Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Baş, yasama dönemi karnesini açıkladığı iktidarın sınıfta kaldığını söyledi.
"25 yıldır bu ülkeyi siz yönetmiyor musunuz?"
Zeytinliklerin ve meraların madenlere açılmasını öngören kanun teklifinin Meclis'ten geçtiğini hatırlatarak, “AKP’nin yasama faaliyeti; sermayeye dost, saraya rant, halka düşman bir yasama faaliyetinden ibarettir. Bu parola bütün bir çalışma dönemi boyunca bize gösterdi. Sermayenin karını arttıracak bir yasa söz konusu olduğunda o ana kadar boş olan iktidar sandalyelerinin bir anda koşarak dolduğunu ve en önden gelecek yani grup başkanvekillerinden gelecek talimatla ellerini havaya kaldırmak için mücadele verdiklerini gördük. Bakın zeytinliklerimizi katleden yasayla ilgii bütün AKP’liler bir şey öğrenmişler bunu söylüyorlar; ‘Bir an evvel maden aramaya başlamamız lazım yoksa ülke bir kaç sene sonra karanlıkta kalacak’. Şimdi düşünüyorum milyonların gözüne baka baka yalan söylüyorlarsa çok utanç verici değil mi ama ya doğruysa? 25 yıldır bu ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? Bunu bir argüman olarak önümüze getirip zeytinlerimizi katletmek istiyorlar" dedi.
"Kesinlikle sınıfta kaldıklarını söylemek lazım"
İktidara yılsonu karnesi veren Baş, “Kamu kaynakları talanına pek iyi notu aldıkları kesin. Gençliğin geleceğini çalma konusunda bu iktidara kesinlikle pek iyi verebilirsiniz. Doğayı katletmeye, yargıya müdahaleye hep pek iyi notu verebiliriz. Ama önemli olan sıfır çektikleri. Adalette, barınma hakkında, insanca yaşamda, kadına şiddetle mücadelede sıfır çektiler. Hepsi sıfır. Sermayeye dost, saraya rant ve halka düşman iktidarın karnesi özetle böyle anlatılabilir. Kesinlikle sınıfta kaldıklarını söylemek lazım. Kendileri de sınıfta kaldıklarının fazlasıyla farkındalar” ifadelerini kullandı.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, ayrıca bir gece yarısı gelen ve turizm çalışanlarının izinlerini düzenleyen yasaya ilişkin de iktidarı eleştirdi. Baş, “Biz bu kölelik düzenini asla kabul etmiyoruz” diyerek çalışanların da önlerine konuya ilişkin gelecek rıza dilekçesini onaylamamalarını, TİP örgütlerinin çalışanların yanında olacağını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Barış iktidar tarafından istismar edilmemeli"
'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin Meclis’te kurulacak komisyona da değinen Baş, şunları kaydetti:
Türkiye’de aylardır en çok konuşalan konulardan birisi de Kürt sorununa ilişkin atılması gereken adımlar. Türkiye’de on yıllardır Türk ve Kürt halkları başta olmak üzere tüm halkların kardeşliğini ve eşit yurttaşlık hakkını, Kürt halkının haklı taleplerini savunuyoruz. Günlük konjonktürel bir tutumla değil silahların susmasını barışın gündeme gelmesini her zaman destekledik, desteklemeye de devam edeceğiz. Silahların bırakılmasının adil bir barış ile sonuçlandırılmalıdır. Bu değer birileri tarafından bir pazarlık malzemesi olarak görülüyorsa; biz barışı pazarlık malzemesi olarak gören ve buradan siyasi rant devşirme gayesi güden her adımın karşısında durmaya devam edeceğiz. Saray rejimi bu süreci kendi iktidarını güçlendirecek, kendi bekasını güvence altına almak şekilde istismar etmek için elinden geleni ardına koymadı. Koymayacağını da biliyoruz. Halkımızın barış umutlarını gizli siyasal ajandalara heba etmeye çalışanlara karşı elimizden gelen her şeyi yapacağız. Şimdi bir de TBMM’de komisyon kurulması görüşülüyor... Şimdi geldiğimiz aşamada komisyon nasıl kurulacak, kimlerden oluşacak, çalışma usülü ne olacak, görevi somut olarak ne olacak konusunda büyük bir belirsizlikle karşı karşıyayız. Biz bu komisyonun çalışmasını istiyoruz ama bir an önce komisyonun toplumun kaygılarını giderecek şekilde tarif edilmesi, tanımlanması ve faaliyete geçmesi gerekiyor. İktidar kendi istediği şeylerin konuşulacağı, kendi istediği çerçevede çalışacak olursa bu aslında iki yüzlülüğünü ve tam da bizim defalarca ifade ettiğimiz barışın iktidar tarafından istismar edilmesini beraberinde getirecektir.
"Barış halktan kaçırılamaz"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bütün yurttaşların karşısına geçip bu komisyonun nasıl olacağını, ne kadar çalışacağını, hangi hedeflerin belirleneceğini paylaşmalıdır. TİP adına siyasi sorumluluğumuz gereği herhangi bir açıklama yapmaktan özel olarak imtina ediyoruz. Aynı yerde olduğumuzu paylaşabilirim. Sorunun çözüm yeri, önemli bir odağı TBMM’dir. Barış halktan kaçırılamaz. Halktan kaçırılan bir süreçten halkın yararına bir sonuç çıkması beklenemez. Komisyona dair net, somut adımlar atıldığında TİP konuya ilşikin tavrını öncelikle yurttaşlarla paylaşacaktır.
"Bakın vereceğim cevabı başta söyleyeyim bu buz gibi bölücülüktür"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Cumhurbaşkanı yardımcısı iki kişi olsun birisi Kürt birisi Alevi olsun" yönündeki basına kapalı bir görüşmede söylediği belirtilen sözlere ilişkin de eleştiride bulunan Baş, "Bakın vereceğim cevabı başta söyleyeyim bu buz gibi bölücülüktür arkadaşlar. Yıllardır bizleri bölücülükle suçlayan, her türlü hak talebini terörle, bölücülükle bağlantılandıran MHP’nin birinci ağızdan yaptığı açıklama buz gibi bölücülüktür. Bu öneri eşit yurttaşlık ilkesinin geri döndürülemez bir biçimde kaybedilmesi ve Türkiye’nin monarşik bir imparatorluğa dönüştürülmesi anlamına geliyor. Öyle bir durumla karşı karşıyayız ki devlet makamları etnik kimliği ve dinsel inançları ne olursa olsun tüm yurttaşlarımıza ait olması gerekirken Bahçeli bunu kendince masa başında tayin etmeye çalışıyor. Üstelik utanarak söylüyorum insanların inançları, etnik kökenleri hiçbirisi bir ayrım gerekçesi olamaz. Bu bizim açımızdan kabul edilebilir değil. Üstelik hayalinde bile Kürt ve Alevi’ye sadece yardımcılığı reva gören bir anlayış var” dedi.
ANKA