Cumhuriyet yazarı Özdemir İnce, Komisyonda önerileri karıştırdı

Cumartesi Anneleri'nin komisyonda yaptığı "Apo affedilsin" önerisi, Cumhuriyet yazarı Özdemir İnce tarafından İHH temsilcisi Barış Oktay'a mâl edildi. İHH ise komisyon tutanaklarında farklı öneriler sunduğunu açıkladı

Cumartesi Anneleri, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na raporlarını sundu, 20 Ağustos 2025 / Fotoğraf: AA

Cumhuriyet gazetesi Yazarı Özdemir İnce, 29 Ağustos tarihinde "Zırva tevil götürmez!" başlıklı yazıda İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) temsilcisi Barış Oktay'ın Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda yaptığını iddia ettiği önerileri sıraladı.

İnce'nin bahsettiği önerilerin bir kısmının özellikle de "Apo affedilsin" önerisinin İHH tarafından değil, Cumartesi Anneleri tarafından yapıldığı belirtildi.
 

Cumartesi Anneleri'nin komisyondaki önerisi
Cumartesi Anneleri'nin komisyondaki önerisi

 

İnce'nin yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda konuşan İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) temsilcisi Barış Oktay'ın yaptığı konuşmada yer alan talimatlar şöyle:

1- Apo affedilsin.
2- Piyer (Pierre) Loti Tepesi'nin adı İdris-i Bitlisi olsun.
3- Kürtçe eğitim veren üniversite kurulsun.
4- Kürtçe hutbe okunsun, Kürtçe vaaz verilsin.
5- Kürtçe üniversite kurulsun.
6- Anadilde (Kürtçe) eğitim (öğretim) yapılsın.
7- Medreselere resmi statü verilsin.
8- Okullarda Türk tarihi gibi Kürt tarihi de okunsun.
9- Doğu ve Güneydoğu'ya milli birlik ve beraberlik için Togg fabrikası açılsın.
10- Türkçeleştirilen tabelalar Türkçe ve Kürtçe olsun!

 

İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) temsilcisi Barış Oktay'ın sunduğu, hem komisyon tutanaklarında hem de kamuoyuyla paylaştığı öneriler ise şöyle:
 

 

Sürecin toplumsallaşmasını önceleyen öneriler

1. Silahsızlanma süreci uzatılmamalıdır

Silahsızlanma sürecinin herhangi bir provokasyona ve sabotaja maruz kalmaması için uzatılmaması önem arz etmektedir. Bu ihtimaller göz önünde bulundurularak güvenlik tedbirlerinin aksatılmadan silahsızlanma süreci bitmelidir. PKK silahsızlanma takvimini açıklamalı, silahsızlanmaya en kısa zamanda tümüyle son vermelidir.


2. İç-dış tüm kesimler, Türkiye ile ortak zeminde buluşmalıdır

Kürt meselesi, son dönemde Türkiye dışında yaşanan bölgesel gelişmelerden bağımsız değerlendirilmeyecek şekilde uluslararası bir boyut kazanmıştır. "7 Ekim 2023 Aksa Tufanı" sonrası Ortadoğu'da oluşan yeni dengeler ışığında Ortadoğu coğrafyasında yer alan tüm Kürt kesimlerinin Türkiye ile ortak zeminde buluşması gerekliliğini, bütün taraflar olumlu bir bakış açısıyla değerlendirmelidir.


3. Süreç toplumsallaştırılmalıdır

Ülkemizde milli dayanışma ve kardeşliğin sağlanması ve kamuoyunun güveninin, desteğinin alınması için süreç toplumsallaştırılmadır. Sürecin toplumsallaştırılması için tüm kesimler sürece dâhil edilmelidir. Sivil Toplum Kuruluşları, çatışma-çözüm dönemlerinde sürece tüm kesimlerin katılımını sağlamada görevler üstlenmelidir. Sivil Toplum, süreci izleyen; şeffaflık, açıklık ve çoğulculuk ilkelerinin uygulanmasına katkı sağlamalıdır. Sivil toplum kuruluşları toplumsallaşmanın takibi ve uyarı raporlamaları ile sürecin devamlılığına katkı sağlamalıdır.


4. Siyasi partiler ve STK'lar süreci topluma mâl etmelidir

Ülkemizin içerisinde bulunduğu Milli birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik sürecinin, devletçe ve milletçe desteklendiği unutulmamalıdır. Şüphesiz ki, sürecin önemli bir ayağı siyaset diğer ayağı da sivil toplum kuruluşlarıdır. Bu sebeple bu süreçte hiçbir siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu süreci sadece kendi talep ve çabalarına hasrederek hareket etmemelidir.
Süreci topluma mal etmeye çalışmalıdır. Dolayısıyla bu sürecin hiçbir partinin ve sivil toplumun propagandasına dönmesine müsaade edilmemelidir.


6. Siyasi aktörler umut dilini kullanmalı

Siyasi aktörler, milli dayanışma kardeşlik ve demokrasi sürecine dair söylemlerini hassasiyetle belirlemeli; toplumda öfke, umutsuzluk, acı hissettirecek ifadelerden kaçınmalıdır. Bu tarz ifadelerin bilinçli olarak manipülasyon ve dezenformasyon konusu olması ise süreci istemeyen tüm yapılar için yıkıcı fırsatlar doğuracaktır.


6. Siyasiler süreci devam ettirmede kararlı olmalıdır

Milli dayanışma ve kardeşlik süreci mutlak olarak devam etmelidir. Tüm taraflar, kamuoyu önünde/hakemliğinde süreci şeffaflıkla sürdürmelidir. Ayrıca sürecin takvimi halka duyurulmalıdır. Adım adım ne yapılacağı, nasıl yapılacağı, ne istendiği belirtilmelidir. Halkın, temel sorunları ve talepleri ile ilgili her türlü gelişmeyi ve planı açıkça öğrenmesi en doğal hakkıdır. Öte yandan süreçte bölge halkının talepleri ve sürecin detayları ile ilgili tüm aktörlerin düşünce ve önerilerini halka açık ve net olarak ifade etmesi gerekmektedir.


7. Halka, topluma paneller düzenlenebilir

Bütün toplumsal kesimleri içeren ve toplumlar arasında karşılıklı saygıya dayalı bir diyalog ve sivil düşünce zemininin yakalanmasını sağlayacak koşullar oluşturulmalıdır. Farklı görüş ve perspektifleri duyabilmek açısından diyalog son derece önemlidir. Bu manada "milli dayanışma ve kardeşlik sürecine" toplumu dâhil etmek için siyasiler, kanaat önderleri, akademisyenler, âlimler, sosyologlar, psikologlar, tarihçiler, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileri ile birlikte sunumların yapıldığı paneller düzenlenebilir. 7 bölgede 81 il de yeni sürecin önemini anlatacak güvenilir komisyonlar kurulabilir.


8. Dil ve kimlik problemi

Dil ve Kimlik problemi, Kürt meselesinin en önemli başlığıdır. Bu başlığa dair sıkıntıların anayasal düzenlemeyle giderilmesi durumunda sorun büyük oranda çözülmüş olacaktır.


9. Ana dilde eğitim hakkı

Ana dilde eğitim hakkı gerek evrensel hukuk normları gerekse demokratik normlar bakımından bir insan hakkı olarak görülmektedir. Dil, hem bir iletişim aracı hem de bir kimliktir; ana dil ise bireyin kişiliğinin bir parçasıdır. İnsanın ana dili ile karakteri ve davranışları arasında sıkı bir ilişki vardır. Birçok etnik grup kendini dil üzerinden tanımlamaktadır. Bu sebeple anayasa, kanun ve yönetmenliklerdeki ana dil eğitimini yasaklayan ve dışlayan hükümler düzeltilmelidir.


10. Ahmed-i Xani Kardeşlik Yılı

2026 yılı Ahmed-i Xani Dayanışma ve Kardeşlik yılı ilan edilerek sürecin toplumsallaşmasına katkı sunulabilir. Geçmişte Yunus Emre ve Mevlana yılları ilan edildiği gibi Ahmed-i Xani yılı ilan edilmesi ülkemizin bir değerini göstermek açısından toplumdaki kardeşliğin inşasına katkı sağlanmalıdır.


11. Diyanetin toplumsallaşma sürecine katkısı

Diyanet İşleri Başkanlığı dillerin yoğunlukla konuşulduğu illere göre ana dilde Kürtçe hutbe-vaaz okunmasını sağlayarak ve dini hizmetlerin anadilde de sunulmasını sağlayarak sürece katkı sunabilir.


12. Medreselere resmi statü

Medreselere, Diyanet-Meb iş birliğinde resmi statü vererek âlimlerin öğrenciler üzerinde milli manevi alanda eğitilmesinde sürece katkıları sağlanabilir. Ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerin, yetişmesine alternatif olanaklar sağlayarak birlik ve beraberliğin devamlılığına katkı sunulabilir.


13. Milli eğitim ders kitapları

Milli Eğitim Bakanlığı ders kitapları yeniden yazılmalı ve öğrenilmiş yanlışların üstü çizilerek Türk-Kürt kardeşliğine yer veren Kürt tarihi bilgileriyle yenilenmelidir. Selçuklu sultanı Alparslan-Mervaniler, Diyarbakır'da kabri bulunan I. Kılıçarslan - Kürtler, Harzemşahlar –Diyarbekirliler, Selçuklular - Eyyubiler, Artuklular - Eyyubiler, Yavuz Sultan Selim - İdrisi Bitlisi, Osmanlı Devleti Kanuni dönemi - Kürdistan gibi Türk ve Kürtlerin bin yılı aşkın kader birliği din, tarih, coğrafya ve sosyoloji derslerinde işlenmelidir.


14. Kürtçe üniversite kurulması

Kürt nüfusun yoğun olduğu İstanbul ve Diyarbakır gibi sembol illerde Kürtçe, eğitim veren üniversiteler kurulabilir. Kurulan Üniversitelerle bölgede ortak bir zemin oluşturarak meseleye katkı sağlanabilir.


15. Diyarbakır Anneleri

PKK, Dem Parti önünde çocuklarını bekleyen Diyarbakır Annelerinin çocuklarını bir an evvel ailelerine teslim etmelidir. Milli birlik, beraberlik ve dayanışma sürecine girdiğimiz bu günlerde kurtarılacak her can için büyük çabalar gösterilmelidir.


16. Anneler diyaloğu

Şehit Anneleri, Cumartesi Anneleri ve Diyarbakır Anneleri sürecin olumlu bir şekilde devam etmesini ve toplumsallaşmasını sağlayacak önemli dinamiklerdir. Bu sebeple anneleri sürece dâhil ederek akan kanın durması ve ölümlerin bitmesini, toplumda oluşan havanın desteklenmesini sağlayacak Anneler Diyaloğu arttırılabilir.


17. Vatandaşların duygularına hitap

Ülkemizde yaşanan 40 yıllık terör olayları boyunca ailesinden herhangi birini yitirmiş insanların acısını yaşaması ve geleneklerine göre yasını tutabilmesi için çatışmalarda yaşamını yitirenlerin mezar tespit çalışmaları yapılmalı ve ailelerine teslim edilmelidir. Yine çatışmalarda aileleri tarafından yıllardır ölü ve kayıp olarak bilinen, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kaydında ölü olduğu tespit edilen ancak nüfus kaydında sağ olarak görülen kişilerim durum tespiti yapılmalı ve doğru bilgi mezarları ile birlikte ailelerine bildirilmelidir.


18. Milli ekonomik yatırımlar

Geçmişte terör olaylarından dolayı sermayenin ve yatırımların yeteri kadar yapılamadığı Doğu-Güneydoğu bölgesi illerinin ekonomik olarak kalkınmasını sağlamak, iş imkânlarını artırmak ve bölgeye yatırımları çekmek önem arz etmektedir. Devlet destekli yatırımlar, istihdam ve ekonomik canlılık oluşturacak şekilde bölgede yoğunlaştırılmalı; işsizlik ve yoksulluğun önüne geçilmelidir. Ülkemizde milli birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşliğin maddi olarak pekişmesi adına Örneğin; Devletimizin (TOGG vb.) milli yatırımlarının bazılarını bölge illerinde fabrikalarını açarak ekonomik toplumsallaşmaya büyük katkılar sunacaktır.


19. Sembol tarihi isimler

Cumhuriyetten günümüze kadar Kürtleri çağrıştırdığından dolayı değiştirilen yer, mekân vb. isimler aslına uygun olarak düzetilebilir. Örneğin; İstanbul Eyüp ilçesindeki Pierre Loti tepesinin ismi aslına uygun olarak İdris-i Bitlisi olarak düzeltilebilir.


20. Türkçeleştirilen Kürtçe İsimler

Milli birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşliğin manevi olarak pekişmesini sağlamak için daha önce Kürtçe olup Türkçeleştirilen yer isimleri aslına uygun olarak düzeltilmelidir.


21. Toplumda oluşan af beklentisi

Milli birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşliğin siyasi olarak pekişmesini sağlamak için başta siyasi tutuklulardan hasta ve tedavi sürecinde olanlar vd. gibi ihtiyaçlara göre toplumda cezaevlerinden serbest bırakılma beklentisi oluşmuştur. Bu konuda kapsamlı bir af çalışması yapılabilir. Ülkemizde geçmişte yaşanan siyasi olaylardan ya da çatışmalardan dolayı burayı terk etmek zorunda kalarak yurt dışına çıkmak zorunda kalan vatandaşların da geri dönmesi için oluşan af beklentisine olumlu cevap verilebilir.

 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU