Hatimoğulları: CHP'ye yönelik baskılar süreci sabote etmektedir

Hatimoğulları, "Bugün bu ülkenin ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik baskıları, bizler bu süreci sabote olarak görüyoruz. Bu süreci sabote etmektedir bu baskılar. Ve buradan iktidara sesleniyoruz. Muhalefete olan baskılarınıza artık son verin" dedi

Fotoğraf: ANKA

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Tunceli’de düzenlenen doğa ve yaşam mitinginde yaptığı konuşmada, "Bugün bu ülkenin ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik baskıları, bizler bu süreci sabote olarak görüyoruz. Bu süreci sabote etmektedir bu baskılar. Ve buradan iktidara sesleniyoruz. Muhalefete olan baskılarınıza artık son verin" dedi.

Tunceli’de, Dersim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu tarafından "Doğa ve Yaşam Mitingi" düzenlendi.

Binlerce kişinin katıldığı mitingde "Talana, ranta, madene izin vermeyeceğiz. Biz kazanacağız, doğa kazanacak" yazılı pankart açıldı. Mitinge DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve DEM Parti Tunceli Milletvekili Ayten Kordu da katıldı.

Vahşi kapitalizmin dünyanın her yerinde doğaya göz diktiğini söyleyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Vahşi kapitalizm her yerde. Dünyanın her yerinde. Ağacımıza göz dikmiş. Ağacımıza dolar gözüyle bakıyor, para gözüyle bakıyor. Suyumuza toprağımıza göz dikmiş, oralara çıkarları için maden ocağı gözüyle bakıyor. Ayrıca ormanlarımızı yakarak onlara alan açıyorlar. Maden şirketlerine alan açıyorlar. Sadece bu değil. AKP yandaşlarına, inşaat şirketlerine, yandaş firmalarına alan açmaya devam ediyor. Ve bununla ilgili yasa üstüne yasa çıkararak adeta leblebi dağıtırcasına maden ruhsatları dağıtıyorlar. Dersim’den bir kez daha sesleniyoruz. Bizzat bu ülkenin bütün muhalefet gücü olarak 'doğa talanına hayır' dedik, 'hayır' demeye devam edeceğiz. Bizler birleşe birleşe, örgütlene örgütlene, mücadele ede ede kazanacağız" dedi.

Hatimoğulları, şunları kaydetti:

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü bir veri açıkladı. Son bir buçuk sene içerisinde tam 698 maden ruhsatı vermişler ve ruhsatların tekabül ettiği yüz ölçümü Trabzon ilinin tamamı kadar. Yani düşününki Türkiye’de bir Trabzon ili kadar maden şirketlerine peşkeş çekilmiş. Sadece Dersim’de 145 farklı maden projesi ile Dersim tehdit altında.

"Bu süreçteki en büyük hedefimiz, barışı tesis etmek"

Bizler bugünlerde bir süreç yürütüyoruz. Bu sürecin adı 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci'dir. Bu süreçteki en büyük hedefimiz. Bu topraklarda ve coğrafyada barışı, demokrasiyi ve adaleti tesis etmektir. Demokratik toplum derken, tam da bunu kastetmekteyiz. Bakın değerli canlar barışa en çok bizlerin ihtiyacı var. Toprağı talan edilen, ağacı kesilen, mezrası zorla boşaltılan, köyü yakılan, göçe mahkum edilen, savaşın, çatışmanın, silahın, tankın, topun, tüfeğin her türlü zalimliğini gören halklar olarak bizlerin barışa ihtiyacı var. Barış bizim için farklı hakların ve inançların, bütün canlıların bir arada eşit kendi rengiyle yaşaması demektir. Barış demek, doğaya, yaşama, diline, kültürüne, inancına sahip çıkmak demektir. Ve bizler toplumun özü olan bu anlayışta, barışta ısrarcı olmaya devam edeceğiz.

"İktidara sesleniyoruz"

İktidarın ve sermayenin oluşturmuş olduğu bu düzen barış isteyenlere saldırmaya devam ediyor. Bugün bu ülkenin ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik baskıları, bizler bu süreci sabote olarak görüyoruz. Bu süreci sabote etmektedir bu baskılar. Ve buradan iktidara sesleniyoruz. Muhalefete olan baskılarınıza artık son verin. Demokratik mücadelenin önü açılmalıdır. Doğamız için, suyumuz için hep beraber mücadele edebilecek, hep birlikte yaşam hakkını savunabileceğiz. Bunun için bir kez daha diyoruz ki; Bir tek şansımız var. O da birleşik, demokratik mücadeledir.

Hatimoğulları'nın konuşmasının ardından verilen konserle miting son buldu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU