Demirtaş'ın Akşener'e yazdığı mektup nasıl karşılık bulacak?

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Akşener'e hitaben kaleme aldığı mektup tartışmaların fitilini ateşledi. Akşener'in cevap verip vermeyeceği merak konusu oldu

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın erken seçim kararı alması bekleniyor.

Kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte seçim süreci resmen başlayacak. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, oy oranını artırmak için başta Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) gibi partilerle görüştüğü biliniyor.

Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu da benzer girişimleri sürdürüyor.

Henüz tarih netleşmese de Kılıçdaroğlu'nun Halkların Demokratik Partisi'ni (HDP) ziyaret edeceği belirtiliyor.

Millet İttifakı'nın bileşenlerinden İYİ Parti ziyarete tam karşı çıkmasa da Kılıçdaroğlu'nun HDP'ye gitmesine soğuk baktığı bilinen bir gerçek.

Önceki gece Fatih Altaylı'nın "TekeTek" programına konuk olan İYİ Parti lideri Meral Akşener, HDP ile görüşülmesine açık kapı bıraktı ama bakanlık pazarlığı veya ittifaka davet edilmesine sert bir dille karşı çıktı.

 

Fatih Altaylı - Meral Akşener
Fatih Altaylı - Meral Akşener / Fotoğraf: Twitter

 

Kamuoyu Akşener'in tutumu ve Kılıçdaroğlu'nun HDP ziyaretini tartışırken, ilginç bir gelişme yaşandı.

Demirtaş: Yaklaşımınız amaca uygun değil

4 Kasım 2016'dan beri Edirne Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Akşener'e hitaben dört sayfalık bir mektup kaleme aldı.

Mektubu HDP seçmeni kimliğiyle kaleme aldığını belirten Demirtaş, HDP'nin de aynen İYİ Parti gibi meşruiyetini halktan aldığına dikkati çekiyor.

Demirtaş, mektupta "Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bölümü ‘birleşe birleşe kazanacağız' sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, partimiz HDP'ye dönük bazı açıklama ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum" değerlendirmesinde bulunuyor.

Demirtaş'ın mektup tartışmasına siyasetçilerin yanı sıra sanatçılar da katıldı.

Dünyaca tanınan piyanist ve besteci Fazıl Say, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bravo Demirtaş! Sormakta çok haklısın" ifadelerine yer verdi.

Çok uzun olmasa da en azında seçim süreci boyunca Demirtaş'ın mektup mevzusu tartışılacak gibi görünüyor.

Peki Akşener, Demirtaş'ın mektubuna cevap verir mi? HDP'yi yok saymak kime yarar?

Siyaset bilimciler, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Akşener cevap verse de çok kısa ve geçiştirecektir"

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Tosun, İYİ Parti içinde MHP'den gelen milliyetçi bir kesimin diyalog taraftarı olmadığını söyledi.

Akşener'in yanıt vermeyeceğini, verse de çok kısa ve geçiştireceğini belirten Tosun, "Pozitif bir yanıt vermesi hem parti içindeki elit kesim hem de seçmen açısından problem, çünkü milliyetçi bir kanat var. Bu kanadın nasıl davranacağını öngörmek de zor" dedi.

Kampanya döneminin başlayacağını ve vereceği cevabın rakipler açısından kullanışlı bir malzeme olabileceğine değinen siyaset bilimci Tosun'a göre Akşener risk almayabilir.

 

Tanju Tosun
Tanju Tosun / Fotoğraf: Twitter

 

"HDP daha çok hak ve özgürlükler meselesini dillendiriyor"

İYİ Parti liderinin genel çerçeveyi çizerek ittifak içerisindeki partilerin görüşmesi konusunda herhangi bir sorun olmadığını söylediğini hatırlatan Tosun, devamında şunları kaydetti:

Ne HDP ne de Millet İttifakı'nın masaya katılma veya davet edilme gibi bir durum yok. HDP'nin talebi hukuk, bir arada yaşama ve demokratikleşmeye dair bir model. Daha çok hak ve özgürlükler meselesini dillendiriyor. İYİ Parti içinde de azımsanmayacak bir kitlenin bu asgari müşterekler konusuna sert baktığını düşünmüyorum. İYİ Parti cephesinden formel ve kurumsal bir diyalog olmaz ama Akşener diğer partilerin görüşmesine açık kapı bıraktı."

"Süreç değişirse ileriye doğru bir genişleme olabilir"

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ise asıl önemli konunun meclis seçimleri olduğu görüşünde.

Süreç boyunca Millet İttifakı'ndan Cumhuriyet Halk Partisi'nin HDP ile temas içerisinde olacağını kaydeden siyaset bilimci Kalaycıoğlu ise "Bunun koşulları ne olacak şimdilik bilmiyoruz. HDP'nin daveti baki ve ona gidecekler. Bu aşamada ben başka bir şey beklemiyorum. Süreç değişirse ileriye doğru bir genişleme olursa o zaman göreceğiz" diye konuştu.

 

Ersin Kalaycıoğlu
Ersin Kalaycıoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

Kılıçdaroğlu'nun Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ile görüştüğünü hatırlatan Kalaycıoğlu, "Türkiye Komünist Partisi'nin başını çektiğini başka bir blok daha var. HDP de dahil edilerek daha geniş bir demokrasi bloku olarak seçime girilmesinin sonucunu hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı. 

"Esas kritik mesele parlamento seçimidir"

Tartışmaların cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olduğunu ama en önemlisinin milletvekili seçimi olması gerektiğini vurgulayan Kalaycıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Meclis seçiminde eğer Cumhur İttifakı dışındaki siyasi partiler çoğunluğu elde edebilirlerse Türkiye'de ciddi bir demokrasi ve hukuk devletine doğru dönüş mümkün olabilecek ama yapamazlarsa maalesef bu süreç kısa zamanda mümkün olmayacak. Esas kritik meselemiz budur. Önemli olan 360 veya 400 sandalye almaktır. Muhalefet bunu elde edemezse demokrasiye dönüş bir hayli zor olacak. Uzun dönemde belki ama kısa zamanda imkansız gibi."

"Bu cevap bekleyen bir mektup değil"

Eski Anavatan Partisi Genel Başkanı ve siyaset bilimci Dr. Nesrin Nas ise mektubun cevap bekleyen bir metin olmadığı kanaatinde.

Bunun sadece Türkiye'nin gerçeklerini Akşener'e hatırlatan bir mektup olduğunu ifade eden Nas, "Burada önemli olan şey HDP'nin İYİ Parti gibi meşruluğunu halktan aldığını, meclis sıralarında siyasi aktörlerin yan yana durduğunu hatırlatmasıdır" dedi.

 

Nesrin Nas
Nesrin Nas / Fotoğraf: Twitter

 

Demirtaş'ın Millet İttifakı "birleşe birleşe kazanacağız" sloganıyla umudu büyütmeye çalışırken Akşener ve İYİ Parti de bazı kişilerin açıklamalarının buna zarar verdiğini hatırlattığını aktaran Nas, "Mektuba cevap bundan sonraki konuşmanın tonu ve dozu olacaktır. Kaldı ki HDP'nin masanın bir parçası olma gibi bir talebi olmadı. Bunu bir yıl önceki 'Tutum Belgesi'nde açık ve net bir şekilde ortaya koydu" yorumunda bulundu.

"HDP'nin masaya gelme gibi bir talebi yok"

HDP'nin zaten bir ittifakının olduğunu ve ittifakın kararlı bir şekilde yoluna devam ettiğini dile getiren Dr. Nesrin Nas, sözlerini şöyle tamamladı:

"HDP başından beri Türkiye'nin geleceğini ve demokrasiyi önceleyen sorumlu bir tutumla ortak bir aday olması gerektiğinin altını çizerek bizim de görüşümüze başvurulduğu ve onayladığımız bir aday çıktığı zaman desteklemeye hazırız tavrını ortaya koydu. Şimdiye kadar siz şunu verirseniz ben bunu veririm şeklinde hiç pazarlık yapmadı ve bundan sonra da olmayacağını söylediler. Özellikle şunun altını çizmek istiyorum; HDP'liler bu ülkenin eşit yurttaşları olarak, eşit haklarla donatılmış yurttaşları olarak haklarına saygı gösterilmesi talep ediyor." 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU