Doğanın canlandığı, iki bereket elçisinin -Hızır ile İlyas'ın- buluştuğu, insanla doğa arasındaki bağı tazeleyen bir gün olan Hıdırellez, Anadolu'da baharın müjdecisidir.
Tıpkı yeni yıl olarak kabul edilen Nevruz gibi, Hıdırellez de bir karşılaşmadır ve aslında bu tür halk bayramları, doğayı bilen insanın ona duyduğu derin saygının ifadesidir.
Bu vesileyle öncelikle herkesin 5 ve 6 Mayıs tarihlerinde kutlanan Hıdırellez Bayramı'nı gönülden kutluyorum.
İnanışımıza göre bu özel gün, zor durumda olanlara yardım eden Hızır ile suyun ve hayatın kaynağına hükmeden İlyas'ın buluşma günüdür.
Hızır; dara düşene yetişir, yolunu kaybedene yol gösterir. Hıdırellez, bu yüzden bir umut günüdür, bir "yetiş" duasının cevabıdır.
Hıdırellez günlerinde edilen dualar artık sadece bolluk için değil; doğayla barış içinde, sürdürülebilir kentler kurmak içindir.
Bu umut gününde, akıllı şehirler de insan eliyle şekillenen birer iyilik çağrısı olmalıdır.
Çünkü akıllı kent, insanın sadece kendine değil 72 millete, tüm canlılara, toprağa ve suya kefil olduğu bir yaşam biçimidir.
Akıllı kent vizyonu, doğaya ve insana yeniden saygı duyan, emanete sahip çıkan kentler inşa etmektir.
Eskiden su, gökyüzünden uzanan bir eldi; ev, bedenini veren ağaçtı; yiyecek, toprağın sunduğu armağandı.
Doğa, insana Hızır gibi davranırdı. Fakat kontrolsüz büyüme arzusu ve hırs, doğayı zincire vurdu.
Su kanallara, dağlar şantiyelere, ormanlar yollara hapsedildi. Hızır'a gaddarlık ettik; İlyas'a nankörlük...
Oysa akıllı kent vizyonu, doğaya ve insana yeniden saygı duyan, emanete sahip çıkan kentler inşa etmektir.
Aklı, insanı hayattan koparan değil doğayla yeniden buluşturan bir araç olarak görmektir.
Bu nedenle Hızır Hakkı gibi, Akıllı Kent Hakkı da yeni bir sorumluluk alanıdır.
Huzur Hakkı, Aylaklık Hakkı, Engelsiz Yaşam Hakkı, Hayvan Dostu Kentler Hakkı, Barınma Hakkı, Temiz Su Hakkı, Erişilebilirlik Hakkı, Özgürlük Hakkı ve Sürdürülebilir Kent Hakkı başlıklarından oluşan bu hakları konuşmak ve bu sorumluluğu birlikte üstlenmek bir zorunluluktur.
Örneğin, Huzur Hakkı her bireyin, dijitalleşmenin ve hızın içinde kaybolmadığı, sakinliğin ve uyumun hâkim olduğu alanlara erişim hakkını kapsar.
Akıllı kentler ise sensörlerle gürültü kirliliğini izleyen, yeşil alanları yaygınlaştıran ve insan psikolojisine duyarlı tasarımlarla huzurun sürdürülebilirliğini sağlar.
Aylaklık Hakkı ise kent yaşamının sadece üretmek ve tüketmekten ibaret olmadığını vurgular ve akıllı kentler; insanlara rastlantısal karşılaşmalar, yaratıcı düşünce ve zihinsel özgürlük alanları sunacak şekilde açık alanları, yürüyüş yollarını ve dijitalden arındırılmış bölgeleri planlar.
Engelsiz Yaşam Hakkı olarak adlandırılan ve en önemli haklardan bir diğeri ise tüm bireylerin, engellerden arındırılmış bir şehirde bağımsız yaşama hakkına sahip oluşudur.
Akıllı kentler, kapsayıcı veri politikaları ve evrensel tasarım ilkeleri ile her birey için fiziksel ve dijital mekânlara tam erişim sağlayacaktır ve engellilik, teknoloji sayesinde bir dışlanma nedeni olmaktan çıkmalıdır.
Hayvan Dostu Kentler Hakkı ile kentlerin sadece insanlar için değil, tüm canlılar için ortak yaşam alanı olduğunun altı çizilmektedir.
Akıllı kentler; sokak hayvanlarının sağlık, barınma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere dijital takip sistemleri, mikro barınaklar ve duyarlı kentlilerle iş birliği içinde çalışan platformlar kurar. Doğayla uyum, teknolojiyle desteklenmelidir.
Barınma Hakkı ise her insanın, temel ihtiyaçlarını karşılayacak güvenli, sağlıklı ve erişilebilir bir konutta yaşama hakkına sahip olduğunu ifade eder.
Akıllı kentler, konut politikalarını veriye dayalı olarak yönlendirir; boş konutların tespiti, kira dengesi ve enerji verimliliği gibi alanlarda teknolojiyi toplumsal eşitlik için kullanır.
Temiz Su Hakkı ise temiz ve güvenli suya erişim, temel bir yaşam hakkı kapsamaktadır.
Akıllı kentler, su kaynaklarını sensörlerle izler, kayıpları önler, su kullanımını optimize eder ve afet durumlarına karşı erken uyarı sistemleri kurar. Su hakkı, teknolojinin koruması altındadır.
Erişilebilirlik Hakkı'nın kapsamı "kamusal hizmetlere, bilgiye, ulaşıma ve altyapıya herkesin eşit şekilde erişimi sağlanmalıdır" der.
Akıllı kentler hem fiziksel hem dijital erişilebilirliği artıran uygulamalarla; haritalandırma, yön bulma ve bilgiye ulaşma süreçlerini herkes için kapsayıcı hâle getirir.
Bireylerin, kentte özgürce düşünebilme, ifade edebilme ve hareket edebilme hakkına sahip olduğunu vurgulayan Özgürlük Hakkı ise vazgeçilmezdir.
Akıllı kentler, veri güvenliği ve dijital hakları gözetir; kamusal alanlarda gözetimi denetler ve teknolojik araçların özgürlükleri tehdit etmesini önler. Teknoloji, özgürlük için çalışmalıdır, tahakküm için değil…
Ve Sürdürülebilir Kent Hakkı…
Her birey, doğayla uyumlu, iklim krizine karşı dirençli, kaynakları adil kullanan bir kentte yaşama hakkına sahiptir.
Akıllı kentler; karbon ayak izini ölçer, atık yönetimini optimize eder, yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırır ve çevresel kararları halkla birlikte verir.
Sürdürülebilirlik, sadece bir hedef değil, ortak bir yaşam etiğidir.
Kemal ve kâmil olan kentleri kuracak kadar vicdanlı yarınlar için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Aklımız Hızır ise onun ateşine su getiren İlyas vicdandır. Aklımız hırs, kazanma ve öfkeye erişen çizgiye varınca vicdanımız onu durultan ve bahara erdirendir.
İnsanın kendini çevresinin üstünü değil ama eşiti gördüğü kent politikaları, arsa kapan ve kapatan siyasetin değil vicdanı ağır basan sosyal demokrasinin işidir.
Bir umudu karşılıksız bırakmamak; bir çiçeği arısız, bir arıyı çiceksiz ve gülleri bülbülsüz bırakmamaktır.
Bizler de Kemal ve kâmil olan kentleri kuracak kadar vicdanlı yarınlar için yerel yönetimlerimizle iş birliği içerisinde ve var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish