Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Habertürk’te yayınlanan Enine Boyuna programına konuk oldu. Beştaş, programda gazeteciler Hülya Hökenek ve Nevzat Çiçek’in sorularını yanıtladı.
Gündemdeki PKK’nın fesih ve silah bırakma açıklamalarını değerlendiren Beştaş, sürecin siyasi ve toplumsal boyutuna dair görüşlerini paylaştı.
Bahçeli'nin mesajı canlı yayında okundu
Programda dikkat çeken bir diğer gelişme ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gönderdiği mesajın kamuoyuyla paylaşılması oldu. Bahçeli’nin mesajı, MHP Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir aracılığıyla iletildi ve moderatör Hülya Hökenek tarafından canlı yayında okundu.
Bahçeli mesajında, şu ifadelere yer verdi:
“Barış tek kanatlı bir kuş değildir. Bir kanat, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı ve gelinen fesih kararıyla kendisini gösterdi. İki kanadı millet olarak hep birlikte gövdeye getirmeliyiz. Sabırla bekleyip barışın hâkim olması ve terörsüz Türkiye hedefimize erişmek için bazı konuların gereksiz yere tartışılmasına mahal yoktur.”
Meral Danış Beştaş, Bahçeli’nin mesajına olumlu yaklaşarak, barış süreci ve demokratik toplum hedeflerine olan inancını dile getirdi. Beştaş, şöyle konuştu:
“Bu sürece gerçekten inanıyorum. Sayın Bahçeli’nin değerlendirmeleri çok kıymetli. Şu ana kadar bir yol kazası yaşanmadan bu noktaya gelinmesi çok önemli. Kongre kararının açıklanması, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve siyasi partilerin olumlu değerlendirmeleri, bu sürecin sağlıklı ilerlediğini gösteriyor.”
Beştaş, süreci beş aşamalı bir gelişim olarak tanımladı ve gelinen noktayı “dördüncü aşama” olarak nitelendirdi. Sürecin ilerleyebilmesi için güven artırıcı adımların atılması gerektiğini vurguladı:
“Geldiğimiz aşama çok kıymetli. Ancak bundan sonrası için toplumsal güveni pekiştirecek yapıcı adımların atılmasına ihtiyaç var.”
Beştaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Kayyum atanan belediyelerin durumu ne olacak?
Kayyum atanan belediyelerin durumu hakkında Beştaş, "Öncelikle, KHK ile belirlenmiş yasal bir düzenleme mevcut. Bu düzenlemeye dayanarak, ‘terör’ iddiasıyla atamalar yapılıyor. İçişleri Bakanlığı belediye başkanlarını üç ay süreyle görevden uzaklaştırıyor. Bu sürenin sonunda yeniden değerlendirme yapılıyor ve şu an Ahmet Türk, Gülistan Sönük, Sıddık Akış ve Abdullah Zeydan gibi isimler görevlerine dönebiliyor. Yasa bu konuda net; üç ayda bir değerlendirme gerçekleşiyor. Bu süreç idari ve karar boyutunu kapsıyor." dedi.
Program moderatörünün, "Gerekçe kalkarsa ceza da kalkar mı, tekrar değerlendirme yapılmıyor mu?" sorusuna Beştaş, "Hayır, yasada İçişleri Bakanlığı’nın süresiz kayyum atama yetkisi bulunmuyor. Üç aylık sürenin sonunda durum yeniden gözden geçirilip yasal durum tekrar değerlendiriliyor. Bu, kısa vadeli bir süreçtir, çok kısa vadeli." yanıtını verdi.
DEM Parti'nin yol haritası ne? Kongre takviminde değişiklik gündemde mi?
Beştaş, parti içindeki kongre süreciyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kendisine yöneltilen, “Kongre Ekim ayında mı? Öne çekilmesi gündemde mi?” sorusuna Beştaş, şu yanıtı verdi:
“Ekim ayında yapılması planlanan, partimizin olağan kongresi. Üçüncü olağan kongremiz olacak. Ancak bu tarihin öne çekilmesi yönünde bir değerlendirme yürütülüyor. Net bir karar verilmiş değil ama böyle bir tartışma mevcut.”
Parti içi gelişmelerle ilgili doğrudan bir görevde olmadığını da belirten Beştaş, “Şu an DEM Parti’nin MYK’sında değilim, görevimi devrettim. Şu anda Halkların Demokratik Kongresi (HDK) çatısı altındayım. Unutulmamalı ki DEM Parti, HDK’nin içinden çıkan bir siyasi yapıdır. HDK bir platformdur ve sürece dair değerlendirmeler burada da yürütülüyor,” ifadelerini kullandı.
“Barış sürecinden rahatsız olanlar eşit yurttaşlığı kafasında kabullenemeyenlerdir”
Gazeteci Nevzat Çiçek’in, “Ahmet Türk’ün bir sözü vardı; ‘Kemalistler bu süreçten rahatsız’ diyordu. Sizce barış sürecinden kimler rahatsız, neden rahatsızlar?” sorusunu yanıtlayan Beştaş, sürece karşı çıkan kesimlerin arkasında yatan düşünsel nedenlere dikkat çekti.
Beştaş, barış sürecine yöneltilen tepkilerin, esasen Kürtlerin eşit yurttaşlık hakkını kabullenememe halinden kaynaklandığını ifade ederek şunları söyledi:
“Barıştan neden rahatsız olunur, gerçekten anlamak zor. Belki de bazıları bu süreci barış olarak görmüyor ya da gerçekten kavrayamıyor. Kürtlerin eşit ve özgür yurttaşlar olabileceğine inanmayanlar var. Bu, toplumdaki belli bir konfor alanını ve hiyerarşik bakış açısını da yansıtıyor.”
Toplumun bazı kesimlerinde, "Benim bir sorunum yok, zaten birinci sınıf vatandaşım" anlayışıyla hareket edildiğini söyleyen Beştaş, bu yaklaşımın barıştan çok çatışma ortamını korumayı tercih ettiğini belirtti.
“Bazı kesimler savaşın sürmesini, silahların susmamasını adeta normalleştirmiş durumda. Öyle ki, neredeyse ‘niye silah bırakıyorsunuz, savaş devam etsin’ denilecek noktaya gelindi. Bu, sadece şaşırtıcı değil, aynı zamanda gerçekten dehşet verici.”
Independent Türkçe