2023

Artık büyük ülkelerin, kaynaklar ve koridorlar üzerindeki uluslararası rekabet kapsamında Ortadoğu ve Afrika için nasıl yarıştığını görüyoruz

İllüstrasyon: Dan Bejar / Foreign Affairs

Rus kuvvetlerinin Ukrayna'ya girişini geçtiğimiz yılın en önemli tarihi olayı olarak sayabiliriz.

Mayıs 1945'ten sonra II. Dünya Savaşı'nda atılan son kurşundan bu yana savaşın Avrupa'ya geri dönmesini pek çok kişi beklemiyordu.

Çatışma veya barış karara bağlanmadığı sürece savaş bu yılın ve gelecek yılların pusulası olacak.

Avrupalıları ABD'ye geri döndüren ve Çin'i Rusya'ya yaklaştıran savaş, bu yeni yılın kilometre taşlarını ve belki de bundan ötesini belirleyecek.

Soğuk Savaş burada. İşaretleri çoğaldı. Ülkeler ana eğilimlerine göre mevzilenmeye başladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupalılar ihtilaflarını karşılıklı anlayış ya da göz yumma yoluyla çözdüler; sınırlar çizildi, anlaşmalar imzalandı ve Avrupa kıtası iş birliğine, oradan da Avrupa Birliği'ne (AB) ulaştı.

Bu düzenlemeler, Rus tanklarının şubat ayının son haftasında Ukrayna sınırını geçmesiyle tehdit altına girdi.

Ruslar, tarihi haklar ve yüksek güvenlik gereksinimleri adı altında Ukrayna'ya şiddetli bir şekilde saldırdı.

Ukrayna savaşının daha büyük bir planın parçası olduğunu düşünen Batı Avrupa, bir sonraki kurban olacağından korkuyor.

Savaşın yüksek maliyetinin iki tarafı uzlaşmak zorunda bırakana kadar, krizin bu yıl da büyümesi muhtemel.

Buna paralel olarak, denizlerde ve pazarlarda bir Çin-ABD anlaşmazlığı var ve bu durum uluslararası ilişkilere gölge düşürüp her yerde bölünmeleri ve çatışmaları derinleştiriyor.

Ukrayna çatışması Soğuk Savaş'ı körüklerken, Çin'in, liderliğinin kararlılığının ardından uluslararası faaliyetlerini genişletmesi yeni bir uluslararası döneme kapı aralıyor.

Artık büyük ülkelerin, kaynaklar ve koridorlar üzerindeki uluslararası rekabet kapsamında Ortadoğu ve Afrika için nasıl yarıştığını görüyoruz.

Ruslar, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nü (NATO) temsil eden 30 ülkeyle savaştıkları için Ukrayna'ya iyice dalacaklar ve savaş büyük olasılıkla son bir karışa kadar devam edecek.


Pekin-Washington cephesinin akıbeti de daha iyi bir durumda olmayacak.

Burada bizi ilgilendiren şey bunun bölgemize yansımalarıdır.

Büyük güçlerin çözümlerden ziyade bölgesel çatışmalara müdahil olacağını görmekten korkuyoruz.

Örneğin Moskova, Şahit kamikaze dronlarıyla Ukrayna'daki Rus Hava Kuvvetleri'nin ana tedarikçisi haline gelen Tahran'a gittikçe yaklaşıyor.

Körfez'in güneyindeki Bender Abbas limanına kadar açılan yol ise her türlü malın geçiş noktası olacak.

İlişkilerdeki bu gelişme henüz Rusya'yı İran rejiminin müttefiki yapmıyor. Zira Moskova ile Riyad ve diğer Körfez başkentleri arasındaki ilişkiler devam ediyor.

Suudi Arabistan, temmuzda Cidde'de ABD Başkanı ve Aralık'ta Riyad'da Çin Devlet Başkanı olmak üzere en güçlü iki ülkenin lideriyle iki ayrı bölgesel zirve düzenleyerek büyük ses getiren bir siyasi gösteri yaptı.

İki zirve, petrol, koridorlar, pazarlar, silahlar ve önümüzdeki günler için ittifaklar kurmaya yönelik uluslararası rekabetin boyutunu yansıtıyordu.

İran tarafından bakacak olursak, Biden'ın nükleer anlaşmanın öldüğünü ancak henüz gömülmediğini duyurmasına rağmen nükleer dosya ile ilgili müzakerelerin tekrar başlatılmaya çalışılması muhtemel.

Çünkü rejim, ekonomik ve siyasi açıdan en zor günlerini yaşıyor. Protestolar hala devam ediyor ve İran liderliğinin içinde bulunduğu bataklıktan çıkmak için nükleer silahlarla pazarlık yapmaktan başka seçeneği yok, ki nükleer mesele büyük güçler için en önemli şey.

Kim bilir belki de, İran'ın ana sebebi olduğu ve daha sonra kendi aleyhine dönen gerilimi azaltacak politika değişiklikleri neticesinde İranlılar için farklı bir sene olabilir.
 


Petrol önemli bir aktör olarak tekrar sahneye çıktığı için yeni yıla ilişkin değerlendirmelerde bu konuya yer vermeden geçemeyeceğiz.

Ukrayna savaşı, Rusya'ya yaptırım uygulanması ve Çin pazarının toparlanması ile her bir varil daha pahalı ve politik olarak daha etkili hale gelecek.

Bu, Çin dosyasına odaklanma kaygıları nedeniyle bölgenin ikincil plana atılmasının ardından masanın başından uzaklaştırılan Körfez gibi ülkeleri yeniden masanın başına getirecek.

Bölgesel düzeyde bakıldığında, Yemen, Libya ve Suriye savaşları gibi geçmiş yıllardan birçok miras alacağız. Lübnan fırtınanın ortasında kalacak.

Ordu yönetimin sorumluluklarının çoğunu devretmiş olsa da Sudan'da da işler durulmayacak. Nitekim sokak güçleri seçimleri kazanamayacak ve bu yüzden savundukları demokrasiyi bozmaya çalışacaklar.

Bu şekilde olaylar hızla ilerlerken Suriye, dünyanın kendisine karşı hata yaptığını ve af dilemesi gerektiğine inanarak yerinde sayıyor.

Suudi Arabistan'ın değişim treni ve ekonomik gelişimi, bölgeyi yasalar, programlar, projeler ve üretim rakamlarında pozitif rekabete doğru itiyor. Herkesin odaklanması gereken şey bu; pozitif ekonomik rekabet. İyi seneler.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU