TBMM Başkanı Kurtulmuş: Terörsüz bir Türkiye terörsüz bir bölge demektir

“Şimdi üzerimize düşen, istiklal ruhunu demokrasi ile taçlandırmaktır"

Fotoğarf: ANKA

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Şeref Holü’nde düzenlenen, Samsun’a İstiklal Madalyası Takdim Töreni’nde konuştu. Milli Mücadele döneminin öncü şehirlerinden Samsun’a İstiklal madalyasının takdim edildiği törene, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, milletvekilleri ve il protokolü de katıldı.

Törende konuşan Kurtulmuş, gecikmiş bir hakkın teslimiyle ilgili yaptıkları bu törenin, kendileri için önemine işaret etti. Samsun'un, kurtuluş mücadelesinin sembol şehirlerinden, İstiklal ateşinin yakıldığı en önemli merkezlerden birisi olduğunu belirten Kurtulmuş, "1924 yılında o zaman cumhurbaşkanımız olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından tevdi edilen bu beratın, 101 yıl sonra bugün verilecek olması bizim için de fevkalade önemli ve anlamlıdır" diye konuştu.

Anadolu topraklarının müstemleke haline getirilmeye çalışıldığı bir dönemde bu milletin, yokluklar üzerinden yücelmeyi, ayağa kalkmayı başarabildiğini anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:

Tarihe doğru baktığımızda hem gururla tarihte yaşananları gözden geçireceğiz hem de aynı zamanda tarihte olanları ileriye doğru hareket etmemizde bize motivasyon sağlaması için bir güç olarak kullanacağız. Bu çerçevede Samsun’un o yaşadığı dönem içerisinde İstiklal Harbi’nin başlangıcının yokluklar içerisinde olduğu dönemindeki en temel üç hususiyetini asla unutmayacağız. Bunlardan birisi birlik ve beraberlik ruhudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşlarıyla beraber yokluk içerisinde Samsun’a çıkmasıyla birlikte, dağlardan, ovalardan o silahların Anadolu’ya yayılmasıyla birlikte birlik ve beraberliği sağlamak, ayrı ayrı mücadele eden unsurları bir araya getirmek, müdafaa-i hukuk derneklerini sonra Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Dernekleri olarak birleştirmek ve birlik içerisinde hareket etmek bizim kurtuluş mücadelemizin en önemli derslerinden birisidir. Öncelikle iç cehpenin tahkim edilmesi üzerinde durulmuştur. İçeride farklılıkların, ihtilafların, çatışmaların olduğu yerde milli bağımsızlık mücadelesi olamaz. Onun için iç cephenin tahkim edilmesi bağımsızlık mücadelemizin en önemli unsurların bir tanesiydi ve bize bıraktığı en büyük mirastır. İkincisi, bağımsızlık ruhudur. Bu ruhun içerisinde gerçekten emperyalizme boyun eğmemek, müstemleke olmamak, müstevlilerin bizim üzerimizde herhangi bir şekilde plan yapmasına müsaade etmemek ve bu ülkenin, milletin bütün fertlerini bağımsız bir ruh ile aynı bayrak altında toplamak ve mücadeleyi sürdürmekti. Bizim milletimizin en temel hassasiyetlerinden birisi, asla ve asla müstemleke karşısında boyun eğmemek, asla bağımsızlıktan vazgeçmemektir. Onun için istikrar ateşini yakan ikinci önemli ruhumuz, bağımsızlık ruhudur. Bağımsızlık ruhu aynı zamanda anti emperyalist olmak demektir. Mücadeleyi bir tarafta yoklukları içerisinde verirken ülkenin içerisinde mandacılar yok muydu? Vardı, onlar da bir şekilde o günün egemen güçlerine teslim olmayı ülkenin geleceği için önemli bir mesele zannediyorlardı. İçeride maalesef o zor ortamdan istifade eden birtakım çeteler de vardı. Bütün bunlara karşı milletimiz hep beraber bağımsızlık ruhu içerisinde anti emperyalist bir anlayışla yedi düvele karşı mücadele etmeyi başarmıştır. Bir diğer özelliğimiz ise özgürlüğümüzdür, özgürlüğümüze olan düşkünlüğümüzdür. Bu üç önemli öğretiyi 19 Mayıs’la birlikte başlayan Milli Mücadele’mizin bize bıraktığı en büyük miras olarak görmeli ve buna göre hareket etmeliyiz.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"TBMM’de başlatılan bu süreç, asla bir müzakere süreci değildir"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, bir asır evvelki tablonun neredeyse bire bir benzerinin yaşandığı bir dönemden geçildiğini ifade ederek, "Yine bölgemiz ve dünya, fevkalade büyük çatışmalara, gerilimlere ve çok büyük altüst oluşlara sahne olmaktadır. Özellikle dünyanın en önemli olaylarının hepsi Türkiye’nin etrafında cereyan etmektedir ve maalesef bir sürü istikrarsızlık unsurları doğrudan doğruya Türkiye’yi etkilemektedir" diye konuştu.

O dönemden kazanılan mirasın, bugünü okumak için de önemli bir ders olarak kullanılması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

Bunun en başında iç cephemizi tahkim etmek, içerideki farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görmek, milli hedefler etrafında bütünleşme becerisini gösterebilmek herhalde en önemli özelliğimiz olmalıdır. Onun için diyoruz ki ileriye doğru 19 Mayıs ruhunu anlamak için yapacağımız şey, ayrışmayı değil, bütünleşmeyi ortaya koyabilmektir. Korkularla hareket etmek yerine umutla hareket etmek ve ellerimizi birleştirmek zorundayız. Dillerimizi, sivri birer kılıç gibi değil, dillerimizi gönülleri birleştiren bir üslupla, nezaketle kullanmayı başarmalıyız. Ayrıca böylesine önemli bir süreçten geçtiğimiz dönemde yumruklarımızı sıkılı tutarak değil, ellerimizi açarak birleşmenin, bütünleşmenin ve hep beraber umutla geleceğe bakmanın yolunu bulmalıyız. İnşallah Türkiye, geldiğimiz noktada yakalamış olduğu iç barışını, iç cephesini tahkim etmek konusundaki kararlılığı sürdürecektir.

Burada şehit ailelerimizin temsilcilerinin de gazilerimizin de olduğu ortamda yeni süreç konusunda ola ki bazı düşünceler, çekinceler olabilir. TBMM’de başlatılan bu süreç, asla bir müzakere süreci değildir. Terör örgütünün kendisini feshetme kararından sonra ortaya çıkan yeni durumun değerlendirilmesi, TBMM çatısı altında atılabilecek adımların tavsiye ve tespit edilerek Meclis’in iradesine sunulmasıdır. Bu çerçevede bir müzakere değil, terör örgütüyle ortak bir müzakere içerisinde değil, tam tersine terörsüz Türkiye’nin sağlanabilmesi için terör örgütünün feshiyle başlayan sürecin yeniden değerlendirilmesidir.

Bölgemizde terör örgütlerinin büyük bir vekalet aparatı olarak kullanıldığı, bölgedeki neredeyse her ülkenin birliği ve dirliğinin terör örgütleri marifetiyle ortadan kaldırıldığı bir süreci uzunca bir dönemdir yaşıyoruz. Türkiye, bu oyunu bozmaktadır. Terörsüz bir Türkiye, terörsüz bir bölge demektir. Şimdi üzerimize düşen, istiklal ruhunu demokrasi ile taçlandırmaktır. Şimdi üzerimize düşen, emperyalizme karşı direniş mirasımızı kalkınma ile taçlandırmaktır. Şimdi üzerimize düşen, bağımsızlık idealimizi özgürlükle olgunlaştırmaktır.”

Güler: "Rasyonel bir yaklaşımla süreci yönetmek için çalışmalarımızı hassas bir şekilde sürdürüyoruz"

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de törende yaptığı konuşmada, şöyle konuştu:

19 Mayıs, bütün umutların tükenmeye başladığı bir dönemde asil milletimizin yüksek onur ve asaletiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde tarih sahnesinde bir kez daha şaha kalkışının başlangıcıdır. Samsun’da yakılan bağımsızlık meşalemiz, çok kısa sürede ülkemizin dört bir yanına umut ve direniş olarak yayılmış, milletimizin topyekün cesaret ve fedakarlığıyla yürütülen Milli Mücadele’miz, askeri ve diplomatik başarısını müteakip cumhuriyetimizin ilanıyla taçlanmıştır.

Uluslararası ilişkilerde çok boyutlu gelişmelerin yaşandığı, artan risk ve tehditler nedeniyle güvenlik ortamının hızlı ve sürekli olarak değiştiği kritik bir süreçten geçiyoruz. Sadece bölgesel dinamikler boyutuyla değil, küresel denklemler açısından da müstesna bir yere sahip olan ülkemiz, bu hassas ortamda jeostratejik konumu ve etkinliği de doğrudan veya dolaylı olarak karmaşık problemlerle yüzleşmek durumunda kalıyor.

Tüm bu gelişmelerin bize verdiği mesaj gayet açık: Ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için güçlü ve caydırıcı olmalıyız. Çok şükür terör örgütü artık silah bırakma noktasına getirildi. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu devlet iradesi ve sizlerin desteğiyle terörsüz Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Artık hem ülkemiz hem de bölgemiz için yeni bir tarihi sayfa açılmıştır. Halihazırda ilgili kurumlarımızla koordineli bir şekilde ve rasyonel bir yaklaşımla süreci yönetmek için çalışmalarımızı hassas bir şekilde sürdürüyoruz. Gazi Meclis’imizin de Sayın Meclis Başkanı’mızın riyasetinde teşkil ettiği komisyonla sürece yönelik aktif katkılar sağlayacağına, birlik ve beraberliğimizi pekiştirecek kararlara öncülük edeceğine yürekten inanıyorum.

 

ANKA 

DAHA FAZLA HABER OKU