Özgür Özel: Sumud Filosu’nun yanındayız, Filistin’in teslim alınmasına izin vermeyeceğiz

Özel, İsrail’in Sumud Filosu’na yönelik kuşatmasına tepki göstererek Filistinlilerin yanında olduklarını vurguladı; AK Parti içindeki çekişmelere göndermede bulunarak “Ne Tiktokçu Hakan ne Bilal Erdoğan, geliyor Ekrem Başkan” dedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Dün resmi yoksulluk sınırı 91 bin liraya çıktı. Bu meydan 91 bin liranın altında maaş alan, resmen yoksul olan on binlerle dolu. Peki niçin yoksuluz? Çünkü ülkeyi yönetenler tercihini sizden yana değil, zenginden yana kullanıyor. Bir düşünün, bir memlekette 100 lira vergi alınacak, bunun 89’unu yoksullar ödeyecek, yüzde 11’ini zenginler ödeyecek. Olmaz olsun böyle düzen. Bu düzeni yıkacağız, bu düzeni değiştireceğiz. Adaletli bir vergi sistemi kuracağız. Çok verenden çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç vergi almayacağız” dedi.

CHP, bugün Silivri’de tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı ve erken seçim talebiyle düzenlenen 58’inci “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingini Küçükçekmece Fevzi Çakmak Meydanı’nda düzenledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları kaydetti:

"İstanbul'un güzel ilçesi Küçükçekmece'deyiz. Bugün akşam bu meydanda emekliler var, emekçiler var, gençler var, kadınlar var, sosyal demokratlar var, muhafazakar demokratlar var, milliyetçi demokratlar var, Kürt demokratlar var, sosyalist demokratlar var, sendikalar var, dernekler var. Bugün burada Türkiye var. Bizlere güzel söz söyleyen çok, destek olan, öven, alkışlayan çok. Ama eğer alkışlanacak birisi varsa 19 Mart darbesinden beri nereye çağrılırsa koşan, gelen, iradesine sahip çıkan, partisine, adayına, ülkesine sahip çıkan sen varsın ya sen varsın ya sen; eksik olma sen. Alkışlanacak olan sensin, sizsiniz. Küçükçekmece'de bu vakitte, bu soğukta ‘olmaz’ diyenlere; dosta güven veren, olmayana kaygı veren sen var ya sen, helal olsun sana. Hoş geldin, şeref verdin.

"İstanbul’u kayyuma bırakmayan Özgür Çelik’i tebrik ediyorum"

1987’de Küçükçekmece ilçe oldu. O günden beri seçimlere giriyoruz, çıkıyoruz. Kazanıyoruz, kaybediyoruz. Kazanırsak böbürlenmiyor, hizmet ediyoruz. Kaybedersek kusuru kendimizde arıyoruz. Bu güzel ilçede iki dönemdir geçen dönem rekor oyla yüzde 51 ile, bu dönem partilerle ittifak olmadığı halde her iki kişiden birinin oyunu alarak seçilen komşunuz, evladınız, yol arkadaşımız Kemal Çebi için teşekkür ediyorum. Ve burada partimizin bayrağını dalgalandıran, bacasını tüttüren, çayını demleyen baba ocağına sahip çıkan, yeniden güven tazeleyen İlçe Başkanımız Burak Ergin'i ve yönetimini tebrik ediyorum. İstanbul’da baba ocağına sahip çıkan, kayyuma bırakmayan ve büyük bir mücadele sonucunda yeniden seçilen İl Başkanımız Özgür Çelik’e, İstanbul örgütüne yürekten teşekkür ediyorum. Kendisini tebrik ediyorum.

“Türkiye’nin geleceği için meydanlardayız”

Bizler bir iktidar değişiminin tam içindeyiz. Elbette kolay olmayacaktı. Elbette böyle bir iktidar, iktidarı güle oynaya bırakmayacaktı. Devir teslim yapalım diye bizi bekleyecek halleri yoktu. Ancak büyük haksızlıklar, büyük zulümler, adaletsizliklerle koltuğa tutunmaya çalışanlara karşı ancak böyle bir kararlılık, böyle bir örgütlü mücadele ve her birinizin yüreğindeki azim, kararlılık ve cesaret başarabilirdi. Bunun için biz başarıyoruz. Biz güçleniyoruz. Onlar tir tir titriyorlar. Çünkü ahlaki üstünlük buradadır. Psikolojik üstünlük bu meydandadır. Çoğunluk enerjisi sizdedir. Hep birlikte seçtiklerimizin arkasındayız. Türkiye'nin geleceği için meydanlardayız, eylemlerdeyiz.

“Kemal Çebi, Küçükçekmece’de sıfır kreş varken 17’nci kreşi açtı”

Kemal Çebi'nin ilçesine neler yaptığını, ilçenin kendisinden ne kadar memnun olduğunu seçim öncesi ankette de görmüştük geçen yıl memnuniyet anketinde de. 'Bu başarı nereden geliyor’ deyip dönüp bakınca bir bakıyorsunuz ki ilçede hiç kreş yokken, 17’nci kreşi açtı Kemal Başkan. Ve bu kreşlere hiç ayrım yapmadan ne işe siyaset ne başka bir şey karıştırarak sadece ve sadece Küçükçekmece'nin biricik evlatların, ailesinin ekonomik şartlarını, ihtiyaç durumunu değerlendirerek açtığı 17 kreşle bu memleketin gönlüne girdi. Kendisini yürekten kutluyorum. Engelsiz yaşam merkezi için, 26 yeni park için, müzik akademisi, tiyatro okulu için, dokuz kütüphaneyi ilçeye kazandırdığı için, emekliler kafesi dahil 11 sosyal tesis için, dört mahalleye kurduğu taziye evleri, ihtiyaç sahipleri için açtığı dört Halk Market için, beş mahalleye yapılan aile sağlığı merkezleri için, kadınlar için Hünerli Eller Çarşısı için Küçükçekmece ona teşekkür ediyor, ben de kendisine teşekkür ediyorum.

“Bu düzeni değiştireceğiz. Adaletli bir vergi sistemi kuracağız”

Kemal Başkan sizi seviyor. Bu kadar hizmet veriyor. Peki soruyorum. Erdoğan sizi seviyor mu? Niye? Çünkü fakiriz. Çünkü Erdoğan fakir sevmez. Bakın, bu hafta rakamlar yenilendi. Dün resmi yoksulluk sınırı 91 bin liraya çıktı. Bu meydana soruyorum. Bu meydan 91 bin liranın altında maaş alan, resmen yoksul olan on binlerle dolu. Peki niçin yoksuluz? Çünkü ülkeyi yönetenler tercihini sizden yana; emekliden, emekçiden, esnaftan, çiftçiden, gençlerden yana değil; zenginden yana kullanıyor. Para isteyince, ‘Yok’ diyorlar. Sadece 19 Mart darbesi için harcadıkları 160 milyar dolara dönün, bakın. Emekliye verilen zammın tam 150 katını harcamış 19 Mart darbesine. Asgari ücreti 30 bin lira yapmak için gerekli işveren desteğinin tam 120 katını, çiftçiye ödenen desteğin tam 100 katını maalesef 19 Mart darbesi için, 19 Mart'tan sonra bugüne kadar harcamış. Ama Kırk Haramiler'e gelince onlar vergi ödemezler. Yandaş şirketlerin vergi borçları silinir. Ama ne zaman sıra vatandaşa gelir, o zaman vergiciler aslan kesilir. Bakın, Türkiye’de 100 lira vergi toplanıyor. Bunun 66 lirası dolaylı vergiler. Yani bir fabrikatörle kapıdaki bekçi aynı vergiyi veriyor. Neye? Elektriğe, suya, ekmeğe, doğal gaza, çocuğunun okul masrafına aynı vergiyi veriyor; yüzde 66. Türkiye'deki verginin yüzde 23’ü sizlerin maaşlarından kesilen vergidir. Yaptı mı sana yüzde 89. Geriye kalan yüzde 11 sadece kazanan şirketlerden, holdinglerden alınan vergidir. Bir düşünün, bir memlekette 100 lira vergi alınacak, bunun 89’unu yoksullar ödeyecek, yüzde 11’ini zenginler ödeyecek. Olmaz olsun böyle düzen. Bu düzeni yıkacağız, bu düzeni değiştireceğiz. Adaletli bir vergi sistemi kuracağız. Çok verenden çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç vergi almayacağız. Söz veriyoruz.”

“Erdoğan fakiri sevmediği için süründürüyor. Ben hepinizi fakirlikten kurtarmaya söz veriyorum"

Vatandaşların “Tayyip istifa” sloganı atması üzerine Özel, şöyle devam etti:

“Burada Erdoğan'ı istifaya davet ediyorlar. Niye? Çünkü dedik ya Erdoğan fakiri sevmiyor. Benim Erdoğan ile bir ortak özelliğim var ama çok şaşıracaksınız. Söyleyeyim mi? Ben de fakir sevmiyorum. Ama Erdoğan fakiri sevmediği için süründürüyor. Ben fakir sevmiyorum, hepinizi fakirlikten kurtarmaya söz veriyorum. Nasıl olacak? Şöyle olacak: Adaletli bir vergi sistemiyle, insanca bir asgari ücretle, emeklilere insanca maaş vererek, esnafa doğru desteklemeleri, kredileri vererek, esnafın müşterilerini, emekliyi, işçiyi, vatandaşın durumunu düzelterek, çiftçiyi destekleyerek; birisi gibi ‘Al ananı da git’ diyerek değil; çiftçiyi milletin efendisi yaparak. Size söz veriyorum ki bu memleketin başına bu sonuncusu gibi çiftçiye, ‘Al ananı da git’ diyen değil, birincisi gibi, ‘Sen milletin efendisisin' diyen bir cumhurbaşkanı gelecek.”

“O cumhurbaşkanı İmamoğlu”

Özel’in kalabalığa “O cumhurbaşkanının adını biliyor musunuz? Söyleyin de duyayım” demesi üzerine yurttaşlar “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganı attı. Özel, şöyle devam etti:

“O da Silivri'deki 12 metrekarelik hücresinden sizi duyuyor. Mehmet Murat Çalık, hasta haliyle ta İzmir'den sizi duyuyor. 12'si İstanbul’da, toplam 18 belediye başkanımız, belediye bürokratlarımız, belediye meclis üyelerimiz, arkadaşlarımız hepsi birden Silivri’den ve diğer cezaevlerinden; Gebze'den, Bolu'dan, Afyon'dan, Antalya'dan sizleri duyuyorlar. Şimdi Küçükçekmece’den, bu muhteşem meydandan oraya bir selam yollamanın, bir muhteşem fotoğrafı yollamanın bence zamanıdır. Maçkalı Mehmet Murat Çalık'ın talebiyle bir başkalı Maçkalı’dan Volkan Konak’tan Yiğidim Aslanım söyleyeyim.”

Özel’in bu sözleri üzerine Volkan Konak’ın sesinden "Yiğidim Aslanım" şarkısı çaldı, meydandaki vatandaşlar telefonlarının ışığını yakarak şarkıya eşlik etti.

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU