Kandil'in "müjdesi" savaş!

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Murat Karayılan'ın geçen hafta Kandil'den yaptığı "Halkımıza Nevroz'dan önce bir müjdemiz olacak" açıklaması ciddi spekülasyonlara neden oldu.

Herkes, "Nevroz'dan önce halklara verilecek büyük müjde ne olabilir" diye düşünürken, iktidar cenahında da kim, milletvekilleri, bunun "bir silah bırakma", "nihai silahlara veda kararı" olabileceğini söyleyince kafalar daha da karıştı.

Haliyle insanlar, "Kandil böyle diyorsa, iktidardaki çevreler de bu gibi yorumlarda bulunuyorlarsa, demek ki gerçekten ortada ciddi bir şey var; hakikaten müjde olabilecek bir açıklama olabilir" diye düşünmeye başladılar.

Tabi, bu çok kısa sürdü.

Nihayet Nevroz'dan bir gün evvel Murat Karayılan tekrar bir açıklamada bulundu ve bu müjdenin ne olduğunu söyledi.

Karayılan, açıklamasında "TSK tarafından kullanılan silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) etkisizleştirmeye yönelik bir füze sistemi" olduğu açıkladı ve özetle şunları söyledi:

SİHA'ları etkisizleştirme imkanını yakaladık. 13 Şubat 2023'ten bu yana güçlerimiz tarafından envai çeşit toplam 15 adet SİHA düşürdük. Bunlar içerisinde Bayraktar TB2, ANKA, AKSUNGUR ve AKINCI tipi SİHA'ları da bulunuyor.


Bu neyin müjdesi: "Savaşa devam!"

Tabii, eğer bu bir "müjde"yse...
 


Dolayısıyla, hem bilmeden, duyar duymaz tahminlerini bilgi olarak satan yorumcuların söyledikleri boşa çıktı;

Hem de kısa bir müddet bile olsa, ümitlenen, "barış" ümidine kapılan; barış isteyen insanların sevinçleri, arzuları kursaklarında kaldı.

Kürt siyasetinde bu yol ayrımı uzunca bir müddettir var ve hızla bir sona doğru gidiyor.

"Son" ne demek?

Bugüne kadar, "hiçbir şey olmadı", "aramızda bir şey yok", "hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz" diyen PKK, HDP çevrelerinde de en nihayetinde bu hızla bu işler devam ederse, kısa bir müddet sonra o yol ayrımı artık gizlenemeyecek, saklanamayacak, üstü örtülemeyecek bir noktaya gelecek.

Bu bir yol ayrımı:

  1. Tekrar tekrar, her seferinde söylüyorum; batağa saplanmasına rağmen, bugüne kadar uyguladığı eski usul siyaseti, bu 40 yılın sonunda hala devam ettirmek isteyenler.
  2. Silahlara ebediyen veda edip, demokratik, sivil Kürt mücadelesini yükseltecek insanların yan yana geleceği birliktelik.

Bu seçim döneminde de bunun işaretleri vardı.

"DEM Parti (eski HDP) aday çıkarsın, çıkarmasın", "İstanbul'da İmamoğlu'nu desteklesin, desteklemesin", "büyük şehirlerde CHP'ye destek versin, vermesin" ikilemlerinin, bu çalkantıların üstü örtülmesine, yok gösterilmesine rağmen, seçim sürecinde de bu ortaya çıktı.

Bazı yerlerde aday çıkarıldı, bazı yerlerde aday çıkarılmadı.

İstanbul'da hem aday var hem 22 yer ilçede yok.

Hem destekleniyor hem desteklenmiyor…

Bu karışıklığın böyle gitmesi mümkün değil.


Müjdeye gelince;

Ya Allah'ınızı severseniz, 

"Savaş daha da kızışacak, daha çok kan akacak.

Ve bu içinden çıkılamaz durum daha uzun bir süre devam edecek" demenin neresi müjde?

Savaş, müjde olur mu?

Öyle görünüyor ki, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın ve hepsinin üstünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptıkları açıklamalara göre;

Önümüzdeki ay itibarıyla Irak'ın kuzeyine, Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) yönetimi idaresi altındaki topraklara, oradaki PKK üslerine, Kandil'e ciddi bir kara ve hava harekâtı olacak,

Irak'ın kuzeyinde kalıcı üsler kurulacak, 40 kilometrelik bir şeride Türkiye yerleşecek,

PKK de kendince bir karşılık verecek; Murat Karayılan'ın dediği gibi, savaş yükseltilecek,

Ve ne olacaksa bu son hesaplaşmadan sonra olacak.

Buna "çözüm", "açılım", "demokratikleşme süreci", "yeni bir süreç"… adına ne derseniz deyin; öyle görünüyor ki bu her ne olacaksa son çatışmadan sonra olacak.

Keşke bu çatışma olmasa.

İnsanlarımız Türk'üyle, Kürt'üyle ölmese.

Keşke ölümler olmadan, kan akmadan varacağımız yere varsak.

Madem sonuçta silahlar bırakılacak veya bırakılmak zorunda kalınacak;

Madem yeni bir pozisyon ortaya çıkacak; IKB'de, Suriye'de yeni bir Ortadoğu şekillenecek;

Peki bu kadar kan akmadan bunları yapabilmenin imkânı yok mu?

Yazık. Çok yazık.

İnşallah, son dakikada da bile olsa akli selim devreye girer;

Kan atmadan, insanlar ölmeden, gereksiz olaylar meydana gelmeden barış masası kurulur ve yapılması gerekenler yapılır.

Yeni bir Irak, yeni bir Suriye, yeni bir Kürdistan Bölgesel Yönetimi, yeni Kürdistan politikası, Rojava ve demokratik bir cumhuriyetle yönetilecek olan Türkiye inşallah en kısa zamanda şekillenir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU