Vücuttaki iki farklı biyolojik saatin senkronizasyonu yaşlanmayı önleyebilir

Derideki sirkadiyen saatlerin etkileyici bir özelliği bulundu

Biyolojik saatler, sirkadiyen ritmi düzenleyen zamanlama araçları görevi görüyor (Pexels)

Vücudun iki biyolojik saatinin senkronize hale getirilmesiyle yaşlanmanın önlenebileceği iki araştırmada ortaya kondu. 

24 saatlik bir döngü içinde biyolojik süreçleri düzenleyen sirkadiyen saatler, hücresel işlevlerin çevredeki günlük değişimlere uyumlu hale gelmesini sağlıyor. Beyindeki merkezi saatin farklı dokulardaki periferik saatlerle iletişim kurarak koordine ettiği sirkadiyen ritimler, uyku düzeninden gıdaları sindirmeye kadar birçok işlevi etkiliyor.

Katalan Araştırma ve İleri Araştırmalar Enstitüsü'nden (ICREA) araştırmacılar, merkezi saatle kas ve derideki periferik saatlerin senkronize bir şekilde çalışmasının dokuların işlemesinde oynadığı kilit rolü ortaya koydu. Araştırma bulguları perşembe günü iki ayrı makalede yayımlandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Science adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada iki saatin koordinasyon içinde çalışmasının kasların günlük işlevini yerine getirmesinin yanı sıra buradaki dokuların erken yaşlanmasını da önlemede hayati öneme sahip olduğu bulundu. 

Fareler üzerinde yapılan deneylerde, sirkadiyen ritmin yenilenmesinin kas kütlesi ve gücündeki kaybı azaltarak bozulan motor fonksiyonlarını iyileştirdiği görüldü. Ayrıca günün belli bir aralığında yemek yenen (örneğin 10.00-18.00 aralığı) zaman kısıtlı beslenmeyle sirkadiyen ritmin düzenlenmesinin, yaşlı farelerdeki kas kaybı, metabolik ve motor fonksiyonların bozulması ve kas gücü kaybını azaltabildiği görüldü.

Hakemli dergi Cell Stem Cell'de yayımlanan araştırmadaysa derideki sirkadiyen saatin, buradaki dokuların günlük işlevini gerçekleştirmesinde kritik bir yere sahip olduğu tespit edildi. 

Periferik saatin yokluğunda merkezi saat işlevleri yerine getirse de derideki sirkadiyen ritmin ters yönde çalıştığı kaydedildi. Örneğin DNA replikasyonu sadece merkezi saat tarafından düzenlendiğinde bu işlemin, cildin ultraviyole ışığa maruz kaldığı gündüz saatlerinde gerçekleştiği ve mutasyon biriktirme riskinin arttığı gözlemlendi.

Yani merkezi saat bütün organizmanın biyolojik ritimlerini düzenlese de farklı periferik saatler hayati öneme sahip olabiliyor. 

Bu araştırmalarda periferik saatlerin, merkezi saatin yokluğunda 24 saatlik döngüleri sürdürerek sirkadiyen işlevlerin yaklaşık yüzde 15'ini yönetebilecek kadar özerk bir yapısı olduğu da bulundu. 

Çalışmanın ortak yürütücülüğünü üstlenen Dr. Salvador Aznar Benitah bulguları şöyle değerlendiriyor:

Beyin ve periferik sirkadiyen saatler arasındaki senkronizasyonun deri ve kas sağlığında nasıl kritik bir rol oynadığını ve periferik saatlerin tek başına en temel doku işlevlerini yerine getirmede özerk bir şekilde hareket ettiğini görmek büyüleyici.

Araştırmanın bir diğer lideri Dr. Pura Muñoz-Cánoves ise "Çalışmamız, kas ve deri gibi dokuların ideal işleyişini sürdürerek bozulma ve yaşlanmaları önlemek için sadece iki doku saati (biri merkezi, diğeri periferik) arasında minimum etkileşim gerektiğini ortaya koyuyor" diyerek şöyle ekliyor: 

Artık sıradaki adım, tedavi amaçlı kullanılabilecek uygulamaları göz önüne alarak bu etkileşimde rol oynayan sinyal faktörlerini belirlemek.



Independent Tükçe, MedicalXpressNews Medical, Science, Cell Stem Cell

Derleyen: Büşra Ağaç

DAHA FAZLA HABER OKU