Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul İl Merkezi'nde yaptığı basın toplantısında, yürütülmekte olan bahis soruşturmalarına ilişkin açıklama yaptı. Operasyonun amacının ne olduğu sorularını soran Perinçek, şunları kaydetti:
Biz Vatan Partisi olarak, bahis ve kumarın yol açtığı çürümenin tehlikeli boyutlara ulaştığını kamuoyu gündemine getirdik. Hırsızlık ve cinayetin yasalı olamayacağı gibi kumar ve bahsin de yasalı olamaz. Bu nedenle devlet kumar oynatamaz, devlet bahis örgütleyemez.
Toplum ve devlet kurumlarındaki kumar ve bahis çürümesini önlemek için hazırladığımız yasa önerisini Genel Başkan Yardımcımız Utku Reyhan 30 Ekim 2025 günü kamuoyuna açıkladı. Bizim yasa önerimiz, kumar ve bahsi örgütleyen kişilerin ve şebekelerin cezalandırılmasını öngörüyor. Oysa bugün yürütülmekte olan soruşturmalara, daha doğrusu operasyona bakıyoruz, hedefte kumarı ve bahisi örgütleyen kişiler ve şebekeler yok! Bugün yürütülen soruşturmaların hedefinde sporcular var, hakemler var. Toplumu kumar ve bahisle çürüten asıl suçluları kimler koruyor ve niçin binlerce sporcu ve hakem suçlu ilan ediliyor? Niçin, niçin, niçin?
Bugün kumar ve bahisi örgütleyen büyük suçluları değil, fakat binlerce sporcu ve hakemi, dahası Türk futbolunu ve kamu düzenini hedef alan operasyon nasıl başladı? Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, bin 24 futbolcuyu ve 371 hakemi 'bahis şüphelisi' ilan ederken, 'devlet birimlerinden aldıkları verilerle' işe başladıklarını söylemiştir. Devlet kurumları ve yetkilileri, eğer bir suç şüphesiyle karşılaşırsa, bilgilendireceği kurum, cumhuriyet savcılıklarıdır, Futbol Federasyonu Başkanı değildir. Futbol federasyonu, disiplin ihlâlleri konusunda yetkilidir, ancak Ceza Hukuku açısından suçu araştıran bir soruşturma ve hüküm veren yargılama makamı değildir. Futbol Federasyonu Başkanı'na liste veren sözde 'devlet birimleri', yasal değildir ya da yasadışı bir eylemde bulunmuştur. Eğer disiplin suçu araştırması için TFF’ye bildirimde bulunuluyorsa, meçhul bir 'devlet' kurumu bu işi yapmaz. İsmi ve yetkisi belli olan bir devlet kurumu, bu bildirimi resmen ve yazıyla yapar. Yine TFF Başkanı, 1 Kasım tarihli açıklamasında, 'Devletimizin kurumlarıyla istişareye geçerek hakemlerden başladık' ifadesini kullanmıştır. Bu da yasa dışı bir eylemdir. Aynı açıklamada TFF Başkanı, 'Futbolcuların listesi geldi. Çözümleri geldi. Yaklaşık 10 güne disiplin kuruluna sevkler yapılır' diyor. TFF Başkanına soruyoruz: Bin 24 Futbolcunun ve 371 hakemin listesini hangi yetkisiz şahıs, hangi devlet makamı adına vermiştir? İstişare ettiğiniz 'devlet kurumları' hangileridir?
"Bu operasyonun arkasından hangi örgüt ve hangi amaç var?"
Futbolcu ve hakemler kamuoyu önünde suçlu ilan ediliyor. Ancak milyonlarca insanımızı bahis ve kumara sürükleyen örgütlerin ve şebekelerin tepesinde milyarlarca lira vurgun yapanların suçu örtbas ediliyor. Bu şebekenin Gürcistan, Güney Kıbrıs, Karadağ ve Malta gibi istasyonlar üzerinden küresel mafya merkezlerine uzanan bir ağ içinde oldukları dikkate alınırsa, futbolcuların ve hakemlerin hedef alınmasını sorgulamak gerekir. Meçhul bir 'devlet' kurumu, TFF Başkanını yönlendirerek operasyonu başlatıyor. Bu yetkisiz makamların güdümündeki yasal olmayan operasyonun yol açtığı gerçekler karşısında, ister istemez şu sorular kamuoyunun gündemindedir: Operasyonun hedefinde bahis ve kumar değil, fakat Türk futbolu mu var?
Futbolcunun formasını terlettiğine güvenmeyen, hakemin çaldığı düdüğün arkasında bahis arayan bir şüphe ortamı yaratarak Türk futbolunu zehirlemek isteyenler mi var? Galatasaray’ın Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde, Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’nde ve Samsunspor’un Avrupa Konferans Ligi’nde üst sıralara yükseldiği koşullarda, yürütülen operasyonunun Türk futbolunun önünü kestiği nesnel bir gerçektir. Türk takımlarının Avrupa’da başarı üzerine başarı kazandığı koşullarda, Türk futbolu bir kargaşanın içine mi itiliyor?
Ekonomik krizin derinleştiği, geçim derdinin ağırlaştığı, çürümenin geleceğimizi tehdit ettiği koşullarda, toplum içinde hoşnutsuzluk büyüyor. Binlerce futbolcu ve hakemi de bu hoşnutsuz kitlenin içine katmak isteyenler mi var? Kara propagandayla 'o tutuklu bu tutuklu, her an sen de tutuklanabilirsin' algısının yayıldığı bir ortamda, bu algıyı şişirme tertipleriyle mi karşı karşıyayız? Devlet kurumlarına ve yargıya güvensizlik mi kışkırtılıyor, toplumu bu güvensizlik ortamından sözümona kurtaracak planlar mı var?
"Bahis olan yerde futbol olmaz"
Millî futbolcumuz Rıdvan Dilmen, bu bahis belâsının çıktığı koşullarda, 'bahis olan yerde futbol olmaz' demişti. Çok doğru! Futbol zevki ve heyecanı istiyorsak, sporu bahis belâsından kurtarmak zorundayız. Bahis yasaklanmalıdır! Futbolcular, hakemler ve futbol kulüpleri üzerindeki teröre son verilmelidir. Kumar ve bahis toplumu çürütüyor. Bahsin yasalı olmaz. Çözüm, Vatan Partisi’nin yasa önerisindedir. Kumar ve bahis yasaklanmalıdır. Kumar ve bahisi örgütleyerek bu milletin milyarlarca liralık emeğini gasp edenler hakkında ceza yaptırımı uygulanmalıdır.
ANKA