Dünyada ve Orta Doğu’daki siyasi gelişmeler, ABD’de başkanlık seçimi sonrası yeniden artan gerilim, Suriye’de rejim değişikliği ve sonrasındaki istikrarsızlık, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a PKK’yı tasfiye çağrısı ve bu çağrıya verilen cevaplar, Kürt sorununa çözüm arayışlarını yeniden gündemin ilk sıralarına taşımıştır.
Kürt sorununa çözüm önerileri kapsamında Zeki Savaş’ın, “Kürt Sorununda Paradigmayı Yenilemek” adlı raporu yayınlandı. Savaş’ın çözüm önerilerini içeren raporu, Siyasi parti temsilcileri, STK yöneticileri, gazeteciler, cemaat önderleri, akademik çevreler gibi geniş bir toplum kesim ile paylaşıldı.
Zeki Savaş bu raporda Kürt sorununa güvenlik temelli geleneksel yaklaşımın çözüm üretemeyeceğini vurgulamaktadır. Savaş’a göre Kürt sorunu zaman bakımından üç, mekân bakımından dört boyutlu, tarihi derinliği olan ve çok aktörlü bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Savaş, zaman bakımından geçmiş, şimdi ve geleceği gözeterek olaya yaklaşırken mekân bakımından dört ülkenin (Türkiye, İran, Irak ve Suriye) Kürt sorununa yaklaşımlarını mercek altına alıp çözüm önerilerini sunuyor.
Savaş’a göre; dört ülkedeki Kürt bölgeleri tarihsel, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlerden dolayı Kuzey ve Güney olmak üzere iki ana bölge şeklinde değerlendirilmelidir.
Güney; Irak ve Suriye’yi, Kuzey; İran ve Türkiye’yi içine almaktadır. Savaş, Kuzeyde Türkiye ve İran, Güneyde ise Suriye ve Irak’taki koşulları kendi arasında temelde benzeştiğinden her iki bölgenin kendine has tarihi, sosyolojik, kültürel farklılıklarından dolayı sorunun nedenlerini ve soruna dair çözüm önerilerini dört ayrı bölge yerine iki ana bölge ekseninde ele almıştır.
Güney bölgesinin tarihsel arka planının Kuzey bölgesinden farklı olduğunu dile getiren Zeki Savaş Osmanlı sonrası Kürt coğrafyasının Irak ve Suriye’ye bağlanmasının, Güney Kürt sorununu doğuran temel neden olduğu ifade etmektedir. Osmanlıdan kopuşun, Kürtleri Arapların egemenliği altına soktuğu ve modern Kürt sorununun kalıcılaşmasına neden olduğunu vurgulayan Savaş bu bölge için; “…sorunun özünü statü arayışı oluşturur. Kürtler Arap egemenliğini reddetmekte, kendi siyasi yapılarını kurmak istemektedir.” Savaş, bu bölgede Kürtlerin devlet kurma ya da geniş özerklik elde etme hakkı olduğunu dile getirmektedir.
Kuzey (Türkiye ve İran) için ise sorunu daha çok demokratikleşme ve insan hakları çerçevesinde ele alan Zeki Savaş, Kürtler ile Türkler ve Kürtler ile Farslar arasında tarihsel ve kültürel bağlar bulunduğunu, ayrışma değil birlikte demokratik yaşam hedeflenmesi gerektiğini dile getirmektedir. Savaş’a göre bu nedenle özerklik veya bağımsızlık Kuzey için uygun değildir. Kuzey için ayrılma yerine demokrasi, eşit yurttaşlık ve insan hakları temelinde güçlü politikalar geliştirilmesi gerektiği önerilerinde bulunan Zeki Savaş, Güney için Kürtlerin kendi statülerini belirleme haklarının İran ve Türkiye tarafından desteklenmesi gerektiğini de dile getirmektedir. Zeki Savaş, Türkiye’nin bu konuda yapıcı bir rol üstlenmesi durumunda sadece Kürt sorununu çözmekle kalmayacağını, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel etkisini artıracağını, Kürtlerin desteğini kazanacağını, yabancı müdahaleleri sınırlayacağını böylece hem bölgesel barışı hem de tarihi ve kültürel sınırlarını genişletme şansı yakalayacağını belirtmektedir.
Raporun tamamına buradan erişebilirsiniz
Independent Türkçe