Kurması kolay, dağıtması çok zor: Devletlerin kurduğu milis güçler, sonradan başa bela oluyor

Sudan'da ordu ile devlet tarafından kurulan milis güç çatışıyor. Devletler tarafından kurulan veya göz yumulan milis güçler, belli bir süreden sonra kontrolden çıkıp devletle çatışmaya başlıyor. Uzmanlar bu durumun nedenlerini anlattı

Sudan'da orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri'ne bağlı milisler / Fotoğraf: AFP

Afrika'nın kuzeydoğusunda yer alan Sudan, gerek geniş yüzölçümü gerekse 46 milyonluk nüfusuyla kıtanın en önemli ülkelerinden.

Pek çok askeri darbeye ve iç karışıklığa sahne olan Sudan'da yine silahlar konuşuyor.

Çatışmanın tarafları Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri (HDK) isimli milis grup.

Hızlı Destek Güçleri bizzat Sudan devleti tarafından oluşturulmuş bir paramiliter güç.

Temeli Sudan'ın batısındaki Darfur'da faaliyet gösteren "Cancavid" adıyla bilinen çoğunluğu Arap milislere dayanıyor.

Darfur'da 2003-2004 yılları arasındaki ayrılıkçı hareketlerin bastırılmasında rol alan Cancavid milislerinin katliamlara karıştıkları öne sürülmüştü.

Sudan'a yönelik soykırım suçlamalarının ardından Cancavidlerin kontrol altına alınıp orduya entegre edilmesi için önce "Sınır Koruma Birlikleri", sonra da 2014 yılında "Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK)" adı altında örgütlenip Sudan istihbarat teşkilatına bağlandı.

 

hdk.jpg
Sudan'daki HDK milisleri Darfur'daki Cancavid güçlerinin organize edilmesiyle oluştu / Fotoğraf: AFP

 

Orduyla güç mücadelesine girdiler

Güçlenen HDK, kısa sürede gerek ülke yönetiminde gerekse kurucuları sayılabilecek Sudan Lideri Ömer El Beşir'in devrilmesinde rol oynadı.

Yaşanan son olayların arka planında, 2021'deki darbeden bu yana Sudan'ı yöneten cuntanın içindeki güç mücadelesi yatıyor. 

Sudan ordusunun başındaki General Abdülfettah Burhan, fiili olarak şu an Sudan'ı yönetiyor.

"Hemeti" olarak bilinen yardımcısı General Muhammed Hamdan Dagalo ise 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK’nin (Hızlı Destek Güçleri) başında bulunuyor.

Anlaşmazlığın iki temel nedeni bulunuyor. İddialara göre HDK ülkeyi sivil yönetime döndürmeyi istiyor. Burhan ise HDK'yi ordu bünyesine dahil etmekten yana.

İki tarafın da birbirlerinin talebine yanaşmaması çatışmaları tetikledi.

 

haşdişabi.jpg
Irak'ta Haşdi Şabi milisleri, 2014'te IŞİD tehdidine karşı kuruldu / Fotoğraf: AA

 

Irak'ta da milis güçleri halen ülke yönetimde etkili

Aslında Sudan'da yaşananların farklı versiyonları birçok Afrika, Asya (özellikle Ortadoğu) ve Latin Amerika ülkesinde yaşandı.

Bu ülkelerde yaşanan güvenlik sorunu ve karmaşalar nedeniyle çoğu zaman devletlerin bizzat organizasyonu veya görmezden gelmesiyle milis yapıları oluşturuldu.

Ancak bu milis yapılarıyla sonradan devletin karşı karşıya geldiği, milis yapılarının asıl kuruluş amaçlarını da bırakarak ülkenin siyasetine müdahale eder hale geldiğine dair çok örnekler var.

2014 yılında Irak'ta IŞİD tehdidine karşı kurulan Haşdi Şabi milis örgütlenmeleri bu tehdit hayli azalmasına karşın halen ülkede gücünü koruyor ve kısa vadede lağvedilmeleri de mümkün değil.

Geçen yıllarda Irak ordusuyla Şii milis gruplarının karşı karşıya geldiği gerilimler de yaşanmıştı.

Türkiye de tarihin farklı dönemlerinde milis güçlerden faydalandı.

Sudan örneğinden akıllara şu soru getiriyor: Devletler açısından milis güçlerini kurmaktan daha zor olan onları sonradan dağıtmaya çalışmak mı?

 

serhaterkmen.jpg
Serhat Erkmen / Fotoğraf: Twitter

 

"Milis güçlerini kurmak çok kolay mesele en sonunda dağıtabilmek"

Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Erkmen, "Eğitimli ya da eğitimsiz elinizde yeterince bir nüfus, para ve o grubu bir araya getirebilecek bir tehdit varsa milis gücünü kurmak son derece kolay. Mesele o gücü en sonunda dağıtabilmek" dedi.

İhtiyaç bittikten sonra kendiliğinden kolaylıkla dağılan milis gücü örneğinin neredeyse olmadığını söyleyen Erkmen, şöyle devam etti:

Devlet birtakım kanunlar çıkartıyor. O milis teşkilatlarının da o kanunlara uyması için birtakım gerekçeleri oluyor. Ya zayıflıyorlar ya başka birtakım ekonomik avantajlara sahip oluyorlar veya fiziki olarak yok edileceklerini anlıyorlar. Ancak bu durumlar dahilinde milis güçlerini bir şekilde sisteme entegre edebilmek ya da onlara sağlanan avantajların geri alınabilmesi mümkün oluyor. Onun dışında kurması kolay dağıtması çok zor bir yapıdan bahsediyoruz. Büyük kısmında iş devletle çatışmaya dönüyor."

 

Prof. Dr. Mesut Uyar (2).png
Mesut Uyar / Fotoğraf: Twitter

 

"Cumhuriyetin ilk yıllarındaki isyanlarda Hamidiye Alayları kalıntılarının büyük etkisi vardı"

Antalya Bilim Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve emekli subay Prof. Dr. Mesut Uyar, milis yapılarının genellikle belli bir bölgeyi korumak ve daha ekonomik bir çözüm olarak görüldükleri için genellikle kabilelerden oluşturulduğunu kaydetti.

Geçici tedbir olarak düşünülerek hayata geçirilen oluşumların iş uzadığında başka sorunlara yol açtığını dile getiren Uyar, şunları söyledi: 

Babadan oğula geçen statüye dönüşüyor, özlük hakları sorun olabiliyor. Buradaki sıkıntı hep kısa vadeli düşünmeden kaynaklı. Abdülhamit de kısa vadeli düşünerek Hamidiye alaylarını yaratmıştı. Daha sonra Hamidiye Alayları ciddi sıkıntı çıkarttı. Cumhuriyetin ilk dönemindeki ayaklanmalarda Hamidiye kalıntılarının büyük etkisi vardı. Şeyh Sait isyanının önemli adamlarından biri Hamidiye Alayları'nda albaydı." 

 

çağlarözer.jpg
Çağlar Özer / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Kontrol edilebilme olasılıkları düşük"

Emekli kurmay albay ve uluslararası ilişkiler alanında akademik kariyer yapan Dr. Çağlar Özer, milis yapılarının belli bir süreden sonra kendi bireysel menfaatleri doğrultusunda hareket eden yapılara dönüşerek başka devletler tarafından para karşılığı farklı istikametlerde de kullanılabildiklerini ifade etti.

Tarihe bakıldığı zaman milis yapılarının zaman içerisinde ordulara sorunsuz bir şekilde dahil edildikleri örneklerin az olduğunu söyleyen Özer, bunu bu tür yapıların düzenli orduların tersine kontrol edilebilme olasılığının düşük olmasına bağladı.

 

ünalatabay.jpg
Ünal Atabay / Fotoğraf: YouTube

 

"Yönetme konusunda sorunlar yaşanabilir"

Emekli kurmay albay Ünal Atabay da bir milis yapısını kurmak kadar bunları yönetmenin de önemli olduğuna dikkati çekerek, "Ordu gibi disiplinli yapılar değildir. Bunları teşkilatlandırdıktan sonra yönetme konusunda sorunlar yaşayabilirsin" ifadelerini kullandı.

Süreç uzadıkça illegal faaliyetlerde bulunabildikleri gibi tasfiyelerinin de gittikçe zorlaştığını kaydeden Ünal Atabay, "Bu tür paramiliter gruplar bazı ekonomik bağlantılara ulaşabilir ya da bazı ideolojik kesimlerin kontrolüne evrilebilirler. Dolayısıyla yönetmek çok zordur, sıkı bir disiplin ister. Bütün dünyada genelde kurulduktan sonra çok uzun süreli olmaları arzu edilmez" şeklinde konuştu. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU