Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan ve iktidar yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ileri sürüyor...
İktidar yürürlükteki 12 Eylül darbe anayasasına son vermek ve demokratik bir anayasa yapmak istediğini kamuoyuna açıklıyor.
Ana muhalefet partisi, hatta muhalefet partileri çoğunlukla, iktidarın demokratik anayasa tutumunu samimi bulmuyor.
Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan'ın demokrasi diye bir derdinin olmadığını, yeniden cumhurbaşkanı olma hedefine bağlıyor ve karşı bir duruş sergiliyor...
Mümkün, Sayın Tayyip Erdoğan'ın böyle hedefi olabilir...
Ancak 12 Eylül Anayasası’na son vermekten, demokratik anayasadan bahsediyor.
Bu vesileyle demokratik anayasanın ne olduğunu ne olmadığını konuşmak zorundayız.
Demokratik bir anayasa, toplumu oluşturan sınıfları, sınıf katmanlarını, grupları, toplulukları, bireyleri, din, dil, ırk, inanç ayrımı gözetmeksizin eşit, eşdeğer ve asli unsurlar olarak kabul eder, kabul etmeli.
Bütün toplumsal bileşenlerin üzerinde uzlaşması gereken zorunlu temel ilke, yurttaşların eşit statüye sahip olduğu ilkesidir.
Demokrasi eşit yurttaşlar topluluğuna dayanır zaten.
Dolayısıyla demokratik bir anayasa, toplumun asli unsuru olan yurttaşların, eşit üyelik statülerini süreklilik içinde garanti altına alır.
Demokrasilerde çoğunluk kararının meşru olması, azınlığın haklar açısından eşit statü konumundan yoksun bırakılması sonucunu yaratmaz.
Aksine çoğunluğun meşruluğu, azınlık haklarının güvence altına alınmasına dayanır.
İşte bu nedenle yeni anayasada, eşit statü hakkı, yurttaşlar için vazgeçilmez bir hak olarak kabul edilmeli ve kalıcı kılınmalı.
Anayasa çalışmalarının başlangıç noktası, yurttaşların anayasa çalışmasına eşit ve etkin katılımının temel bir hak olarak kabul edilmesi ve bu hakkın ödünsüz savunulduğu bir ortamın yaratılmasıdır.
Ancak böyle bir ortamda, yurttaşlar yeni anayasa çalışmasına eşit katılabilir, söz ve karar hakkına sahip olmayı kazanabilir ve eşit paydaşlık hakları zamanla düşmez.
Çünkü demokrasinin sürekliliği, eşit yurttaşların, eşit katılımına, eşit statüsüne ve asli unsur olarak derinliklerinin devamlılığına bağlıdır.
(Devam edecek...)
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish