Cumhurbaşkanı Erdoğan Adıyaman'da konuştu: Ana muhalefetin başındaki zatın her gün yeni bir yalanı ortaya çıkıyor, öyle bir faşizm ki aykırı tek bir görüşe tahammülü yok

"İki yılda sadece Adıyaman'da 38 bin 157 konut ve iş yerini kardeşlerimize teslim ettik. Türkiye'nin en büyük ikinci şantiye alanını Adıyaman'ımızda kurduk"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Adıyaman'da 350 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Adıyaman'da 350 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni gerçekleştirildi.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Yaraları sarmanın derdindeyiz"

Bereketli topraklarıyla medeniyetlere beşiklik etmiş Adıyaman'ımızda siz kıymetli kardeşlerimizle bir aradayız. Öncelikle Adıyaman'a geldiğimiz andan itibaren bizleri yine bağrınıza bastığınız için hele hele havalimanından şehir merkezine kadar caddenin sağı solu büyük bir heyecanla büyük bir aşkla bizi karşılıyordu. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ben de sizlerle gurur duyuyorum. Rabbim muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum. Sizin bir kardeşiniz, bir yoldaşınız olmaktan her zaman şeref duydum. Sizin şu sevginize şu samimi dualarınıza mazhar olmaktan daima onur duydum. Bugüne kadar biz de sizin bu teveccühünüze halel getirmedik. Size mahcup olmadık. Sizinle olan kavlimize gölge düşürmedik. Hamdolsun bu şekilde de yolumuza devam ediyoruz. Gençler bizim millete, ülkeye ve Adıyaman'a hizmet etmekten başka bir gayemiz yok. Bizim insanımızın derdine çare bulmaktan, sıkıntılarına, sorunlarına çözüm üretmekten başka hiçbir amacımız yok. Bakın şunu tüm samimiyetimle ifade ediyorum. Biz yaraları sarmanın derdindeyiz.

Biz taş üstüne taş koymanın ülkeye ve millete eser kazandırmanın peşindeyiz. Sizler de zaten çok iyi görüyorsunuz. Gece gündüz demeden sizin için çalışıyor, sizi bir an önce güvenli yuvalarınıza kavuşturmak için adeta çırpınıyoruz. İşte bugün Anadolu irfanının sembol şehirlerinden biri olan Adıyaman'da devletimizin gücüyle milletimizin dayanışmasının, nasıl tek yürek haline geldiğine tanıklık ediyoruz. 11 ilimizde yapımını tamamladığımız 350 bininci yuvamızın anahtarlarını hep birlikte teslim etmenin gururunu yaşıyoruz. Yeni yuvalarımızın hayırlı olmasını diliyor, rabbimden hanelerine kavuşan her bir kardeşimizin evine huzur, güven ve bereket vermesini niyaz ediyorum.

 

"Depremzedeleri, devlete karşı kışkırtanlar oldu"

Kıymetli kardeşlerim, sevgili Adıyamanlılar; Nemrut’un şafakla buluşan ihtişamından, Fırat’ın coşkun akan sularından ilham alan Adıyaman, bu coğrafyanın hem iradesi hem de direncidir. Gerger’in kayalıklarında vakarın, Kahta’nın bağlarında bereketin, Besni’nin sokaklarında alın terinin izleri vardır. Bu şehir, sabrıyla dağlar gibi duran, acıyı bağrına basıp yeniden ayağa kalkmayı bilen bir milletin adeta canlı hafızasıdır. Adıyaman; kardeşliğin, vefanın, dayanışmanın ve dirilişin şehirleşmiş hâlidir. 6 Şubat tarihinde Adıyaman gerçekten çok büyük bir acı yaşadı, yıkım yaşadı. 53 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz asrın felaketinde Adıyaman’la birlikte 11 ilimiz zarar gördü. Bir kez daha deprem şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabrı cemil diliyorum. Millet ve devlet olarak gerçekten çok zor bir imtihanla sınandık. Dünyada çok az milletin taşıyabileceği büyüklükte devasa bir yükün altından omuz omuza vererek hamdolsun başarıyla kalktık.

Ama bu süreçte herkes iyi bir sınav veremedi. Millet burada can derdindeyken siyasi rant hesabı yapan vicdansızlar çıktı. Devletimiz tüm imkânlarını seferber etmişken yüreği yaralı depremzedelerimizi devletimize karşı kışkırtanlar oldu. Oy tercihlerinden dolayı depremzedelerimizin kapı dışarı atıldığı, aşağılandığı, horlandığı sahnelere şahitlik ettik. Seçimlerden önce bol bol fotoğraf çektirip bir daha yolları buralara hiç düşmeyen deprem turistlerini gördük. Bedava ev sözü verip daha sonra kulaklarının üzerine yatan yalancılarla karşılaştık. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanları, medyada ve sosyal medyada hükümet düşmanlığı yapanları, meydanlarda bol keseden atıp tutanları şimdi ne gören var ne duyan var. Sandıklar kapandı, seçim bitti, mürailerin de deprem bölgesiyle işi bitti. Biz ise deprem bölgesini ve depremzedelerimizi hiç yalnız bırakmadık. Buradaki çalışmalardan elimizi bir an olsun çekmedik. Sizlerin talep ve beklentilerine kulaklarımızı hiçbir zaman tıkamadık. Sadece enkazları kaldırmadık. Çok daha önemlisi, Anka kuşu misali milletçe küllerimizden yeniden doğduk. Adıyaman’da doğduğumuz gibi. Bir yandan kardeşlerimizi yeni evlerine kavuşturuyor, diğer yandan depremden etkilenen tüm şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırıyoruz.

Eylül ayında Malatya’da 304 bin konutumuzun anahtarlarını teslim etmiştik. Bugün de söz verdiğimiz gibi konutlarımızın yüzde yetmiş sekizini tamamladığımız 350 bininci yuvamızın anahtarlarını Adıyaman’ımızda teslim ediyoruz. Depremin üzerinden geçen iki yılda sadece Adıyaman’da 38 bin 157 konut ve iş yerini kardeşlerimize teslim ettik. Türkiye’nin en büyük ikinci şantiye alanını Adıyaman’ımızda kurduk. İnder’de de 5 milyon metrekarelik devasa alanda 16 bin yuvamızı tamamlayarak yüz bine yakın vatandaşımızı içinde güvenle, huzurla yaşayacakları konutlarıyla inşallah buluşturacağız. Bugün Adıyaman’ımızla birlikte Malatya’da 21.760, Hatay’da 11.320, Kahramanmaraş’ta 6.523, Gaziantep’te 3.834, Şanlıurfa’da 644, Elazığ’da 354, Osmaniye’de 214, Tunceli’de 97, Sivas’ta 79, Bingöl’de 62, Diyarbakır’da 50, Kayseri’de 15 ve Adana’da 14 olmak üzere toplam 45.342 yuvamızı daha teslim ediyoruz. Böylece 11 ilimizde toplam 350 bin 178 bağımsız bölümün anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize takdim etmiş oluyoruz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bugün, deprem konutları ve iş yerleriyle birlikte ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığımızın 10 projesini, İçişleri Bakanlığımızın 11 projesini, Millî Eğitim Bakanlığımızın 99 okul yatırımını resmen hizmete veriyoruz. Bunların da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah yıl sonunda Adıyaman’ımızda 40 bin 993 konut ve 2.580 iş yeri olmak üzere toplam 43 bin 573 konut ve iş yerini; deprem bölgemizin tamamında ise 453 bin bağımsız bölümü teslim etmeyi hedefliyoruz. Depremde hasar gören 235 kilometre uzunluğundaki Malatya–Gölbaşı–Narlı–Nurdağı demiryolu hattını 15 Eylül’de yeniden kullanıma açtık. 93 kilometre uzunluğundaki Gölbaşı–Adıyaman–Kahta hızlı demiryolunun proje çalışmaları sona erdi. Bu önemli proje hayata geçtiğinde Adıyaman’ımız inşallah hızlı trenin sürat ve konforuyla buluşmuş olacak.

Erdoğan'dan Özel'e: Sokak ağzıyla siyaset yapıyor

Sevgili Adıyamanlılar atalarımızın dediği gibi iş bilenin kılıç kuşananın biz eserlerimizle konuşuyoruz hizmetlerimizle konuşuyoruz şunu lütfen hiçbir zaman unutmayınız. Bizim boş işlerle, boş tartışmalarla kaybedecek tek bir saniyemiz yok. Millete ve memlekete hiçbir hayrı dokunmayan sahte ve sanal gündemler bizim umurumuzda bile değil. Bunu özellikle şunun için söylüyorum.

Ana muhalefetin başındaki zat günlerdir hem çok çirkin ifadelerle bizi, yargı mensuplarımızı ve yolsuzluk iddialarının üzerine giden herkesi hedef alıyor. Muhalif kimliğiyle öne çıkan gazetecileri sırf hoşlarına giden cümle kurmadılar diye milletin kesesinden besledikleri trol ordularına linç ettiriyor. Son seçimde beraber kapı kapı gezdikleri, “kazanırsak Türkiye’yi uyum içinde yöneteceğiz” dedikleri eski ittifak ortakları bile bunların öfkesinden kurtulamıyor. Öyle bir faşizm ki aykırı tek bir söze, fikre, görüşe tahammülü yok. Sözlerine bakıyorsunuz ne nezaket, ne derinlik ne de tutarlılık var. Hallerine bakıyorsunuz ne olgunluk ne de oturduğu koltuğun hakkını veren bir duruş var. Her gün bir yalanı ortaya çıkıyor, her gün çark ediyor, sürekli geri vitese takıyor. Yalan makinesi mi, ana muhalefetin genel başkanı mı ayırt edene helal olsun. Bunu söyleyince beyefendiler hemen rahatsız oluyor. İyi de bir partinin genel başkanına o üslup, o dil, o hakaretler hiç yakışıyor mu? Bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı sokak ağzıyla siyaset yapar mı? Sizler de mecburen bu rezil üsluba maruz kalıyorsunuz. Oradan oraya sürüklediği CHP’li vatandaşlarımıza her gün 3-5 defa konuşuyor. Elinden mikrofon hiç eksik olmuyor. Peki ne dediğini anlayabilen var mı? Ne demek istediğini çözebilen var mı? Yolsuzlukları savunmak dışında yaptığı bir iş var mı? Şimdiye kadar milletin ve memleketin faydasına kurduğu bir cümle var mı? Suç örgütü yakayı ele verdiğinden bu yana muvazeneyi iyice yitirdi. Çıkıyor her gün yargı mensuplarına hakaret ediyor, sabah akşam birilerini tehdit ediyor. Allah aşkına, yargıyı siyasallaştırmanın, hukuki davaları güncel siyasete meze etmenin, milletin kesesinden zenginleşenler haricinde kime ne faydası olacak? Şurası bir gerçek: CHP Genel Başkanı’nın dürüstlükten ve siyasi olgunluktan uzak bu üslubu en fazla CHP’li vatandaşlarımızı rencide etmektedir. Düşürüldüğü bu kötü durumdan bizim kadar onlar da rahatsız, onlar da şikâyetçi. Anlaşılan onlar bu zatın iş bilmezliğinden yılmışlar, bıkmışlar, usanmışlar. Yani nereden tutsanız elinizde kalan, nereden baksanız hayal kırıklığı yaşatan zavallı, zayıf bir karakterle karşı karşıyayız.

"Bu zatın söyledikleri zerre ilgilenmiyoruz"

Değerli kardeşlerim, sınırlarımızın ötesinde bu kadar çatışma ve kriz varken, ülkemiz içinde milletimiz bizden sorunlarına çözüm beklerken, biz bu zatın yaptıklarıyla, söyledikleriyle, çok daha önemlisi söylemeye cesaret edemedikleriyle zerre kadar ilgilenmiyoruz. Bu zatın milletin milyarlarca lirasını iç eden, talan eden, başında bulundukları belediyeleri arpalığa çeviren şebekeyi aklama çabalarıyla ilgilenmiyoruz. Bu şahsın artık iyice gençlerin eğlencesi hâline dönüşen garip, komik ve zavallı hâlleriyle ilgilenmiyoruz. Biz sadece işimize bakıyoruz. Milletimize verdiğimiz sözleri her ne pahasına olursa olsun tutmaya bakıyoruz. Tüm mücadelemiz bunun içindir. Tüm gayretimiz sizleri bir an önce yuvalarınıza kavuşturmak içindir. Bunu da öyle laf olsun, hamaset olsun diye söylemiyorum. Tam tersine hakikatler böyle olduğu için bunları ifade ediyorum. Biz lafla değil eserle konuşan bir anlayışın sahibiyiz. Bakınız, ana muhalefetle aramızdaki zihniyet farkını görmek için şu rakamlar bile yeterlidir: Bugün deprem bölgesindeki 11 ilimizde 174 ayrı alanda, 3481 şantiyede, 200 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimiz 7 gün 24 saat esasıyla çalışıyor. Dikkatinizi çekiyorum. Dakikada 3, saatte 23, günde 550 yeni konut yapıyoruz. İnsanımızın hayatına dokunan, şehirlerimizin çehresini değiştiren projelerle yol alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz, 500 bin sosyal konut projemizi ilan ettik. 10 Kasım’da da başvurular başladı. Maşallah, milletimiz projeye çok yoğun ilgi gösteriyor. Kampanyamız kapsamında Adıyaman’ımıza da beş bin sosyal konut yapacağız.

 

"Yeni evlerin anahtarları en kısa sürede teslim edilecek"

Besni'de, Çelikhan'da, Gerger'de, Gölbaşı'nda, Kahta'da, Samsat'ta, Tut'ta yerlerimizi belirledik. Başvurular bittikten sonra temelleri atacak, evlerimizi hızla teslim edeceğiz. Allah'ın izniyle Adıyaman'ımızı da, tüm deprem bölgemizi de, aziz ülkemizi de çok daha güçlü yarınlara taşımakta kararlıyız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Kura çekiminde evlerinin anahtarlarını almaya hak kazanan vatandaşlarımızı şimdiden tebrik ediyorum. İnşallah en kısa sürede diğer vatandaşlarımıza da yeni evlerinin anahtarlarını teslim edeceğimizi buradan tekrar ilan ediyorum. Rabbim bu hanelerimizde oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve bereket ihsan eylesin diyorum. Bütün bu eserlerin, yatırımların ve projelerin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen her bir bakanlığımızı kutluyorum. Çevre Bakanlığımıza, TOKİ Başkanlığımıza, AFAD'ımıza, hayırseverlerimize, işçisinden mühendisine tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, Allah'a emanet ediyorum.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU