsın, ideolojinin, partinin, tarikatın değildir, insanlığın yücelmesine dönük değerlerle ifade bulur.

Subay, anlamsız emirlere itaat eden bir makine gibi hareket etmez, insanlığın yücelmesine hizmet eder.

Bu farklıdır. Her duruş ve harekette bir anlam vardır.

Subayın başka ülkelerde siyasallaştırılması ve bizde de görüldüğü gibi mankurtlaştırılması, sadece o ülke sınırları içinde sorun yaratmaz, aynı zamanda dünya düzenine kastedenlerin yapmak istedikleri kötülükleri de kapsar. 

Mankurtlaşmak! 5

Bugün ABD'deki yönetim Amerikan ordusunu kendi kültürleri icabı başka bir şekilde ifade edilebilir, ama o bizim bildiğimiz ifadeyle açıklanacak olursak, askeri mankurtlaştırmak istiyorlar.

Onun için topladılar ve konuşma yaptılar.
 


Polemoloji

Trump ne diyor?

Sparta'dan Roma'ya, Britanya İmparatorluğu'ndan Amerika Birleşik Devletleri'ne kadar tarih, askeri üstünlüğün hiçbir zaman sadece para veya insan gücüyle ilgili olmadığını göstermiştir. Sonuç olarak, bizi diğer uluslardan gerçekten ayıran şey, ordumuzun kültürü ve ruhudur. Nihai gücümüz her zaman azılı insanlardan, sarsılmaz iradeden ve bizi yeryüzünde yürümüş en durdurulamaz güç haline getiren mükemmellik geleneklerinden gelecektir.

(@RapidResponse47)


Bir ülke, millet, devlet adına ordu ve asker varlık sebebidir ve önemlidir, buna şüphe yok.

Ama nasıl ve ne için olacak?

Savaş ve savaşçı, insanlıkla yaşıttır.

Modern ordular yakın zamanda teşekkül etmiştir. 

Askerliğin kendi gelişim tarihi vardır ve köklüdür.

İnsanlık ve medeniyet gelişme içerisindedir.

Klasik dönemin askerini bugünün subayından, orduyu ise modern ordulardan ayıran farklar ve anlayışlar vardır. 

Modern savaşlar karmaşıktır. Bu bakışla; çetelerin savaşı, mafya düzenlerin savaşı, devlet dışı aktörlerin savaşı, teröristlerin savaşı, asla bir meşru devletin savaşından ve savaşçısından farklı olmalıdır.

Meşru olmayanların savaşanları, şanlı ordularla ve şanlı askerlerle bir tutulamazlar.

Genel olarak Trump gibi politikacılar tarafından söylenen (çoğu kere birilerince yazılıp önüne konmuş metne dayalı) cümleler bize aldatıcı gelmemelidir.

Trump gibiler bizi aldatmamalıdır. Trump'ın başkomutanlığındaki Amerikan ordusu, önce politik amaçlarla kaos çıkaran ve sonra onu yöneten ordu olmamalıdır.

Amerikan ordusu devlet dışı proje aktörlerle, teröristlerle, mafya örgütlerle, çıkar gruplarıyla el birliği yapıp insanlığa zarar vermemelidir.

Polemoloji (Savaş Sanatı) konusunu yazarken asker nasıl olur şeklinde tanımlamalarım oldu. 6

Bu askere dair çizilen çerçeve, insanlıkla birleştirilerek ifade buldu.

Asker insanlığa dair sorumlulukları olan meşru ve silahlı savaşçıdır.

Ama ne uğruna savaş?.. 

Eğer meşruiyeti ve insanlık değerlerini ondan alırsanız, mankurt yaparsanız, onun apoletli caniden bir farklı olmaz.

Bu çok hassas, kritik ve ciddi bir konudur.

Asker üniformasının düğmeleri metal olur.

Bunun nedeni vardır.

Her üniformada metal düğme olmaz, diğerleri asker ve bilge liderler nezdinde kabul görmez.

ABD veya Çin, Rus veya Alman, pek değişmez, asker belli formasyona sahip, en üst seviyede eğitimli ve erdemli bir insandır.

Bu formasyon gelip geçici fikirlerin ve politikacıların emrinde olmayacak kadar kıymetlidir.
 

Polemoloji
Polemoloji, Savaş Bilimi ile Küresel Güvenlik Analizi

 

Sonuç

Hangi zamanlardayız?..

Bir tarafta askerin ne olduğunu bilmeyen başat güç başkanı ve onun bakanı…

Diğer tarafta devlet, millet ve ülke kavramları ile bunun anayasal düzlemdeki bağını kuramamış, ancak yıllardır siyasetten maaşlı idareci…

Cehalet aldı yürüdü hem 18'nci asırda değil, 21'inci asrın ilk çeyreğindeyken oldu bunlar... 

Tarihi tepetaklak etmek mümkün ki savaş, zulüm ve sömürü bunun için hiç gündemden düşmez.

Öyleyse tarih bu tür cehaleti ve ortaya çıkan kaybı mutlaka kaydedecektir, tabii çekilen dramı da.

 

 

1.  Samuel P. Huntington, Asker ve Devlet, Sivil-Asker İlişkilerinin Kuram ve Siyasası, Çev. K. Uğur Kızılaslan, Bilge Kültür Sanat, 2. Basım 2006, İstanbul.
2.  Trump Doktrini, 1 Ağustos 2025. Erişim: https://www.indyturk.com/node/762696/türki̇yeden-sesler/trump-doktrini 
3.  Savaş Bakanlığı, 26 Ağustos 2025. Erişim: https://www.indyturk.com/node/763889/türki̇yeden-sesler/savaş-bakanlığı 
4.  Samuel P. Huntington, Asker ve Devlet, Sivil-Asker İlişkilerinin Kuram ve Siyasası, Çev. K. Uğur Kızılaslan, Bilge Kültür Sanat, 2. Basım 2006, İstanbul, s. 14.
5.  Mankurt, Türk, Altay ve Kırgız efsanelerinde bahsedilen bilinçsiz köledir. Bkz: Cengiz Aytmatov.
6.  Gürsel Tokmakoğlu, Polemoloji, Savaş Bilimi ile Küresel Güvenlik Analizi, Destek Yayınları, 2025, İstanbul.

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU