Trump'ın ilk 6 ayı

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Jim Watson/AFP

ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump’ın ilk 6 ayı doldu.

Ne sonuç çıkardınız?

Oval Ofis’ten ve sosyal medyadan verilen mesajlarla yönetilen bir dünyamız var artık.

Trump’ın algı yönetimiyle olan ilgisi çok yüksek ve günlük faaliyetleri bir Hollywood gösterisi gibi. 

Bütün bunlar bize ne söyledi, biz ne anladık?

Dünya neydi, Trump’ın 6 aylık icraatıyla şimdi ne hal aldı veya nereye doğru gidiyor?

Akşam sabah Amerika konuşup sonuçta elde edilenler neler? 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Önce, kaç tane Amerika var, diye soralım.

Amerika Birleşik Devletleri bir ülke, tıpkı Rusya, Çin veya Almanya gibi, şeklinde düşünenleriniz çıkabilir.

Elbette BM’de de bir sandalyeye sahip, diğerleri gibi.

Ama bu bir gösterge değil. Üstelik işler o kadar da basit değil.

Eğer kaç tane Amerika var, sorusunun cevabını bilemiyorsanız, Trump’ın icraatlarından doğru sonuçlar çıkarmanız mümkün olmayabilir veya sonraki aylarda olabileceklere dair doğru bir fikriniz oluşmayabilir.

Amerika Birleşik Devletleri, karmaşık ve çok büyük değerlerin içinde bulunduğu, büyük güç mücadelesinin hem kendi içinde hem de küresel çapta meydana geldiği bir ülkedir.

Sonuçta böyle bir ülkeye başkanlık etmek de bir farklı durumu işaret eder: Çok karmaşık sistem, ilk bakışta görünemeyen eller ve bunların hareketleri.

Bu durum kendiliğinden belirsizlikler içinde düşünmeyi gerektirir. 

Hal böyleyken, Oval Ofis’e ve sosyal medyaya bakarak, önümüze konanlara odaklanarak, ABD’yi ve Trump’ı anlamaya çalışıyoruz.

Sanki bir politik algı içindeymişiz gibi...

Trump da bu durumu ve imkanları kullanıyor.

Oval Ofis’ten ve sosyal medyadan ne çıkarsa dünya o kadarıyla yetiniyor.

Özellikle ABD dışından gelenlerin kendi ülkelerine aktardıkları bu algı içindekilerle dolu…

Trump’ın sağlam ayakkabı olmadığını hemen herkes biliyor.

Yine de ABD’nin içinde mücadeleye sebep olan güçlerin yarattığı kaotik bir ortamda Cumhuriyetçiler onunla birlikteler.

Bu ne kadar güvenilir ne kadar riskli?

Bu bir dağın zirvesinden diğer zirveye çekili incecik ip üzerinde yürümek gibi bir şeyin görüntüsünü veriyor olmalı.

Trump’ı tarif edelim:

  • Trump demek “kaos” demek, bu açık. Hem kendi yaşamı öyle hem yapmak istedikleri buna sebep oluyor. 
     
  • Trump demek “risk” demek, bu da açık. Hem kendi yaşamı öyle hem yaptıkları herkese bir risk yükü armağan ediyor, kim altından kalkabilirse.
     
  • Trump demek “öngörülemezlik” demek, buna itirazı olan var mı? Bu sabah başka söyle akşam olanlar çok farklıdır, şaşırmayı kanıksatır insana. Ama bunlar herhangi bir insanın kişisel durumu değil, ortaya çıkan bilinmezlik dünya meseleleri yönüyle.
     
  • Trump demek “şov” demek, gayet eğlenceli, cazip. Sevilmese bile insanı çeken bir farklılık var onun yarattığı olaylarda. Düşünsenize, çok ciddi ve devasa olaylar bir şov dünyası gibi sahneleniyor, sanki izleyiciler bundan hoşlanıyor.
     
  • Trump demek “para” demek, paranın sihrine kimin itirazı var? İş insanı Trump sürekli kazanmaktan söz ediyor. Sanki başkaları böyle düşünmüyor!
     
  • Trump demek “etik değerleri bayağılaştırmak” demek, rahatsız edici biri. Ama insanlar sanırım ahlaksızlıklardan başka şeyler anlıyor!

Trump’ın kişiliğini uzun uzadıya yazdım, hakkında yazılmış kitaplardan makalelerden örnekler verdim. Bakınız: Otokrat ve kleptokrat Trump.

Ayrıca Küresel stratejik kavramlar ve bir Trump analizi başlıklı makalemde açıkladığım özellikler vardı. 

Trump: 

Baskılı politikalarıyla küresel bir girdap yaratıyor.

Kendi rehberliğini almayanların böylesi bir girdap içinde erimelerini düşünüyor.

ABD dışındaki ülkeleri veya güçleri, kendi küresel vizyonuna göre konumlandırıyor.

Küresel çapta stratejik algıyı yöneterek, enformasyon savaşını iyi yaparak, bunun içinde ekonomik, politik, askeri, teknolojik hamleleri düzenleyerek, kendince planlı bir hareket sergiliyor.

Bütün bunlar aslen bir küresel baskı ve çaresizlik halini oluşturuyor. 

Trump, bilinen ticaret ve petrol savaşı enstrümanlarına ilave olarak, kritik mineraller ve yarı iletkenler üzerinden de bir kampanya başlattı.

Bu bütünüyle yeni bir kaynak savaşıdır. Küresel baskının enjeksiyonunu, kampanya, algı, rakip ve kaos yönetimi yöntemleriyle yapmaktadır.

Hem doğrudan hem de dolaylı stratejik yolları bir arada kullanmaktadır.

Küresel ve iç politika bağlamında büyük bir alanda hem savaşçı ve emredici olduğunu göstermek istiyor hem de (ona inanan olmasa da) devrimci rolüne soyunmuş haldedir.

İçerideki masrafı arttıran hantal bütün kurumları sorgulamaktadır. 

Trump’ın mücadelesinin adı hegemonik savaştır.

O kendini göklerde ulaşılamaz görmektedir.

En fazla ticaret savaşı silahlarını kullanmaktadır.

Akıllı güç uygulaması ile küresel güç mücadelesini yönlendiriyor.

Trump, nüfuz alanlarını yönetmek isteyenleri de yönetmek ve onlara gerekli kuralları dikte ettirmek gayreti içindedir.

Stratejik caydırıcılığı kullanmakla beraber, kazanımların artmasına yarayışlı doğrudan girişimleri de öne çıkarıyor.

Trump, küresel silahlanmayı arttıracak türden politikaları önemsiyor.


Trump: 

  • Putin konusunda aldandı. Ruslarla kolay anlaşabileceğini düşündü. Gelinen noktada yeni hamleler bulmakla ilgileniyor. 
  • Avrupa’yı tekrar uyandırdı ama bu yeni ne tür sonuçlar doğuracak, henüz belli değil. Trump’ın Avrupalının aklının nasıl çalıştığını tam bildiğinden de pek emin değilim doğrusu. 
  • Çin’den bir miktar daha fazla gelir elde edebilir ancak Xi Jinping’i “Büyük Gençleşme” (2049) hedeflerinden vaz geçirebilecek veya en azından gecikmesini sağlayabilecek yeterli hamleler yapamayacak gibi duruyor.
  • FED’in hemen boyun eğeceğini düşündü, ama bunu başaramadı. Şimdi içeride FED ile savaş halinde.

İyi de Trump, 6 aylık icraatlarıyla ileriye dönük dünyaya hangi ipuçlarını verdi?

  • Barış ve adalet mi? Hayır. 
  • Huzur ve güven mi? Hayır. 
  • Küresel çaplı iklim sorunu gibi meselelerde kararlı adımlar mı? Hayır.
  • Gürültü ve curcuna mı? Evet.
  • Kendini Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterenlere çok ilgi gösterdi mi? Evet. 

Trump sanırım böyle bir gürültüye sebep oldu, insanlara curcuna içinde yaşamayı öğretti.

Bu algı yönetimi, gürültü ve curcuna eşliğinde Trump yönetimi ne yaptı veya öyle görünüyor? 

  • ABD’nin hazine yönüyle gelirlerini artırmak, sosyal düzenlemeler gerçekleştirmek, iş imkanlarını geliştirmek ve teknoloji yatırımlarını artırmak için bazı önemli çabalar görüldü.
     
  • Trump, Hindistan ile Pakistan, İsrail ile İran arasında ateşkes, Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasında bir barış anlaşması ve Suriye için istikrara giden bir yol sağladı, deniyor. 
     
  • NATO katkı paylarına düzenleme getirilerek önemli bir askeri güç alanı inşasına tekrar başlandı. 
     
  • ABD silahlanma ve silah üretimi kapasitesinde artışa geçti. Altın Kubbe adıyla bir hava savunma sisteminin çalışmaları başlatıldı. 
     
  • Yemen’de ve İran’da operasyonlar gerçekleştirildi. İran’a bir operasyon yaptı, neredeyse kimse ne olup bittiğini anlamadı. Ama bu yeni tür savaşlara bir örnekti. Yine de Trump ile ABD gerekirse Akıllı güç ile çıkışlar yapabileceğini göstermiş oldu.
     
  • Körfez Ülkeleri turu ile ABD, Ortadoğu ve küresel çapta bazı angajmanları gerçekleştirdi.
     
  • Trump döneminde belirgin biçimde Çin hedef gösterilen ülke oldu.

Herkes 1 buçuk yıl daha, başka ifadeyle ara seçim dönemine kadar, Trump’ın neleri sahneleyeceğini merak ediyor.

Gündemde kalabilen bir lider, yöntemi de bu. İki yılı dolduktan sora merak edilen ise “topal ördek” olup olmayacağı. 

Zira Demokratlar da boş değiller.

ABD’de kıyasıya bir “iktidar savaşı” sürüyor.

Trump bu savaştan galip çıkabilecek mi, merak ediliyor. 

Bu ABD iç politika savaşı dünyayı bakalım nasıl etkileyecek?

Çok ülke listelerde yer değiştirecek gibi görünüyor; alttaki üste, üstteki ise altta!

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU