Hakkında konuşmaya utanılan hastalık: Sekssomni

Uykuda cinsel eylemler sergilenen bu rahatsızlık pek çok kişinin hayatını mahvediyor

Bazı durumlarda hastaların yasaların dışına çıktığını anlatan Doktor Schenck, adli tıp alanının bu konuda geniş bir bilgi birikimine sahip olduğunu söylüyor (Unsplash)

38 yaşındaki bir erkek, gece uykusunun ortasındaki eşiyle zorla sevişmeye çalışıyor ama uyandığında hiçbir şey hatırlamıyor.

Bir anda mastürbasyon yapmaya başlayınca uyandırılan 20'li yaşlarındaki bir kadın, partnerine boş gözlerle bakıyor. 

31 yaşındaki erkek 10 yılı aşkın süre zaman zaman kasığını yaralayacak şekilde uyurken kendini tatmin ediyor ve bu konudan utanarak 8 yıl boyunca hiçbir kimseyle ilişki kurmuyor.

Tüm bu sıradışı vakalar, sekssomni diye bilinen bir uyku bozukluğuna dair. Parasomniya adı altında sınıflandırılan bu rahatsızlık; uykuda uyumak, konuşmak, yemek yemenin yanı sıra karabasanlara benziyor.

Yanlış bir şekilde bir rüya gibi düşünülse de pek çok parasomniya vakasında beyin henüz o aşamaya gelmemiş oluyor. 

Minnesota Üniversitesi'nden Psikiyatrist Dr. Carlos Schenck, şöyle açıklıyor:

Bunlar uyarılma kaynaklı bozukluklar. Genellikle uykunun en yavaş ve derin safhası olan delta uykusunda kendilerini gösterirler. Merkezi sinir sistemindeki bir alarmın çalması gibi bir anda işlerler. Bilinciniz derin bir uykudayken vücudunuz harekete geçer. Zihniniz uyanmadan yürümeye, koşmaya ve diğer şeyleri yapmaya başladığınız için tehlikeli bir durumdur.

Sekssomniyi araştırmak da zor çünkü bu sorundan muzdarip kişiler yaralanmadığı ya da başkası tarafından anlatılmadığı sürece eylemlerinden haberdar olmuyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Northwestern Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan uyku uzmanı Jennifer Mundt, "Bazıları partneriyle cinsel ilişkiye giriyor ve bu durum ikisini de rahatsız etmiyor. Durumun karşılıklı mutabakata dayalı olması mümkün. Bazı vakalardaysa o kişi ya da partneri durumu fark edince endişelenebiliyor" diyor.

Diğer yandan sekssomninin yaygın olmadığı da söylenemez. 2010'da Norveç'te yapılan bin yetişkinle yapılan bir çalışma; yüzde 7'lik bir kesmin sekssomniyi geçmişte tecrübe ettiğini, yüzde 3'e yakınınsa semptomlarını yaşamayı sürdürdüğünü ortaya koymuştu. 

Uykuda doğruyu mu söylüyorlar?

Schenck'in analiz ettiği bir vakada bilinci yerinde değilken sevişmeyi başlatan kadın, bir anda uyanınca eşini kendisiyle zorla ilişkiye girmekle suçlamış. 

Uykudayken mastürbasyon yapıp başka erkeklerin adını haykırması, eşinde aldatıldığı şüphesine yol açmış. 

Schenck, sekssomniden muzdarip kişilerin bilinçaltında gizledikleri gerçekleri söylediği düşüncesinin isabetli olmayabileceğini vurguluyor: 

Uyuyan beyin, uyanık olandan çok daha farklı. Uykuda yalan ya da doğrunun söylendiğine dair geçerli bir sonuca ulaşamazsınız.

Schenck'in hastası, kocasının anlattıklarına inanmamış ama 2015'te 9 yaşındaki çocuğu da benzer anektodları anlatınca profesyonel yardım almaya karar vermiş.

Sekssomniyi ne tetikler?

Bu soruya net bir yanıt vermek zor. Schenck çocukluğunda konuşan ve yürüyen kişilerin parasomniya sınıfındaki durumları yaşamaya meyilli olabileceğini ancak pek çok kişinin de hiçbir belirti göstemediğini söylüyor:

Asıl sebebi bilmiyoruz ama genetik bir tarafı da var. Birinci dereceden akrabanızda parasomniya varsa sizde de görülme ihtimali daha fazla.

Obstrüktif uyku apnesi sahibi olmak da tetikleyici etkenler arasında.  Uykudayken solunumun durmasıyla kendini gösteren bu rahatsızlık genelde erkeklerde görülse de kadınlar arasında da yayılmakta. Schenck, apne tedavisinin sekssomniye karşı da etkili olabildiğini söylüyor. 

Epilepsi, huzursuz bacak sendromu ve panik bozukluk durumlarında kullanılan Klonazepam gibi ilaçlar da bazı vakalarda sekssomniyi engelleyebiliyor. 

Schenck, çocuğunun anlattıkları üzerine kendisine gelen 41 yaşındaki hastasını ilaçların değil, stresli işinden kurtulmasının tedavi ettiğini anlatıyor. İşten ayrılan kadın günde 6-7 saat uyuyunca sekssomni tekrarlamamış. 

Davranışsal tedaviler de bazı vakalarda işe yarıyor. İlaç kullanmak istemeyenler uyku döngülerini düzene sokarak stresi azaltıyor. Jennifer Mundt şöyle anlatıyor:

Eğitim de kendi başına bir tedavi stratejisi olabilir zira genelde anksiyeteyi azaltıyor. Sonra kafein ve alkolün azaltılması, daha istikrarlı bir uyku takviminin sağlanması, yatak odasının serin tutulması, ortamdaki gürültünün yok edilmesi gibi pratiklerle uyku hijyenini hedefliyorum. Sırada rahatlama teknikleri oluyor. Daha fazla stratejiye ihtiyaç duyarsak hipnoza geçebiliyorum.

 

 Independent Türkçe, CNN, Sleep Foundation

DAHA FAZLA HABER OKU