Biçer, cezaevi koşullarının Çalık’ın sağlık durumu açısından riskli olduğunu vurgularken, sevk kararının ardından annesinin fenalaştığını da kamuoyuyla paylaştı.
Biçer’in açıklamasına göre, Başkan Çalık’ın hastanedeki tedavi süreci boyunca ciddi kilo kaybı yaşandı ve bu nedenle enteral mama desteği başlatıldı. Ancak son yapılan değerlendirmelerde vücut ağırlığında henüz artış sağlanamadığı belirtildi. Biçer, "Hijyen, düzenli tedaviye erişim, yeterli beslenme ve acil müdahale imkanları, bağışıklık sistemi zayıflamış hastalar açısından hayati önemdedir. Cezaevi koşulları ise bu ihtiyaçları karşılamaktan uzaktır" dedi.
Başkan Çalık hakkında 4 Ağustos’ta hastane heyeti tarafından hazırlanan kapsamlı sağlık raporunun Adli Tıp Kurumu’na iletildiğini hatırlatan Biçer, buna rağmen İzmir Buca Cezaevi’ne sevk işleminin bugün itibarıyla gerçekleştiğini bildirdi. Sevkin ardından aile fertlerinin büyük bir endişe yaşadığını belirten Biçer, Başkan Çalık’ın annesinin bu gelişme sonrası fenalaştığını aktardı.
“İnsan onuruna ve tıbbi gerekliliklere uygun davranılsın” çağrısı
Açıklamasının sonunda “Temennimiz, sürecin insan onuruna ve tıbbi gerekliliklere uygun şekilde ele alınmasıdır” ifadelerini kullanan Çağla Biçer, kamuoyunu duyarlılığa davet etti. Cezaevinde sağlık desteği gerektiren hastaların yaşadığı zorluklara dikkat çeken Biçer, Mehmet Murat Çalık’ın tedavi sürecinin cezaevi şartlarında sağlıklı şekilde sürdürülemeyeceği konusunda uyardı.
Öte yandan Murat Çalık'ın yeniden hastaneye sevk kararının ardından onu hastane önünde bekleyen annesi ve kız kardeşi fenalık geçirdi. Çevredekiler Çalık'ın annesini ve kardeşini güçlükle sakinleştirmeye çalıştı
Tanrıkulu: “Ne iddianame var ne mahkumiyet; bu zulüm neden?”
İzmir Şehir Hastanesi’nde bulunan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Mehmet Murat Çalık’ın yeniden cezaevine sevk edilmesine tepki gösterdi. Tanrıkulu, “Şunu özellikle ifade etmeliyim; Murat Çalık tutuklu, hükümlü değil. Hakkında kesinleşmiş bir hüküm yok, hatta daha iddianame bile hazırlanmış değil. Üstelik rahatsızlığı da tıbben belgelenmiş durumda” dedi.
Tanrıkulu, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin “cezaevi koşullarında kalamaz” şeklindeki raporunun Adli Tıp tarafından yeterli bulunmadığını, bu nedenle yeni tetkikler istendiğini belirtti. “Oysa hükümlü değil, tahliyesi için Adli Tıp raporuna dahi ihtiyaç yok. Neden hala tutuklu?” diye soran Tanrıkulu, durumu şu sözlerle değerlendirdi:
Bu, düşman ceza hukukunda bile görülmeyecek bir durumdur. Seçilmiş bir belediye başkanına karşı uygulanan bu tavır zalimcedir, açık bir zulümdür.
Tanrıkulu, savcılara çağrı yaparak, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 103. maddesi kapsamında Çalık’ın derhal tahliye edilmesinin mümkün olduğunu hatırlattı. “Bu doğrudan doğruya hürriyeti tahdit suçudur. Her şey kayıt altına alınıyor. Bu zulümden vazgeçin” dedi.
Independent Türkçe