Pazar günü Celalabad'ın 27 kilometre kuzeydoğusunda, 8 kilometre derinlikte meydana gelen 6 büyüklüğündeki depremin yankıları sürüyor.
Afgan Kızılayı, ülkenin doğusundaki depremde can kaybının 1124'e ulaştığını, yaralı sayısının ise 3 bin 251'e çıktığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Babar Baloch, deprem sonrası Afganistan'daki insani müdahale kapasitesinin tükenmiş durumda olduğunu bugün yaptığı açıklamada belirterek "Acil destek için dünya genelinde çağrıda bulunuyoruz" dedi.
Baloch, "Hayatta kalanlar evlerinin yıkıldığını gördü ve geceyi dışarıda uyuyarak geçirdi. Etkilenen bölgeler ücra, yollar kapalı veya yıkılmış durumda. Birçok kişinin hâlâ enkaz altında olmasından endişe ediliyor. Önümüzdeki günlerde can kaybının artacağı tahmin ediliyor" ifadelerini de kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) de Afganistan'daki yıkıcı depremden ilk olarak 12 bin kişinin doğrudan etkilendiğini bildiriyor.
Dünya basını, felaketi bizzat yaşayanların deneyimlerini aktarıyor.
Matiullah Şahab, Esedabad'daki evlerinde yaşayan 23 akrabasıyla birlikte dışarı fırladıklarını anlattı.
Serbest gazetecilik yapan Afgan, sonrasında otomobiliyle depremin merkez üssüne doğru hareketlendiğini belirtti.
79 kişinin öldüğü Andarlaçak köyü gibi pek çok yere gidip kurtarma çalışmalarına katılan Matiullah, BBC'ye şöyle konuştu:
İnsanların yüzü toprakla kaplıydı ve sessizlik hakimdi. Robot gibilerdi, hiç kimse deprem hakkında konuşmuyordu.
Kuner Vilayeti'nin Savkai bölgesinde yaşayan İzzetullah Safi, evinin bir kısmının depremde çöktüğünü söyledi:
Çocuk, kadın ve hayvanların çığlığına uyandım. Sert bir depremdi. Gece de küçük bir kıyamet gibi geçti. Güçlü rüzgarları sarsıntılar takip etti ve yağmur çiseliyordu. Çocuklarım korkudan ağlayarak bana yapıştı. Hava tozla doldu. Telefon şebekesi hemen çöktü. Akrabalarımza ulaşamadık. Elektrik de olmadığı için telefonlarımızın ışıklarına muhtaç kaldık.
Yolların kapanmasıyla birlikte Taliban yönetiminin bazı yerlerde kurtarma çalışmalarını yalnızca helikopterle yapabildiğine işaret eden Safi, "Burada ağır bir yas havası var. Elektrik yok ve dükkanlar tüm gün kapalı. Bazı bölgelere hâlâ ulaşılamıyor" dedi.
Kunar'daki Piran köyünde yaşayan Hamid Can gece yarısına doğru meydana gelen depremle uyandığını Guardian'a anlattı:
Yatağımdan fırladım ve çocuklarımla ebeveynlerimin yattığı odalara gittim. İki çocuğumu kurtarıp güvenli bir bölgeye taşımayı başardım. Daha küçük olanları almak için geri döndüğümde çatı ve duvarlar çöktü.
Can, bölgede yaşayanların çabasıyla 5 saatte kurtarılmış. Ancak eşi, iki çocuğu ve iki kardeşinin öldüğünü öğrenince sevinci trajediye dönüşmüş.
Kunar sakinlerinden Sanaullah bölgedeki durumu şöyle anlatıyor:
Tanıdığım herkes, ailesinden en az 3-5 kişiyi kaybetti.
Maza Dara bölgesinde yaşayan bir kişi, adının gizli kalmasını isteyerek Taliban'ı eleştiriyor:
Herkes enkaz altında ve çaresiz bir şekilde gözlerimizin önünde öldüklerini görüyoruz. Burada enkaz altında kalanlara yardım edecek hiç kimse yok. Cesetleri kaldıracak hiç kimse yok.
Independent Türkçe, BBC, Guardian, AA
Derleyen: Eren Umurbilir