DEM Parti Ankara adayı Kışanak, ilk seçim konuşmasını mahkeme salonunda yaptı

DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak, tutuklu bulunduğu Kocaeli Cezaevi’nden SEGBİS ile duruşmaya katıldı

Fotoğraf: Twitter

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak, ilk seçim konuşmasını Kobane Davası'nda yaptı. Kışanak, "Ankara'dan siyasi bir rehine olup aday olmak da bir ilktir. Bu da Türkiye siyasi tarihine büyük ayıp olarak girecektir" dedi.

Artı Gerçek'te yer alan habere göre Kışanak'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Burada aynı zamanda Türkiye Cumhuriye'nin başkenti Ankara'nın DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı olarak konuşuyorum.  Türkiye’de hapishane ve siyaset bağlamında çok hikaye var. Maalesef Türkiye'de özelikle muhalif siyasetçilerin yolu cezaevlerinden geçmiştir. Fakat biz biraz ilkleri yaşıyoruz. Örneğin, sanığın cezaevinde hep bir gün kentin belediye eşbaşkanı olarak görev yaptığı, siyasi darbe ile görevden alınan, 7 buçuk yıl rehin tutulan, sonra Ankara adayı olan ilk kişi benim galiba. Bu ilkleri bize yaşatıyorlar. Çünkü biz bu ülkede yeni bir yol açmak istiyoruz. Bugünlerde çok soruluyor, 'bu üçüncü yol nedir?' diye. Ya da 'kime kaybettireceksiniz kime kazandıracaksınız?' diye. Burada çok net olarak şunu söylüyorum ki, kimseye kaybettirme, kimseye kazandırma siyaseti yaklaşımımız yoktur. Biz halklarımıza demokratik bir seçenek yaratma mücadelesi veriyoruz. Bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz.

Bu 7 buçuk yıllık süreçte tam dört seçim yapıldı, bir referandum yapıldı. İki genel seçim yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı, bir yerel seçim yapıldı ve şimdi ikinci yerel seçim yapılıyor. Yani bu siyasi rehine sürecinde beşinci seçimle karşı karşıyayız. Hukuksuz ve haksız şekilde halkın iradesi gasp edildi. Bugün burada aday bile olmam bunun göstergesidir. Demek ki ben hala belediye başkanlığı yapmaya haiz bir kişiyim. Ama Diyarbakır'ın iradesi o gün gasp edildi. Bugün Diyarbakır'dan Ankara'ya toplumsal barış köprüleri kurmak için görev ve sorumluluk aldım. Bu siyasi iktidarın elinde oyuncağa dönmüş halk iradesini doğru temelde tecelli etmesi için bir kez daha sorumluluk ve görev aldım.

Mahkeme salonunda halka sesini duyurma mücadelesi vermek bir ilktir. Yıllardır bize bunu dayatıyorlar. Biz diyoruz ki siyaset mahkeme salonlarında değil, halkın içinde, meydanda, Meclis'te yapılmalı. Ama bize gösterdikleri tek yol mahkeme salonlarında siyaset yapma ve halka gerçekleri anlatmak.

Su tersine akmaz. Ne yaparsanız yapın su tersine akmaz. Önüne bentler, barajlar kurarsanız taşar. Ama yine kendi mecrasında akar. Biz de bunu siyasette çok net olarak görüyoruz. Demokratik siyaset ile bu konuları tartışmak, Diyarbakır ile Ankara'yı hemhal etmek, bir arada buluşturmak için yaptığımız mücadelenin önüne her defasında setler örüldü. 

 

Artı Gerçek, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU