Kuzey Kore, İran'a yardım gönderiyor mu? İran nükleer silaha mı kavuştu? Trump bu yüzden mi kararsız kaldı?

Gürbüz Evren Independent Türkçe için yazdı

İran'ın karadan havaya füzeleri, Eylül 2010'da Tahran'da düzenlenen bir İran Devrim Muhafızları sergisinde sergileniyor / Fotoğraf: Murtaza Nikoubazi-Reuters

İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney, 18 Haziran 2025'te (2 gün önce) yaptığı açıklamada, "Amerikalılar herhangi bir askeri müdahalenin ABD için telafisi mümkün olmayan hasara yol açacağını bilmeli" dedi.

Hamaney bu açıklamayı, ABD Başkanı Trump'ın, İsrail'in yanında savaşa gireceğini söylemesinin beklendiği gün yaptı. 

Açıklama aynı zamanda Trump'ın, Hamaney'i öldürebileceklerini söylediği gün geldi.

Ancak anlaşılan o ki Hamaney'in verdiği yanıt Trump'ın tavrını değiştirdi.

İran'ı hemen vuracağını, Hamaney'i öldüreceğini dile getiren Trump, aniden süreyi önümüzdeki haftaya uzattı, "İran'a saldırı olabilir de olmayabilir de' dedi ve Netanyahu'ya da ‘İran'a vurmaya devam etmesini" söyledi. 

Donald Trump'ı bu değişikliğe iten neden, acaba Hamaney'in açıklamasındaki "telafisi mümkün olmayan hasar" sözlerinde mi saklı?

Neyin telafi mümkün olmayabilir?

Eğer nükleer silah bir kez kullanılırsa bunun telafisi mümkün değildir.

Çünkü nükleer silahın vurduğu yer ve çevresinde yaşam biter.

Nükleer silahı kullanana yine nükleer silahla karşılık verilirse, bu durumda sadece bir ülke değil birçok ülke bunun telafisi mümkün olmayan hasarını yaşar.

O halde burada soru şu:

İran nükleer silah yapmayı başardı mı?

Bunları nükleer başlıklı füzeler haline getirdi mi?

Nükleer başlıklı füzeler atışa hazır halde mi?

Bu soruların yanıtlarının evet olabileceğini, Hamaney'in büyük bir özgüvenle "Amerikalılar herhangi bir askeri müdahalenin ABD için telafisi mümkün olmayan hasara yol açacağını bilmeli" sözlerinden çıkarabilir miyiz?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ayrıca İsrail Başbakanı Netanyah'nun durup dururken "İran'dan sonra sırada Pakistan var" demesi de ayrı bir sorudur.

Pakistan'da nükleer silah olmasına tahammül edemeyecekleri söyleyen Netanyahu'nun aklına bu ülkenin gelmesi ilginç değil mi?

Bilindiği üzere Pakistan nükleer başlıklı füzelere sahip.

Acaba Pakistan'ın, İran'ın nükleer silah yapımına katkısı oldu mu?

Hatırlayalım Pakistan, İsrail'in saldırısının ardından İran'ın yanında olduğunu duyurmuştu.

Tüm bu soruların nedeni, ABD ve İsrail uydularının, casus uçaklarının son 3 gündür İran-Pakistan-Afganistan sınırında şimdiye dek hiç görülmemiş bir gözetleme faaliyetinde olmalarıdır.

Bunu, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın son 3 gündeki anlık faaliyet çizelgelerinden anlıyoruz. 

Ayrıca İsrail F 35 savaş uçaklarının Pakistan-Afganistan sınır bölgesindeki İran kenti Zahedan'ın yanı sıra Mircave ve Zabul'u sürekli bombalamaya başlaması, Pakistan'dan İran'a geldiği düşünülen yardımları engellemek için mi?

Çünkü söz konusu bölgelerde İran'ın nükleer ya da askeri tesisleri yok.

Pakistan-Afganistan sınırındaki bu kentlere yönelik gözetleme ve bombardımanların daha da önemli bir nedeni olabilir mi?

Yani, füze üretiminde uzun yıllardır Kuzey Kore ile iş birliği yapan İran'a, Çin aracılığıyla Pakistan üzerinden malzeme sevkiyatı mı yapılıyor?

Balistik füze stokları konusunda net bir bilginin olmadığı İran'a, yeni balistik füzelerin üretimi için Kuzey Kore gerekli malzemeyi mi gönderiyor? 

Ama soru sormadan şu kadarını rahatlıkla söyleyebilirim, Kuzey Kore, ABD'ye zarar verebilecek hiçbir fırsatı bugüne kadar kaçırmadı.

Kuzey Kore'nin beklediği yeni fırsat, İsrail'in İran'a saldırması ve Trump'ın savaşa katılma niyetini ortaya koymasıyla ayağına kadar geldi.

Kuzey Kore şimdi bu fırsatı bir şekilde değerlendiriyor.

İran'ın elinde ne kadar balistik füze kaldığı sorusuna ne İsrail ne de ABD net bir yanıt veremiyor.

Bu nedenle artık füzelerden çok füze atış rampalarına yoğunlaştılar.

İsrail, önceliği füze rampalarını yok etmeye verdi.

Savaş uçaklarının hedefinde de özellikle tespit edilebilmiş füze rampaları var.

Eğer füze rampalarının tamamını etkisiz hale getirirlerse İran'ın binlerce füzesi olsa da bir işe yaramayacaktır.
 


Bu arada, Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in, Alman basınına verdiği röportajdaki sözlerini açıklığa kavuşturmak gerekiyor.

Merz, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına değinerek, "Bu İsrail'in hepimiz için yaptığı kirli bir iş" dedi.

Bu sözler uluslararası medyada ve kamuoyunda çok konuşuldu.

Ama burada dikkatlerden kaçan çok önemli bir ayrıntı var.

Almanya Başbakanı Merz, kimse fark etmez düşüncesiyle Eski İsrail Başbakanı Bennett'in geri planda kalan, beklenen etkiyi yaratmayan sözlerini kopyala yapıştır yöntemiyle dünyaya sanki kendi düşüncesiymiş gibi duyurdu.

Bennett, Almanya Başbakanı Merz'den 3 gün önce şöyle diyordu:

İsrail dünyayı nükleer İran'dan kurtarıyor. İsrail başka hiç kimsenin yapmaya istekli olmadığı kirli işi yapıyor.


Bennett'in bu sözlerini kimse duymamıştı, ama Merz söyleyince gündem oldu.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU